zeynep ben gamze gülden dördümüz çay bahçesinde otururken eskiler açıldı gamze sordu ilk aşkınız kim diye gamze benim eşimin kardeşi gülden ise zeynebin eşinin kardeşiydi zeynebe baktım ve konuşmaya başladım aramızda kalıcak emreyle haminin haberi olmucak sözmü dediğimde söz dediler bende başladım anlatmaya aksel zeynep kerem dilan yağmur barış can çok iyi bi grup olmuştuk 3 ay geçmişti ve biz her anımızda beraberdik kardeşten de öteydik karne günü gelip çatmıştı mezun olmuştuk karneleri aldıktan sonra grupça bişeyler yapalım diyerek bara gittik ilk adımımızı attığımızda aşık olasım var şarkısı çalmaya başlamıştı o gün birbirimize bu sözü vermiştik aşık olasım var şarkısı hepimizin şarkısı olucaktı yıllar sonra çocuklarımıza lise yıllarını anlatıp gülüşücektik yani o zaman öyle düşünüyoduk meğersem o günler en güzel günlerimizmiş üniversiteden sonra zeyneple kerem akselle benim aldığımız ani evlilik kararı herşeyin sonu oldu hepimiz başka yerlere savrulduk herşey berbat oldu olaylar karıştı biz o zamanlar bilmiyoduk mutluyduk birbirimize aşığız sanıyoduk ama unuttuğumuz bişey vardı en yakınımızdan gelen ihanet .. üniversiteyi bitirmiştik tabi herkes hayaline kavuşmuştu dilan ve yağmur modacı olmuştu zeynep beden öğretmeni ben hemşire keremle aksel ise basketbolcu milli takıma atanmışlardı hatta ve atandıkları gece kutlama yapmıştık yıllar önceki evlenme teklifinden daha güzel bi teklif olmuştu yaşımız 22 olmuştu olgunlaşmıştık evlenme teklifini kabul etmiştik can dilan nişanlıydı barışla yağmur beraber yaşıyolardı herşey toz pembeydi birbirimize bağlı dostluklarımız aşklarımız ve hayallerimiz vardı evlenme teklifide şöyleydi barda bizim için yazdıkları şarkıyı söylemiş düet yapmışlardı daha sonrada yüzüklerle gelip evlenme teklifi etmişlerdi herkes kabul et et diye tezahurat yapıyodu zeyneple şaşkınlık içindeydik onlara sarılıp kabul ettik can dilan barış yağmur hepside en az bizim kadar sevinmişlerdi düğün alışverişini yapmıştık hep beraber ben dilana daha yakındım zeynep yağmura daha yakındı ama zeyneple benim aramdaki bağ herşeyden kuvvetliydi. alışverişlerimizi tamamladık yapmamız gereken sadece düğün gününü beklemekti 1 ay vardı ve yıldırım nikahı olucaktı annemiz film çekimlerini bitirmiş gelmişti bize destek oluyodu telaş yaptığımızda sakinleştiren annemiz vardı daha sonrada bizi teselli eden bizlimle ağlayan bi anne oldu bizi zor durumda yanlız bırakmayan en iyi anneydi çekimlerine bile ara verip bizim dertlerimizle ilgilendi bu sırada keremle akselin evlilik haberlerini aldık evet yanlış duymadınız akselle dilanı yağmurla keremi yatakta bastık en yakınlarımızla aldatmışlardı bizi hemde düğün günümüzde işte nikah masasında kaldık zaman geçerken misafirler daha fazla dayanamayıp gittiler bizde zeyneple akselle keremin evine gitmeye karar verdik anahtar bizde olduğu için rahat girdik eve ama gördüğümüz manzara bizi öldürmeye yetti arkamızdan yanlış anladınız diye bağırmaları ve koşmalarını görmeden duymadan ilerledik sonra 1 ay peşimizde koştular tam affediceğimiz sırada işte dilanla yağmurun hamile kaldığını ve evleniceklerini duyduk teselliyi annemde aradık annemin omzunda ağladık annemse şu sözleri söyledi bize ben çok kadın gördüm sevdiğinin aldattığını görüp ayrılan ayrıldıktan sonra en ağır küfürleri ederek içindeki kızgınlığı bastırmaya çalışan aldatmak en alçakça yapılan şeydir birkaç gün sonra onu aldattığını sindirerek ayrıldığı erkeğe geri dönen burada durmalısın gururun ön plana çıkmalı hani aşkta gurur yoktur deriz ya işte burada ortaya gurur çıkmalı ve dur demelisiniz dugularınıza bugün sizi aldatan yarında aldatır kendinizin gururu kadar gururunuzunda gururu var bunu unutmayın dedi zeyneple gerçekler tokat gibi çarptı yüzümüze dediğimde zeynep gözündeki bi damla yaşı silip kahvesinden bi yudum aldı ve konuşmaya başladı keremlerin evlendiği gün barda emreyle ve onurla tanıştık daha sonra arkadaş olduk içimizdeki acıyı sadece onlar dindirdi ve ikimizin düğünündede dikkatinizi çeken bişey oldu hatırlıyomusunuz dediğinde gamze başını sallayıp evet bi adam girdiğinde nikah masası çalmıştı ikinizdede farklı adamlardı ama aynı anda olması tuhaftı dediğinde zeynep kahvesinden bi yudum aldı ve devam etti onlar kerem ve akseldi bizi son kez gelinliklerle görmek istemişler arkadaş çevremize mutlu olup olmadığımızıda soruyolarmış ama dediğim gibi biz hami ve emreyle severek evlendik geçmişte kalan acı bi hatıra oldular ikiside dediğimde zeynep benim görev yaptığım sayer koleji bizim lisemizdi benim oğlum doruk melisin kızı çisel keremin kızı tuana ve akselin oğlu çağan bizim okulda dediğinde gülden gözlerini pörtletip nasıl yani nerden biliyosun dediğinde zeynep yutkundu ve devam etti beden eğitimi için sağlık raporu lazımdı ve raporları kontrol ederken tuananın anne adı yağmur baba adı keremdi ve soyadı sayerdi çağanınkinede baktığımda anne adı dilan baba adı aksel ve soyadı varoldu anlamıştım zaten bu ikisi hiç ayrılmıyodu daha sonra bizimkinlerle takılmaya başladılar bizim çocuklar onlardan bi yaş küçük olmasına rağmen bizim gibi grup oldular hatta bazen onlara bakıp geçirdiğimiz günleri anımsıyorum dediğinde zeynebe dönüp bundan neden benim haberim yok zeynep ne zaman söylemeyi düşünüyodun diye çıkıştım ne gerek vardı melis sonuçta geçmişte kaldılar dediğinde kahvemden bi yudum aldım 1 hafta sonra sayer koleji mezunlar gününde karşılaşırsak dediğimde zeynep pis pis sırıttı yıllar sonra ilk görüşmemiz olucak ve mutluluğumuzu görücek dediğinde evet diyerek gülümsedim ve zeynebe sarıldım