yine yorucu geçen bi hastane günüydü öğle yemeği için canı aradım yanıma gelmesi lazımdı dilan olayını bilmesi lazımdı hemen canı aradım 5 dakikaya geliceğini söyleyip telefonu kapattı kafeteryadan kahve alıp bahçeye indim boş bi bank bulup oturdum karşımda bi adam vardı yüzü çok tanıdıktı bu akseldi gözlerimi kırpıştırdım hala ordaydı arkamı dönüp nazlıya seslendim nazlı geldiğinde tam kapıyı göstericektim ki kapıda kimsenin olmadığını farkettim daha sonra nazlıya bişey sorucaktım ama unuttum dedim çok geçmeden can geldi cana sarıldım ve nasılsın can dedim çok iyiyim bebeğim sen nasılsın dediğinde iyiydim dilanı görenme kadar dediğimde canın yüzü kaskatı kesildi dilan mı diye sorduğunda evet babasının ameliyatına girdim çıkınca karşılaştık dediğimde babsı iyimi dedi gözlerinden acı içinde olduğu anlaşılıyodu evet iyi geçti ameliyat taburcu oldu bana o gecenin hata olduğunu anlattı dedim akseli sen zannetmiş akselde onu melis zannetmiş sarhoşlarmış dediğimde can kahkaha atıp ev adreslerini hatırlıyolar ama biz sanıyolar komikmiş dedi can biliyorum yaptıkları en iğrenç şeydi ama pişman olmuşlar dedim melis o kadar olaydan sonra affetmezsin heralde dedi hayır affetmicem can ama her insan hata yapar affetmek büyüklük affedelim ama yakın olmak zorunda değiliz onlardan nefret etsekte bi zamanlar en sevdiklerimizdi dedim bi çırpıda can gözlerimin içine bakıp melis 1 yıl boyunca her acıyı beraber atlattık onlar yine bize zarar verirler dedi cana sarılıp bu zamana kadar hayatımızda yoklardı bundan sonrada olmazlar dedim sonrada gamze abisini özlemiştir akşama yemek yemeye bize gelin dedim tamam bebeğim işe geç kalmıyayım görüşürüz diyip yanağımdan öptü her ne olursa olsun ihaneti bu sıpayla atlatmıştık çok iyiydi dilan için hala endişelenen önemseyen ama artık gamzeye aşık bi çocuk vardı karşımda kahvem bittiği için çöpe atıp zeynebi aradım zeynep ben halisülasyon görüyorum galiba dedim zeynep kahkaha atıp iyimisin dedi hayır akseli gördüm ama sonra yok oldu korkuyorum zeynep dedim zeynep sakin ol sen akselin adını hiç anmıyodun şimdi uzun yıllar sonra andığın için beynin seninle oyun oynuyo dedi öylemidir zeynep dedim gülümsemeye çalışarak evet dedi ben seni meşgul etmiyeyim görüşürüz canım diyip kapattım daha sonra karşıdan gelen bi adet sempatik yakışıklı bi adam gördüm tabikide bu adam benim kocamdı yanıma gelip sımsıkı sarıldı yanğından öpüp hayırdır hayatım öğlenleri gelmezdin dedim arkasından çıkardığı güllerle önümde diz çöküp seni çok seviyorum sevgilim nikah tazelemeye ne dersin hıım bide hemşire kıyafetlerinle çok seksi oluyosun dedi şapşal diyip sırıttım ama karşımda yine aksel hayır beynim benimle oyun oynamayı bırak diye mırıldandım daha sonra elimi emrenin beline koyup içeri geçip yemek yiyelim dedim arkamı döndüğümde yoktu emreyle yemek yedikten sonra emrenin gidişini izledim çok seviyorum bu adamı hayallerimdeki erkekle evlendim diye sırıttım ayşen yanımda bitip melis hanım bu kadar çiçeği napıyosunuz dediğinde gülümsedim çok seviyo eşiniz sizi dediğinde ona bende onu çok seviyorum dedim ayşenin yanından ayrılıp odaya geçtim yorucu geçen günlerden nefret ediyorum diye mırıldandım
akselin ağzından:hastanede melisle o adamı gördükteen sonra keremin yanına attım kendimi keremde dağılmış bi haldeydi bana boş gözlerle bakıp tuananın beden öğretmeni zeynepmiş bugün kocası okula bıraktı çok mutluydular ama ben gördüğüm gibi arabaya bindim beni görmedi ama tam şuramda bişey acıdı aksel dediğinde yanına oturup bende melisi kocasıyla gördüm çok mutlulardı benimde oram acıdı ama dayanıcaz kardeşim hadi kalk ali abinin yanına gidelim rakı balık içeriz dedi ali abi çok sevdiğimiz bi abimizdi keremle arabaya atlayıp ali abin mekana geldik baya bi rakıdan sonra kafamız hafif çakır olmuştu ali abi neyiniz var evladım hiç bu kadar içmezdiniz dedi kerem ali abiye bakıp canından çok sevdiğin birini yaptığın hata yüzünden kaybettin ve evlenip mutlu olduğunu gördünmü dedi ali abi kafasını kaşıyıp canımdan çok sevdiğim kişi öldü dedi kerem ölmeside kötü başkasıyla mutlu olmasıda dedi ali abi anlatın derdinize derman olamam belki ama hiç değilse rahatlarsınız anlattıkça dedi ali abiye dönüp bir ağustos akşamıydı evlenicektik keremle bekarlığa veda partisi için bara gittik o kadar içmiştikki burnumuzun dibini göremiyoduk derken iki kız geldi yanımıza bunlar melis ve zeynepti tabi biz öyle sanıyoduk saat dört hadi eve çok sarhoşsunuz dedi melis sandığım kişi sonra arabaya bindik arabayı kullanan zeynep sandığımız kişiydi neyse bunlar bizi eve sokup yataklarımıza yatırdı kerem zeynep saat kaç dedi saat beş nikahınıza dört saat var dedi melis ve zeynep sandığımız kişileri yatağa çektik ve beraber olduk sabahsa bi çığlıkla uyandım gözlerimi açtığımda melis olduğunu anladım arkamdaki dilanı görmeden çok güzel olmuşsun meleğim dedim melis ağlarken sen ne rezil bi adamsın evleniceğimiz gün en yakın arkadaşımla yattın dedi kafamı çevirdiğimde çıplak ve korku dolu gözlerle bakan dilanla karşılaştım melis kapıyı çarpıp zeynep diye bağırdı ikisinide aldatmıştık dilana dönüp nasıl oldu bu dedim kekeleyerek dün gece sarhoştuk biz sizi can ve barış sandık darhoşluğun etkisiyle beraber olduk dedi beynimdeki sözcükler dans ediyodu sevdiğimiz kadınları en yakın arkadaşlarıyla aldatmıştık ve en yakınımızın sevgilileriyle yatmıştık dilan hızlıca giyinip yağmurun yanına gitti ve çıktılar evden bende keremiin yanına oturdum kereminde benden farkı yoktu yıkılmıştı yüzüme bakıp naptık biz aksel dedi aldattık dedim ikimizinde gözlerinden yaş gelmişti bu yaş sol yanımızı kaybetmenin acısıyla gelmişti zor günler geçirmişsiniz evlat sonra noldu dedi yağmurla dilan hamile kaldı evlenmek zorunda kaldık çocuklarımızıı seviyoruz ama eşlerimizi sevmiyoruz nefret ediyoruz dedi bi çırpıda dilanla yağmurda bizden nefret ediyo birbirimizin hayatını çaldık dedim düz bi sesle daha sonra izin isteyip eve gittik gözlerimizi sıkıca kapayıp uyumaya çalıştık
dilanın ağzından: yağmurla oturmuş eskilerden konuşuyoduk melisi gördüm yağmur dediğimde nerde dedi göztepede bi hastanede çalışıyo babamın ameliyatını yaptı konuşmak istedim zorladım konuştu beniimle herşeyi anlattım bana akselden de sendende iğreniyorum karşıma çıkmayın dedi bizim suçumuz neydi yağmur biz sadece can ve barışla birlikte oluyoruz sandık hepimizin hayatı paramparça oldu tek suçlu biziz gibi davranıyolar can ve barış evlendi eşlerini seviyolar zeynep ve melis evlendi eşlerini seviyolar peki kerem aksel sen ben neden biz mutlu olamıyoruz hayatımız zindan oldu dedim hıçkırıklarımı bastırmaya çalışarak yağmur başımı göğsüne yaslayıp şiişt ağlama bebeğim geçicek çağan için dayan herşey geçicek bizde mutlu olucaz inan bana dedi yağmura sarılıp tek dostum sen kaldın sende bırakma beni dedim
zeynebin ağzından:hami bizi okula bıraktıktan sonra doruk tuananın yanına gidiceğini söyledi tuana dişleri telli olmasa ve gözlük takmasa yağmurun aynısıydı bahçedeki banka oturup edebiyat öğretmeni sevil hanım ile muhabbet etmeye başladık tuanayla doruğun iyi anlaşması karnıma ağrılar girmesine sebeb oluyodu karşıdan gelen çağan ve çiselde dikkatimi çekti hayat resmen onlar hayatınızdan hiç çıkmıcak der gibiydi yarın olucak olan mezuniyet partisine gelirlerse herşey ortaya çıkıcak zaten burda beden öğretmeni olduğum çocuklarımız .. çisel koşarak teyze diye yanıma geldi yarın ki mezuniyet için sizde geliceksiniz ya çağanların anne babasıda gelicekmiş tanışırsınız dimi dedi dorukla tuana ve çağanda geldiler tanışırız canım dedim yarın gerçekten olaylı geçicekti eskiden canımızdan çok sevdiğimiz adamlarla yeniden tanışıcaktık.
yeni bölüm 10 vote sonunda gelir :)