muhteşem bi cumartesi günü ve sonbahar sabahı zeynebin uyan melis çığlığıyla uyanmak bi harika dostum :D zeynep çığırmaya devam ederken kalktım ve zeynebin üstüne yürümeye başladı kendini bahçeye attığında bende arkasından gittim sonbahar yapraklarını görünce birbirimize yaprak savaşı yapmaya karar verdik o bana ben ona yaprak atarken annemin kızlar poz verin demesiyle modelleri aratmıycak pozlar vermeye başladık annem bu halimize gülerken fotoğrafımızı çekmeyide ihmal etmedi daha sonra babamın aşkım kızlarım karnım kurt gibi aç hadi kahvaltıya siz olmadan boğazımda geçmiyo demesiyle zeyneple kolkola girip kahkaha atarak kahvaltı masasına ilerledik kahvaltımızı yaparken babama okulun sahibiyle bi bağlantın varmı diye sorduğumda evet kızım demet teyzenle keremin babaası evli yani demet teyzen keremin cici annesi dediğinde ağzımdaki dışarıya püskürttüm hepsi bana bakıp gülmeye başladı ne gülüyosunuz be diye cırladım hepsi gülmelerine devam ederken peki öyle olsun şimdi zeytin savaşı diyerek zeytinleri önce anneme sonra babama sonra zeynepe fırlattım herkes savaşa girmiş bi şekilde birbirine zeytin atarken annem tamam yeter artık kalkıp hep beraber burayı temizlicez dedi sonra babam ıı şey aşkım benim okula yetişmem lazım çocuklara antreman sözüm var diyerek kaçtı annem ben zeynep ortalığı temizledik barış ve kereme mesaj atıp buluşmak istediğimi söyledim zeynebide yanıma alarak cadde bostan sahiline gittim ama keremle barışın yanında aksel vardı lanet olsun yumurta kafalıyı niye getirdilerki diye söylenirken yüzüm asılmış olmalıki zeynep noldu diye cimcikledi bişey yok dedim akselin bana bakan bakışları sinsi bi gülümseme şeklini aldı kerem olayı açıklamak için akselde bizimleydi onuda getirdik sorun varmı dediğinde yok canım ne sorunu aksel de insan sonuçta dedim zeynep insanmı?? diyip şaşırmış ifade yaptığında ben dahil herkes kahkaha atmaya başladı aksel zeynebe dönüp sen maydonoz olmasana herşeye diye çıkıştı ben araya girip ee napıyoruz gençler diyerek ortalığı sakinleştirmeye çalıştım sakinleşmeselerdi zeynep akseli yolabilirdi barış dilek balonuna ne dersiniz diyerek gülümsedi çok iyi fikir diyerek ona katıldım keremde ben dilek balonu almaya gidicem burda bekleyin yanlız kadıköye gidiceğim için yol 4 saat sürüyo akşam vakti burda olurum dedi bizde olur beklerz hem gece daha ateşli diyen aksele öldürücü bakışlarımı fırlattım barış melis seninle özel bişey konuşabilirmiyiz dediğinde zeynebe baktım onaylayan bakışını aldığımda barışla uzaklaşırken akselin yüzünü buruşturduğunu farkettim ama benim adımda melis güzelse ben bu olayı çözerim diyip gülümsedim barışla çimlerin üzerine oturduğumuzda bana eski sevgilisine çok benzediğimi söyledi ve resmini gösterdi kız benim sarışın halimdi evet çok benziyodu barışa bakıp neden ayrıldınız diye sordum ayrılmadık öldü dedi boğazımda oluşan yumruyu hissettim sevdiğinin ölmesi çok kötü bişeydi barışa sarılıp üzülme geçicek dedim o da sarılmamı karşılıksız bırakmadı akselin bize öldürücü bakışlar attığını gördüğümde elinden tutup hadı yanlarına gidelim yanlız kalmasınlar zeynep akseli parçalar baksana aksele ateş saçan gözlerle bakıyo dediğimde barış kahkaha attı yanlarına gittiğimizde oo barış manitayı kapmışsın diyerek sinsice sırıttı hayır yani sanane hem aramızda sandığın gibi bişey yok birbirimize değer veriyoruz ve yakın arkadaş olduk olay bu hem seni ilgilendirdiğinide sanmıyorum diyerek göz kırptım
akselin ağzından: şimdi melisi 16 yerinden bıçaklayıp denize atasım var neden bu kadar sinir olduğuma anlam veremiyorum amacımız yakın arkadaş olup yatağa atmak ve okula rezil etmek ama ben melise yakın davranamıyorum bişey var onu kıskanıyo gibiyim ama ben kıskançlık duygusunu bilmiyorum ki diye içimden geçirdim melisin biz zeyneple şu alışveriş mağazasına giricez düşüncesiyle kendime geldim barışla oturup bu konuşmak istedim onlar gittiğinde barışın yanına oturup melise karşı bişeyler hissediyomusun diye sordum aslına bakarsan melis çok iyi biri eğlenceli biraz şımarık neşeli onun yanında kendimi iyi hissediyorum ela öldüğünden beri kimseye böyle hissetmemiştim dedi gözümün önüne ela geldi hemen barışa dönüp elayla melis çok benziyo dedim gülümseyerek evet aksel yüzleri fizikleri konuşmaları herşeyi çok benziyo tam elayı kaybettim derken melis çıktı karşıma diyerek gülümsedi elayı özlüyoomusun diye sordum eskiden daha çok özlüyodum melis karşıma çıktığında elanın herşeyini onda buldum dedi suratımın kasıldığını hissediyodum barış anlamasın diye toparlanmaya çalıştım ve barış kendine hakim ol sen elaya aşıksın melise değil onun duygularıyla oynama dediğimde barış şaşıran gözlerle bakarak aksel sen kızların duygularıyla oynayan bi insan olarak bunu bana söylemen saçma değilmi dedi ve kahkaha attı haklıydı ben her kızla tek gecelik ilişki yaşar duygularıyla oynardım derin bi nefes alıp melis farklı diye yanıtladım aşıkmı oldun kardeşim dediğinde hayır aşık değilim dedim barış konuşmasını sürdürerek keremin ilk aşkının melis olduğunu biliyomuydun dedi hayır bana hiç söylemedi dedim barış sözlerine devam edip bende okula geldiği gün farkettim keremin ikinci odası vardı oaraya kimseyi sokmazdı hatta bigün o evde yokken açıp girmiştik güzel bi kızla resimleri vardı her duvarda sözünü kesip o kız melisti tabi ya dedim evet o günden sonra keremin içkili haline denk gelip herşeyi öğrenmek istedim zil zurna sarhoş olup bana melis senmi geldin çok özlediim seni batuyu nasıl bıraktın anlatsana diye bişeyler zırvaladı abicim melis kim dediğimde ağladı ilk aşkım ilk hayal kırıklığım dediğinde bize neden bahsetmedin kerem dedim sus ve dinle diyerek melis beni hiç sevmedi batuyu sevdi beni hiç bi zaman sevmicek heryerde onun yüzü var onun için bursadan buraya taşındık ama yinede onun hayalini görüyorum her yerde terketmek yetmedi dedi neden bşakasıyla olmuyosun hala onumu seviyosun dediğimde hayır artık sevmiyorum ama bende takıntı olarak kaldı ondan intikam alıp hayatıma öyle devam eedicem dedi sonra uyuyakaldı uyandığında dün gece noldu diyerek bağırdı bende hepsini anlattım o günden 1 hafta sonra okullar açıldı okula gelen iki kız hakkında konuşuyodu herkes bende merak ettim kerem yeni gelenlere ne oyunu oynucak merak ettim tabi sonra keremin yanına giittiğimde gözlerini ayırmadan bi kıza baktığını gördüm o kızlar yeni gelenlermi dedim hiç değişmemiş dedi melis mi hangisi dediğimde kumral olanı gösterdi abicim bu elaya benziyo dediğimde evet ama oynucağım oyuna sırf elaya benziyo diye engel olursan bi daha yüzümü göremezsin barış diyip yanımdan ayrıldı dedi vay vay vay bizim sayere bak barış hiç aşık olmadı sanardım diyerek kahkaha attı ama melis onu tanımadı sanırım diyerek barışa baktım bence tanıdı ama belli etmiyo dedi saatin 8 olduğunu gördüğümde bu kızlar ve kerem nerde dedim o sırada kızlar elinde poşetlerle geldi yuh be kızım bu kadar zaman alışveriş yaparak iki çift eşyemı aldınız dedim melis sanane sanamı sorucaktık dedi sonra kerem elinde dilek balonlarıyla gözüktü hepimize bi tane verdi herkes dileğini dışından söyleyerek balonlarını yukarı bırakıcaktı kerem takıntılı olan sevgimin yok olmasını istiyorum barış elayla biraraya gelmek istiyorum melis gerçek aşık olmak istiyorum zeynep gerçekten sevmek istiyorum dedi dileğini söylemeyen ben kalmıştım melise bakarak aşık olmak istiyorum dedim hep beraber dilek balonlarını fırlattık onlar yukarıda kaybolurken herkes birbirine bakıp gülümsedi demekki kerem takıntılı sevgisinden vazgeçmek istiyodu melis onun için sadece takıntıydı
keremin ağzından : melise olan içimdeki şey sadece takıntıydı hastalıklı bişeydi ondan intikam almak istemem falan kız bana sonuçta kötü şeyler yapmamıştı sadece aşık olmamıştı zeynebe bakıp belki melisi bu kız sayesinde unuturum diyerek müzik açıp zeynebi dansa kaldırdım meliste öylece dururken akselde gidip melisle dans etmeye başladı
melisin ağzından: inkar etmemeliyimki bu çocuk çok güzel kokuyo burnumuboynuna gömüp kokusunu içime daha çok çektim
akselin ağzından : melisin nefesi bonuma çarptıkça tahrik oluyodum dudakları arada boynuma sürtüyodu içimdeki tuhaf his onu becermek değildi daha önce hiç böyle olmamıştım bardakilerle dans ederken becermek isteği gelirdi melisteki duygularım farklıydı bi melek kadar güzeldi gözleri renkli değildi ama insanı kendinden alabilirdi
zeynepin ağzından:şuan dans ettiğim bi çift kaslı kol beni sarmaladığında içimdeki his git gide artıyodu onu öpmek istiyodum gözleri yemyeşildi her kızın hayaliydi kaslı ve renkli gözlü sevgili şuan kendimi boraya ihanet ediyo gibi hissetsemde mutluydum
melisin ağzından : saate baktığımda iki olmuştu gece yarısı çoktan geçmişti zeynep hadi annemler meraak edicek saat iki dediğimde zeynep ne diye cırladı aksel ve ben akselin arabasıyla kerem zeynep ve barış keremin arabasıylaydı eve geldiğimizde kapı kitliydi kapının yanında aşkım kızlarım bizim annenizle ananenizin yanına gitmemiz gerekti uslu durun 1 hafta sonra yanınızdayız öptüm akselleri çağırıp oturma odasına geçtik sabahlamaya karar verdik barış beniim gitmem lazım babanem evde yanlız dedi ve gitti kerem zeynebin bacağına yattı akselde benim saçlarıyla onarken uyuyakaldık uyandığımızdaysa odamızdaki yataktaydık akselle ben zeyneple kerem yatıyodu aramızda bişey yaşandımı diye merak ederken yorganı kaldırıp üstüme baktım aman allahım