Erutan - The Willow Maid
Bölümün sonunda geçecek olan şarkıyı medyada bulabilirsiniz, sözlerini çevirerek ekledim. Tabii karakterlere göre bazı yerleri değiştirdim (hitap şekli ve göz rengi gibi), dinlemeniz şarkıyı kafanızda canlandırmanız açısından iyi olur.
Şarkı sözlerine de dikkat edin, bazı gizemlerin çözümü içinde (:
❦
Günler birbiri ardına geçip gidiyor, ay ve güneş dünya üzerindeki hakimiyetlerini birbirlerine kanıtlamak adına savaşmaya devam ediyor, gittikçe soğuyan havayla beraber tüm bitkiler yavaşça çürümeye başlıyordu. En güzel çiçekler bile yavaş yavaş soluyor, yapraklarını ait oldukları toprağa hediye ediyorlardı.
Buna Chanyeol'ün avuçlarında tuttuğu narin çiçek de dahil.
Güneşin dünyayı aydınlatıp ardından ayı sürüklediği kırk gün geçmişti, çadırlar krallığın sınırının hemen ötesinde varlıklarını sürdürürlerken askerler kalabalıklaşıyor, halkın dikkatini çeken savaş hazırlıkları krallığı ayağa kaldırıyordu. Kimileri Yeraltı Krallığı'nı seçim gününe davet etmenin büyük bir hata olduğunu, kimi de onların böyle bir hazırlığa girişmesinin alçakça bir hareket olduğunu söylüyordu. Konuşuluyor ve konuşuluyor ancak bir sonuca varılamıyordu; ateşe ateşle karşılık vermek dışında.
Diğer kraliyet aileleri, kendi krallıklarından getirdikleri soylu aileler de dahil, krallıklarına geri dönmüşler ve sınırlarını tüm yabancılara kapatmışlardı. Etrafta yankılanan fırtına öncesi sessizlik her birini büyük tedbirler almaya zorlamıştı.
Yeraltı Krallığı'nın açtığı savaşın bir nedeni yoktu, buz dağının görünen kısmına bakacak olursak. Bir savaş açmak için asla nedene ihtiyaç duymazlardı, nedenleri varsa bile söylemezlerdi. Akane ve Chanyeol'ün önderliğinde devam edilen hazırlıklar tamamlanmak üzereydi, kırk gün çoğu kişi için kısa bir zaman olsa da onlar için yeterli bir süreydi.
Zira buraya, bunun için gelmişlerdi.
Akane ona vaat edileni alacaktı, Chanyeol ise ona ait olanı.
Ancak ufak bir sorun vardı...
Baekhyun geçen onca gün boyunca Nyx'ten aldığı destekle güçlenmesi gerekirken daha da güçten düşmüş, hızla kilo kaybetmeye başlamış ve zar zor hareket eder hale gelmişti. Ruhunun yorgunluğu bedenine vuruyordu, Chanyeol onun gözlerine her baktığında bir şeyleri yanlış yaptığının farkına varıyor ancak yanlış yaptığı şeyi bulamıyordu.
Persephone, Hades ile var olurdu. Nyx, Erebus ile var olurdu. O halde neydi onu bu hale getiren? Neydi onu güçten düşüren, canını acıtan? Neydi o güzel gözlerinden birer birer boncuk gözyaşlarının dökülmesine neden olan?
Chanyeol bunun nedenini bulamıyordu. Minseok ona bir çözüm yolu bulacağını söylemişti yaklaşık üç gün önce, ancak bu üç gün Chanyeol'e üç asır gibi gelmişti. Her geçen saniye içinde büyüyüp yayılan bir endişe vardı. Olur da Baekhyun hayatla olan savaşını kaybederse, Chanyeol Persephone ve Nyx'in varlığını bir daha bulabilirdi elbette... Ancak bunun için Demeter'in Persephone'un ruhunu tekrardan dünyaya getirmeyi kabul etmesi ve Nyx ile ikisinin tekrardan aynı bedende hayat bulması gerekirdi.
Buna ihtimal bile denmezdi. Demeter gerekirse tüm varlığını dünya ile ayırır ve yok olurdu ama bir daha asla Persephone'u Hades'in ellerine bırakacak bir hataya düşmezdi.
Alnından akmakta olan teri kolunun tersiyle sildi ve elini fevri bir hareketle saçlarından geçirdi, gözleri koltuğa birikmiş çiçeklerden taç yapan Baekhyun'daydı. Önceki günlere göre daha aktifti, en azından konuşuyordu. Kimseyle konuşmuyor olsa da kendi kendine bir şeyler mırıldanıyordu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ánthos | chanbaek
FanfictionÇiçeklerle dolu tacı başıma taktığın çayırın altına kurdum krallığımı. Hades × Persephone - 20.11.2018 - ?? 💜, @puppixx