Merhabalar güzel okuyucular.
Akışı daha net anlayacağınız bölümler sırasıyla geliyor efenim. Lütfen destek olmak için oy ve yorum yapmayı ihmal etmeyin. Şimdiden teşekkürler.
Sevgiyle kalın.
"Valla gençler bir düşünsün, taşınsın. Onlara bağlı her şey." dedi, annem sakince. "İyice bir görüşsünler. Yakinen tanısınlar birbirlerini. Bol bol konuşsunlar."
Çaylarımızı içmiş, hatta Caner'in getirdiği tatlılar eşliğinde kahve faslını bile geçmiştik. Fakat annem Caner'in eskiden evli olduğunu, hatta bir oğlu olduğunu öğrenince bu işe olan bütün hevesi kaçmış gibiydi. Arada Hatice teyzeye attığı sert bakışları ile bunu gayet net belirtmişti. Eh tabi aynı bakışlardan Caner'de nasibini almıştı.
"Tabii, bize pek laf düşmez." dedi, Caner'in ablası olduğunu öğrendiğim Semra abla. Anlaşılan annemin tavırlarından pek memnun kalmamıştı.
"O zaman kalkalım biz Meltem Hanım biraz daha abartmadan. " dedi, Caner ayaklanırken.
"Aaa, kim abartıyormuş? Konuşulanları unutanlar var ise ben ne yapayım?" dedi, annemde sitemlerine devam ederken.
Caner, ailesinin üyeleri ile birlikte kalkarken, annem Hatice teyzenin kolundan tutup yanına çekti.
"Sen nereye ahiretliğim? Otur, sohbet ederiz biraz daha." dedi, misafirler gitsin görüşeceğiz der gibi kafasını sallayıp.
"Ay yok Meltemciğim. Eve gidip yemek yapacağım daha." derken attığı kaçamak bakışlar başına gelecekler haberdar olduğunu bildiriyordu.
"Otur sen, otur. Ben misafirlerimizi yolcu edip geliyorum." diyerek kapıya doğru yönelen annem misafirlerin peşine takıldı.
"Sende otur anne. Ben yolcu ederim." dedim, sakince. Annemi arkada bırakıp koşar adım kapıya ilerledim.
Caner kapıyı açmış, ablasına ve eniştesine yol verirken bende çoktan yanlarına gelmiştim bile. Sabahki spor tarzının yerini, beyaz bir gömlek ve siyah bir pantolon almıştı. Dağınık saçları, sprey ile sabitlenmiş gibiydi ve karizmasından bir saniye ödün vermeden çocuğunu da aynı özenle hazırlamıştı.
"Tanıştığıma çok memnun oldum Mine." dedi, içten tavrı ile Semra abla. Sarılmak için uzanırken kapı eşiğinden bende ona doğru adım attım. Sarılması o kadar içtendi ki nedense yabancılayamıyordum.
"Bende memnun oldum Semra abla." Samimi kucaklaşmamızın ardından eşi de elini uzattı.
"Tekrar görüşürüz inşallah." dedi, gülümserken.
"Tabii Bülent abi. Sarma da yaparız yine." dedim, gönderme yaparken. Elimi geri çekerken o da gülümsemesini kaybetmeden merdivenlere yöneldi.
Caner, Atilla'nın ayakkabılarını giydirip doğrulduğunda bende diz çöküp Atilla'ya sarıldım.
"Dikkat et kendine küçük adam." dedim, kollarını boynuma doladığında.
"Sende dikkat et. Kafana kapı çaptıytma." derken kollarımın arasında çıkmadan yanağıma bir öpücük bıraktı. "Yine hey zamanki gibi çok güzey oymuşsun. Söylemeden edemicem."
"Bak sen! Daha bir kere gördün beni ama yine çok güzelim, öyle mi? Teşekkür ederim Atillacım."
Ufak bir kıkırtı eşliğinde merdiven başında bekleyen eniştesinin yanına koşar adım gidip elini tuttu. Avuç içini dudaklarına götürüp bana bir öpücük bahşederken aynı kıkırtıları eşliğinde merdivenleri inmeye başladılar.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Nereden Bilebilirdim?
Teen Fiction"Son nefesime kadar seni seveceğim." dedi nefesim kesen gülüşüyle. Bakışlarının ağırlığı ile midem kasılırken bir elimi yeni uzamaya başlayan sakallarına götürdüm. "Söz ver." dedim en az onun kadar şuh bir sesle. "Söz güzelim, söz."