DOĞUMGÜNÜ PARTİSİ

178 7 0
                                    

Çalan alarmın sesiyle açtım gözlerimi.Kendime gelmem yaklasik 5 dakikamı aldi.Bugun neden erken kalktığımı hatırlamaya çalışıyordum.Sabah kalktığımda tam bir sersem oluyorum.Sonunda aklima gelmisti.Bugun okul arkadasımız Selin'in dogumgunuydu.Derinden sonra en yakin arkadasim diyebilirim.Biz de bugun Derinle hem kendimize elbise hem de Selin'e hediye alicaktik.Yavasça yatağımdan kalktim.Lavobaya girip elimi yuzumu yikadim.O arada da Derin seslendi:

-Güneş,uyandın mi?

-Evet,dusa giriyorum.

-Ben hazirim,kahvaltiyi hazirliyim sende elini çabuk tut.

Yaklasik 1 saat sonra evden ciktik.3-4 saat boyunca girmedik magaza bırakmadık.Aklimizda bir kac seçenek vardi.Bir yere oturup birseyler yerken ne alicagimizi kararlaştırdık.Selin'e en çok istedigi elbiseyi ve dunyanin en büyüğü oldugunu düşündüğüm makyaj setini aldik.Ben kendim için mini kirmizi bir elbise,siyah topuklu ayakkabi ve ayakkabılara uygun bir çanta aldim.Derin ise beyaz mini elbisesinin icinde melek gibi olmayi tercih etti elbisesinin bir koyu tonu ayakkabi ve çanta seçtiğinde tam bir melekti.

Aksam partiye ilk gidenlerdendik.Kapida beni karşılayan yuz hic yabanci degildi.Bu Serdar'la karşılaştığımız gece tum tepsisini yere düşürdüğüm komiydi.O da beni tanimisa benziyordu.Bir "Hosgeldiniz" dedikten sonra hızla yanımızdan uzaklasti.O an bana sinirli oldugunu hissettim.Arkasindan gitmek istesemde yanima Selin geldi:

-Hosgeldiniz,abimle tanışmışsınız.

Şaşkınlık icinde sordum "Abin mi?"

-Evet,bir şeye sinirlenmiş galiba.Neyse gelin biz eğlencemize bakalim dedi.

Ilerlerken o soku atlatamamistim.Onun en yakin arkadasimin abisi olmasi garipti.Evet,bir seye kızmıştı.Bana kızmıştı.O gecenin nelere mal oldugunu bilmiyordum.Tepsideki eşyaların cok pahalı oldugundan soz etmişti.Gidip onunla konusmaliydim ve ona karsi olan borcumu ödemeliydim.Düşüncelerimi Derin bozdu.Elimden tutup "Haydi,dans edelim" diye beni çekiştirdi.Sahnenin ortasına gidip uzun süre dans ettik.O anlik Selin'in abisini unutmustum.Taaa ki Arda gelip "Sevgili mi biraz kaçırabilir miyim ?" diyip beni yalniz bırakana kadar.Kendi kendime tam zamani diye söyleniyordum.Cesaretimi toplayip yanina gittim.5-6 kizla takılan o popüler aptallardandi.En nefret ettigim tip.Ancak borcumu ödemek zorundaydim.Omzuna yavaşça dokunup "Afedersiniz" dedim.Beni gordugunde gülen yüzü birden sertleşti:

-Evet ?

-Sadece biraz konusmak istiyorum.

-Ne hakkinda ?

-Burasi cok gürültü kapı onune ciksak rica ediyorum,bir kızı kirmazsiniz herhalde?

Bisey demeden disari cikmak icin yola koyuldu.Hemen arkasindan çıktım.Ses bahaneydi.O kadar kizin yaninda konusamazdim.Disari çıktığımızda sinirle bana bakti:

-Evet?Konuscak neyimiz var ?

-Sadece özur dilemek istiyorum.O gece için.Size ne borçluyum.

Sesi daha da yükseldi:

-Bana ne mi borçlusun ? İstanbul'un en lüks mekanlarından birinde iş borçlusun.Onlarin parasını odeyemeyecegimden işten çıkarıldım.Sayende 21 yasinda baba parasi yiyen bir adamım artik

Ne diyeceğimi bilemiyordum.İçimden "Serdar senden nefret ediyorum" diye çığlıklar atiyordum.Bu kadar pahalıya mal olucak bisey yaptigim icin utanıyordum kendimden.Sonra birden aklima cafemiz geldi.Bir komiye ihtiyacimiz vardi.Ancak onu nasil ikna edicektim bilmiyordum.Yinede sormaktan zarar gelmez diyip söze basladim:

-Bu kadar pahalıya mal oldugunu bilmiyordum.Özür dilerim.Sana İstanbul'un en lüks restaurantında is ayarlayamam ama boğazdaki Şirin Kafede bir iş ayarlayabilirim.Lüks olmasada adi duyulmuş bir kafe.

Sertliğinden odun vermeden cevap verdi.

-Sana bana is ayarla demedim.Bana ne borçlu oldugunu soyledim.Bunu ödemeni istemiyorum.Ogrendigine gore artik gidebilirim.

Sonra da arkasina donup gitmeye hazırlandı.Sertçe kolunu tuttum ve konuşmasına zaman bırakmadan konusmaya basladim.

-Borcumu ödemek istiyorum.O kafe benim.Yani torpil ayarlamayacağım.Yetenekli bir komiye ihtiyacim var.Bu isi kabul et.Etmek zorundasin.Edersen ikimizde kazanırız.21 yasinda issiz olmak guzel bir durum degil ve Istanbulda is bulmak bu kadar basit degil.Sana bir fırsat sunuyorum.Gurur yapicak bisey yok.Al kartim-Her zaman çantamda bir tane bulunur.-Mantikli düşünürsen beni ararsin.

Konusmam bittiğinde onun konuşmasına izin vermeden iceri girdim ve Selin'in yanina gittim.

-Nerdesin kizim pastamı kesicez sen ve abim yoksunuz.

-Geldim iste burdayim.

O arada abiside yanimiza geldi.

-Abimde geldiğine gore başlayabiliriz,dedi Selin.Sonra da pasta geldi.

Uzun ve güzel bir gecenin sonuna gelmiştik.Tum gece delice eğlenmiştik.İlk defa utanmadan kareoke yapmis ve cok eğlenmiştim.Kapidan cikmaya hazırlandığım sirada Selin'in abisi geldi yanima.Bu sefer sakin görünüyordu:

-Afedersin,konuşabilir miyiz?

-Tabi,dedim şaşkınlığımı gizlemeye çalışarak.

-Şey,kekeleyerek konusuyordu,dediklerini biraz dusundum de tabi sende hala istiyorsan bu ise ihtiyacim var.

Yüzüm gulmeye baslamisti.Komi isini de halletmiştim."Elbette,kartta is yerinin adresi var yarin orda olacağım,gelirsen is olanaklarını konusuruz." O da gulumseyerek cevap verdi "Yarin gorusuruz oyleyse". "Gulebildigini bilmiyordum" dedigimde ikimizde de bir gulumseme olustu.

-Bu arada,guzel bir tanisma olmadi ama ben Poyraz,dedi elini uzatarak.Uzattigi eli tutup:

-Ben de Güneş,bu el sıkışma bir barış antlasmasidir umarim.

-Tabi neden olmasin?

Konusmamiz bittiğinde yarin buluşmak üzere ayrildik.Arda bizi evimize birakti.Derin Poyraz'la konuşmamızı görmüştü ve simdi bana dogru yaklaşıyordu."Eyvah" dedim "iste baski başlıyor."

Gece geç saatlere kadar konustuk.Derin'e her şeyi anlattim ve yine aşka inanmadığımı,inanmayacagimi vurguladım.Sonra da guzel bir uyku çektim.

Beni Aşka İnandırHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin