Kara geceyi UNUTMA 🖤
Çok ağır cinsellik içerir, 20 yaşından küçükler okumasın.Tecavüz sahnesi içerir,bunu yazıyorum diye desteklediğimi sanmayın. Bu sadece kurgu, yoksa KADINA VE ÇOCUĞA FİZİKSEL VE PSİKOLOJİK ŞİDDETE HAYIR!!!
Yağız 'ın İstanbul dışındaki evi
Hazan'ın ağzından
Hani rüya görürüzde sesimiz çıkmaz ya? İşte o odanın içinde o olmuştu. Dilime sanki görülmez bir kilit vurulmuştu, dilim lal olmuştu. Korkudan kanımın damarlarımın içerisinde buz kestiğini hissettim. Kalbim acıyla sarsılırken, tüm uvuzlarım korkudan titriyordu. Patron koltuğunda oturan adam, kötülüğü yüzüne vurmuştu.Gözlerinin içindeki kuyu sanki bir kabristandı. Kim bilir kaç ceset saklıydı o bakışların arkasında. Sanki hayvan pazarında satışa çıkmış gibi hissettim. Ne kadar ağlasamda, sızlasamda bu cehennemde kimsenin umrumda değildim. Kalplerini aldırmış,sevgi nedir bilmeyen insanlar. Kaderin kötü yazıldığı iki kadın vardı Yasemin ve Nil. Birde Afitap ama kesinlikle iyi olamazdı. Kadın iyi olamayacak kadar zalimdi. Gözlerim bağlıydı, her yer karanlıktı. Birşey göremiyordum sadece duyuyordum.Kullandığım tek yetim kulaklarım ve burnumdu. Korkuyordum, bilinçsizlikten, bana ne olacaktı? Nereye götürülüyordum? Bilmemek işte bu her zerremi korkudan titretiyordu. Göz yaşlarım, göz kapaklarımı zorlarken ses çıkarmamak için kendimi sıktım. Duyduğum seslerden en az üç kişi vardı arabada. Birisi hemen yanımdaydı sert solukları kulaklarımı zonklatıyordu. Bileklerimdeki kelepçelerden kurtulmak için ellerimi hiddetle salladım. Demiri bileklerimi sürtündükçe tahriş ediyordu ve canımı yakıyordu. Belimde soğuk bir cisim hissettim irkildim. Adam bana silah dayamıştı "Kes sesini bunu kullanmak zorunda bırakma" sesi tehlike saçıyordu. Kokuyla yutkundum başımı aşağıya ve yukarıya hızla sarstım. Diğer iki adamın da ön koltukta olduklarını tahmin ettim. Arkada oturan adamın aksine öndeki adamlar sürekli "Yağız, robot, sert çocuk, karanlık" gibi şeyler diyip bel altı espiriler yapıp gülüyorlardı. Arabanın içindeki korkutucu solukları sert bir ses bozdu "Hadi yine iyisin, adamına gidiyorsun" sesi dipsiz bir kuyu kadar karanlık çıktı. Gözlerim görmediğinden sesin geldiği yöne başımı çevirdim. Kelepçeli ellerimi kaldırıp etrafı yokladım. Yüksek bir kahkaha sesi duydum "Lan oğlum kızı korkutmayın" sesi kinayeli çıktı. Yolculuk boyunca duyduklarıma inanmamıştım. Adam cani, kadınlara sırf işkence için beraber oluyordu. Şimdi de sıra bana gelmişti. Yine kulağımı sert bir ses doldurdu "Az kaldı, ben sen olsam son duamı ederdim" titrek bir nefes aldım. Aldığım nefesler ciğerlerime yetmiyordu. Ardından sert bir kahkaha kulaklarımı doldurdu "Kızın dili yok galiba" sesi alaycı ve aşağılayıcı çıktı. Burnumu sertçe içime çektim "Beni bırakın lütfen" hiddetle başımı iki yana sallayarak "Ben böyle şeyler bilmem" kendi sesim kulaklarıma yabancı geldi. Gergince parmaklarımı birbirine geçirdim kucağıma koydum "Yalvarıyorum kimseye şikayet etmem" dedim parmaklarımı birbirne geçirip oynadım. Şöför koltuğunun yanındaki adam şeytansı bir kahkaha attı "Şikhayet mi?" dedi sesiyle ürperdim. Yanımda oturan adam tıslar gibi bir ses çıkarttı "Çok konuşma bak, ağzını da bantlarız" sesi tehtitkâr çıktı. Bir süre sonra arabanın motoru durdu. Korkuyla oturduğum yerden kalkınıp görmediğim halde etrafıma baktım. Ön kapılar açıldı ayaklarının toprağa basışını duydum. En son benim kapım açıldı "Geldik" sırtımda bir el beni inmem için aşağıya ittirdi "İn" sesi mekanik tınlamayla çıktı.Kolumda bir el hissetmemle irkildim. Beni aşağıya indirdi "Yağız bey bizi bekliyor" dedi öbür kolumda da bir el hissettim. Pelte kıvamına gelen bacaklarımla ayakta zor duruyordum.
Korkudan sıkışan göğsüm, titreyen adımlarımı geriye doğru iteklerken. Sağ kolumu tutan adam kolumdan sertçe çekti "Uslu dur!" diye bağırdı. Kaçışım yoktu bunun bilinciyle başımı ağır, ağır salladım. Kısa bir süre yürüdük adımlarız yavaşlayınca bir zil sesi duydum ve ardından kapı gıcırtısı kulaklarımı doldurudu.Oldukça sert ve karanlık bir ses "Sizin işiniz bitti gidebilirsiniz" ses tonu bedenime korku salarken, kuruyan dudaklarımı ıslattım. Kolumda az öncekilerin aksine daha sert el hissettim. Sanki parmaklarıyla tenimi delmek istercesine tutuyordu. Gözlerim görmediği için kolumdan tutan adama can havliyle sıkıca tutundum. Alkollü ılık nefesi burnuma buram, buram dolarken titrek bir nefes aldım. Bir süre sonra beni frenledi. Yavaşça bir yere bırakırken düşmekten korkup can havliyle adamın ellerine tutundum ve dudaklarımın arasından çığlık koptu. Erkeksi sesiyle ürpertici sessizliği bozdu "Korkma güzellik kanepe" güler gibi sesler çıkarttı "Açmısın?" diye sordu. Sesi erkeksi ve boğuktu. Parmaklarıyla kolundan parmaklarımı yavaşça söküp beni kanepeye oturttu. Evet, çok açtım ama dilimi yutmuş gibi sesim çıkmıyordu. Yüzümde ellerini hissettim, tenime dokunuşuyla kalbim parendeler atmaya başladı. Ellerini tenime sürterek saçlarıma doğru kaydırdınca nefesimi tuttum.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ESARET🔗 (DÜZENLEMEDE)
RomantikKadınlardan nefret eden bir adam ne kadar tehlikeli olabilir? Karanlığın eş anlamı Yağız Egemen.Masum olmayı çocukken unutmuştu. Kalbi de sevdiği renge boyanmış katran gibi kap, kara olmuştu. Ne aşk, ne sevgi, ne vijdan uğramamıştı sol yanına. Karan...