Bᴀʙʏ ʙᴏʏ ﹣ ʏᴏᴏɴᴋᴏᴏᴋ

3.6 / Nişan

| Yoongi

Aradan geçen bir hafta içinde Jungkook ile nişanlanmak için hazırdım. Bizim sülaleyi toplamış Jungkook'ların evlerine doğru yola koyulmuştuk.

Apartman kapısından girip üzerindeki takım elbiseyi düzeltirken diğer elimle çikolata ve çiçeği tutmaya çalışıyordum. Kapı zilini çalmaya başladım. 2 çalmada açılan kapı ile yüzüme güzel bir gülüş yerleştirdim. Kapıyı açan bir bir tarafı düzleştirilmiş diğer tarafı dağılmış saçlarıyla karşımdaki Jungkook beni şaşırtmıştı.

"Ne çabuk geldiniz. Hoşgeldiniz!"

Jungkook sanki hiçbir şey sikinde değilmiş gibi konuştuğunda önden biricik annem ve babam teşrif etmişti. "Hoşbulduk."

Sülalemizde eve giriş yaptıktan sonra kendi evimizmiş gibi salondaki koltuklara yayıldık. Babam ve Jungkook'un babası exo-bts maçını büyük bir keyifle izliyor ve yorum yapıyorlardı.

"Maçı kesin bts alır." Babam konuştuğunda tekli koltukta yer kalmadığı bahanesiyle üst üste oturan Hunhan ikilisinden tipini sikiğimin Sehun'u konuşmaya başladı.

"Exo, Bts'in götüne tekmeyi koysun. Maçta 4-0 yenelim de görün maçı kim alıyor."

Ufak bir tartışma ortalığı yakıp savururken kolumdan çekilmemle kendimi mutfakta buldum. "Ne oluyor amq ışınlandım sanki."

Nefes nefese karşımda duran bir adet Ceykey bana derdini anlatırken benim tek ilgilendiğim taraf onu gerdek günü siktiğimde de acaba böyle nefes nefese inliyecek miydi? sorusuydu.

"Sen salaksın!"

"Ha?"

"Yoongi çomarı sana diyorum ki bana verdiğiniz saate daha 1 saat var. Erken geldiğiniz için şuan saçım başım dağınık. Amq sanki az önce ilişkiden çıkmışım gibi saçım."

"Napıyım lan büyükbaba annemin annesinin babası son nefesimi vermeden nişanlandığını göreyim dedi."

"Ölecek başka zaman mı bulamadı sanki?!"

Sıkıntılı nefes verip ayaklarımı götüme vura vura salona kaçtım.

---

Jungkook elinde kahve fincanlarının bulunduğu tepsi ile salona giriş yaptığında saçlarının dağınık kısmını düzeltmişti.

İlk önce büyükbaba annemin annesinin babasından başlayıp tüm sülaleme ve sülalesine kahve dağıtmıştı.

"Kendimi beleşe Suriyelilerle lokma dağıtıyormuş gibi hissettim bir an Allah affetsin." Yanımdaki boş yere oturup önüme kalan son kahveyi koyarken söyledi.

Herkes sanki nişana değil altın gününe gelmiş gibi dedikodu yapıyordu. "Yeter be! İsteyin artık beni!" Gürültülü ortamı gür sesiyle susturan Jungkook hiç birşey olmamış gibi yerine otururken mütevazi rölüne dönüştü.

Büyükbaba annemin annesinin babası bir an önce bekletmeden konuşmaya başladı. " Allah'ın emri peygamberin kavliyle Jungkook oğlunuzu, Yoongi beyciğimize istiyorum."

Biran herkes Kayınpederimin ağzından çıkacak kelimeye odaklanırken arkadan gelen ses korkutmuştu.

"Hello Dick fucker. Siz evlenemezsiniz! Çünkü siz fanservissiniz."Jungkook'un abisi çıkageldiğinde Bende bu kadarına da artık "siktir lan." Diye cevaplamıştım

Jungkook abisinin gırtlağına yapışıp "Mutlu günümü sikersen seni siker siker çoğaltır köpeklere yem ederim. Bu arada Yoonkook reel bebeQ hadi ikile."

Jungkook'un abisi artık bu evliliğe karşı çıkamayacağını anladığında iflas bayrağını çekmişti çoktan.

Kayınbabam daha fazla dayanamayacağını anlayıp "verdim, gitti." Dedi.

Ben Jungkook'a sarılmıştım. Hep beraber ayağa kalkıp söz yüzüklerini getirecek kişiyi bekledik.

Jimin salona elinde söz tepsisi ile geldi. Babam söz yüzükleri görevi için ayaklandığında Sehun araya girdi.
"Bu işi bana bırakın, beyler."

Sehun ben ve Jungkook'un parmaklarına yüzüklerimizi yerleştirdikten sonra makası eline alıp kırmızı kurdeleyi kesmiyormuş gibi geri çekti.

"Makas kesmiyor."

"Makasını sikerim artık be, çok uzadı kes gitsin." Prenses Luhan'ın içinden vahşi bir canavar çıkmıştı adeta.

"Aradığım karı modeli." Jungkook'un abisi konuşunca herkes göz devirmişti. Sehun zaten prensesi Luhan'ın isteğini gerçekleştirip çoktan kesmişti kurdeleyi."

Ben ve Jungkook büyük öpüşmemizi gerçekleştirirken köşede tuzlu kahvenin ona çıkmış olduğu şansızlığı ile kalp krizi geçiren büyükbaba annemin annesinin babası sikimizde bile değildi.

•••

Hatam varsa affola.