2.Bölüm

781 23 5
                                    

Oy'unuzu ve yorumlarınızı bekliyorum☺️♥️

Mücahit'den
Ormanda bulduğumuz kızı Baharın , yani Yavuz komutanımın eşinin doktor olarak çalıştığı hastaneye getirdik.

Baharın „ne oldu bu kıza böyle ?" sorusuna cevap verirken bir yandan kucağımdaki kizi getirilmiş olan sedyeye yatırıyordum.
operasyondayken ormanda baygın bulduk , sanırım başını bir yere çarpıp baygınlaştı. "
„tamam gerisi bende."dedi Bahar ve bir hemşireyle beraber sedyeyle müdahale odasına ilerledi.
Yavuz komutan „hadi beyler bizde tabura geri dönüyoruz." dediğinde çıkışa doğru yol aldık. İçimden hiç gitmek gelmiyordu.

Efsun'dan
Sessiz bir yerde yatığımı hissediyordum. Gözlerimi açmaya zorluk çekiyordum. Zorda olsa açtım ve beyaz bir odada olduğumu farkettim. Bir hastane odası. Bir dakika ya ben buraya neden geldim ve bana ne olmuştu ? Başıma aniden giren acı , olup biteni hatırlattı. Evden kaçarken atımdan düşmüştüm. Demek burdayımki babamlar beni bulamamış.

Kapım tıkladı ve içeri genç yaşlarda siyah kısa saçlı ve çekik gözlü bir doktor hanım girdi.
geçmiş olsun , uyandın demek , ben doktor bahar." Dedi gülümseyerek ve yanıma yaklaştı. „sağolun doktor hanım.." dedim uykulu ve acı sesimle. Stetoskop ve ışık kalemi ile beni muayene etti. Sonra başımın üstünde olan yarabandını hafifce yerinden çıkarıp yarama baktı.Acı ile inledim ve yarabandını geri kapatıp bana yöneldi. „şimdilik iyi görünüyorsunuz. Şimdi bana adınızı ve olup biteni anlatabilirmisiniz ?" Başimi sağ tarafa çevirdim. Anlatmak istemiyordum , kim bilir belki aileme haber verecekler.
hmm anladım anlatmak istemiyorsunuz , peki sadece adınızı deseniz ?" Başımı ona çevirip „Efsun" dedim.
ben buraya nasıl geldim ?"
„eşim ve tim arkadaşları seni ormanda baygın bulmuş.." „ eşin..?" diye sorduğumda „haa , eşim Asker " dedi gülerek. Yüzümde küçük bir tebessüm oluştu „yani beni buraya Askerler mi getirdi .. ?" „Evet" dedi.
Aslında ne olduğunu anlatsam aileme haber vermezler diye düşündüm.

Mücahit'den
Tabura geri döndüğümüzde , Erdem komutanımız bizi dışarda bekliyordu. „bugün yine çok iyi bir iş cıkardınız aslanlarım. Sizin gibi Askerler varken , bu Vatan bölünmez !" Dedi yüksek ve gurur verici bir ses tonu ile.
„Sağolun komutanım !" Dedik tüm tim aynı anda.
„Şimdi gidin dinlenin."
„Emredersiniz komutanım !"

Ertesi gün sabah rutin işlerimi hallettikten sonra , üzerime sivil kıyafetlerimi giydim. Feyzullah yanımda nişanlısı Su ile telefondan görüntülü konuşuyordu. Dur ben şunların konuşmasını yine bi böleyim dedim içimden ve sırıtarak yavaş yavaş yanına ilerledim. Feyzullahın yüzü bana döndü. Birden yüzünde panik ifadesi oluştu , ne yapmak istediğimi anladı çakal.
Merabaa yengeee" dedim sırıtarak ekrana. Su'nun mutlu olan yüzü soldu. Feyzullah kekeleyerek „bo-boncuğum ben kapatıyorum , hadi görüşürüz" diyip hemen görüşmeyi bitirdi. „noldu lan niye kapatıyon hemen ?"
„ya abi nabıyonn yaa"
„naptım ki ?" dedim suçunu kabullenmeyen küçük bir çocuk gibi. Feyzullah bana yaa sabır dercesine baktı ve „nezaman bunu yapmayı bırakcan abi ?" diye bıkmış bir halde sordu.
„hiç bir zaman" dedim 32 diş sırıtarak.

„hiç bir zaman" dedim 32 diş sırıtarak

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Bir Bordo Berelinin Aşkı Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin