3.Bölüm

553 25 9
                                    

Mücahit'den

Flashback ;
Görevden geri dönerken Hafız abime telefon geldi. Eşi , Fatma abla , 9 aylık hamileydi ve şimdidi doğumu başlamıştı.

„şimdiden tebrikler hafız"dedi yavuz komutan. „İnşallah sağsalim kucağınıza alırsınız abi"
„sağol aşık , inşallah" bende „ vaay hafız abime bak seeen , babamı oluyormuş" diyip mutluluğuna , mutluluğumu kattım. „ şükür keşanlı , şükür inşallah busefer baba olmanın sevincini yaşayabilirim.." . „inşallah abi" dedi çaylak. Fatma abla çoğu kez hamileydi ama malesef bugüne kadar cocuklarını kucağa alamadan herseferinde kaybettiler. Hepimiz güle güle , arada şakalar yaparak tabura uğramadan , görev kıyafetler ile hastaneye gidiyorduk.

Hastaneye vardığımızda herkes sevinç ile koşa koşa hastaneye giriyordu. Ben de girecektim ki , telefonumu arabada unuttuğumu farkettim ve arabaya geri döndüm.
Hastaneye girmek üzereyken birisinin çığlık atarcasına adımı bağırdığını duydum.

Mücahiiiiit !!!"
„noluyo lan" diye söylendim kendi kendime.

Etrafıma bakındım ve 2.katta ki camda Efsunu ve onun arkasında olan adamları gördüm. Hemen hastanenin içine koşmaya başladım. Asansörü bekleyecek zamanım yoktu, oyüzden merdivenlere yöneldim. Koşar adımlar ile odasının önüne vardım. İçeri bi daldım ve o iki pisliğin Efsunu çekiştirdiğini gördüm. „Napıyosunuz lan siz , bırakın kızı" dedim ve ikisinide efsunun üzerinden çekip yumruklarımı geçirdim. Birtanesi tam bana vuracaktı ki , kolunu cevirdim ve beline yasladım. Ardından dirseğim ile koluna vurdum ve kulaklarıma o kırılma sesi yankılandı. Diğer adamı ise yere yatırarak döverek bayılttım. İşim bittikten sonra Efsunu aradım ve onu yatağın köşesine çökmüş bir vaziyette buldum.

Nasılda korkmuş...

Hemen yanına gittim ve aynı onun gibi önüne çöktüm.
Yüzünü ellerimin arasına aldım ve „şşşt , sakin ol bak yetişdim geçti artık.." dedim.
Ağlamaya başladı ve aniden bana sarıldı. İlk önce ne yapacağımı şaşırdım. Sonuçta alışkın daha önce hiç bir kız ile böyle yakın değildim.
Daha sonra bir elimi saçlarına daldırdım , bir elimide sırtına koydum.
Ve sarıldım...
Onu rahatlatmak için „ tamam ağlama artık geçti..güvendesin" dedim. Bu sözlerimden sonra ağlamayı bıraktı ve öylece göğsümde yaslı kaldı.

Nede güzel yatıyodu.

Otomatikmen kalbim daha hızlı atmaya başlamıştı.
Geri çekilip o güzel kahve rengi gözlerini benimkilerine dikmişti.
Teşekkür ederim.. sen olmasaydın kim bilir neler olurdu burda.."
ne teşekkürü , kim olsa aynısını yapardı." diye cevap verdim.
Yalan değil onun için çok endişelenmiştim.
Ağlamaktan kıpkırmızı olmus gözeri ile , bana uzunca bakmaya devam etti. „Daha önce kimse benim için böyle endişelenmemişt.." dedi ve yine ağlamaya başladı.

Nerden anladı ki onun için endişelendiğimi ?  O kadar mı belli ettim..?

Dayanamayıp göz yaşlarını sildim ve onu yine göğsüme yasladım.
Flashback sona erdi...

Efsunu kaldırdım ve yatağına oturttum.
Sen beni burda bekle ben bizimkilere hemen haber verip gelicem" diyip odadan ayrıldım. Yanına her ihtimale karşı bir hemşire göderdim.
Bir kat yukarı çıkıp bizimkilerin yanına gittim. Erdem komutanım onun eşi Güler abla ve kızı Nazlıda burdaydı.
oğlum nerdesin sen ya ? Yenge doğurdu sen ortalıkta yoksun." Dedi Fethi geldiğimi görünce. „Efsunun yanından geldim , iki adam saldırmış kızı kaçırmaya çalıştılar" „ ne diyosun  sen keşanlı , ee şimdi ne durumda iyimi ?"
„son anda yetişdim kurtardım erdem Komutanım. Olay yüzünden biraz şok altında ama durumu iyi , yanına bir hemşire çağırdım odada bizi bekliyo."
„Mücahit , fethi hemen gidin bakın , efsunuda yanimiza getirin. Ateş adamları aldır bi öğren kimmişler."
Erdem komutanın emri ile „Emredersiniz komutanım" dedik odaya gittik.

Bir Bordo Berelinin Aşkı Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin