Adam'ım

Oyun

Cihan'a vakit geçiremeyeceğim için üzülsem de arkadaşımı merak ediyordum, acaba ne olmuştu?
"Hey, bu kadar düşünme." dedi Cihan arabayı sürerken. Gizem benim için çok önemliydi ve kısa bir zaman da olsa onu aksatmıştım.

"Sadece telaşlanıyorum, ama iyiyim." dedim gülümsemeye çalışarak.

"Sevgilisi falan var mı, ondan ayrılmış olmasın?" Kafamı olumsuz anlamda salladım.

"Hayır, sanmam." Cihan'ın düşünüyormuş gibi bir hâli vardı. Derdime derman araması.. bu adam, mükemmel değil mi?

Eve geldiğimizde yakın bir yerde arabayı durdurdu ve arabadan indi bende hemen indim. Kapının önünde Gizem iki büklüm oturuyordu.

"Bu Gizem!" Cihan kafasını çevirdi ve benim arkamdan Gizem'in yanına yürüdü. Adımlarımızı farkeden Gizem hemen ayağa kalktı ve bana sarıldı.

"Kalbim, çok ağrıyor Selin." Ah! Tepki bile veremeden sıkıca sarıldım, benimde kalbime bir sızı yayıldı.

"İçeriye geçelim mi?" dedim biraz uzaklaşarak, kafasını belli belirsiz sallayıp onayladı. Arkasını döneceği sırada geri bize döndü ve,

"Sen de gel Cihan." şaşırmıştım ama belli etmedim. Gizem içeriye girdi bizde arkasından girdik. Ne olduğunu bilmediğim için telaşlıydım. Gizem salona geçince derin bir nefes aldım.

"Sen benim odama geç istersen." Elini saçıma uzattı ve yüzüme düşen saçı kulağımın arkasına sıkıştırdı.

"Biraz sakin ol güzelim, sorun yok." Sadece gülümsedim, beni düşünmesi gerçekten çok değerliydi.

"Pekala.. Gideyim ben." Güven veren bir gülümseme gönderip odama girdi, bende Gizem'in yanına döndüm. İkili koltuğa uzun bedenini sığdırmak için cenin pozisyonunu almış öylece uzanmıştı.

"Gizem.. Ne oldu bebeğim?" önüne çöktüm, aslında Gizem ufak şeylere bile ağlayan bir kızdı, içinde tutamıyordu ama yine de korkuyordum.

"Yine gelmiş Selin, tam unuttum derken yine gelmiş." Kuzey yine mi gelmişti? Ah hayır...

"Nerede karşılaştınız?" diye sordum merakla, gözleri kısa süreliğine kapandı.

"Bizim kafeye geldi, o kadar güzelleşmiş ki! Tekrar benim olmak istese o saniye kabul ederdim ve beni korkutan kısım da bu. Yıllarımı verdiğim adam bir anda açıklama yapmadan hayatımdan çıkıp gitmesine rağmen ben hâlâ onu geri istiyorum, bu gururduzluk mu?" Ellerimle gözündeki yaşları sildim.

"Hayır güzelim, bu aşk." Gözlerini açtı ve sıcak bir gülümseme ile, "Aşkıma sahip çıkmak istiyorum, ona aynı hisleri yaşatmak ve aşka sahip olmak." Bu kadar kolay kendine gelmesine şaşırmamıştım, Gizem güçlü bir kızdı.

"Sen sevgilinle takıl ben çıkıyorum." dedi ve yanağımı öptü.

Hey! Sevgilim mi?

"Dikkat et ve fevri davranma.. tabii beni ne kadar dinlersen." Cevap vermeden evden çıktı, uyuşan bacağımı serbest bıraktım ve yere güzelce oturdum.

"Sorun kalmadı galiba?" Cihan'ın sesi ile rahatladım, sanki kaybolan bir çocuğun annesinin sesini duyması gibi.

"Kalmadı..." belimi masaya dayadım ve Cihan bacağıma değerek koltuğa oturdu. Ne kadar hoş bir histi; onun bedeni ile temas etmek.

"Ne düşünüyorsun yine?" diye sordu naif bir tonda.

"Emin ol güzel bir şeyi." Sırıttı.

"Bana söylemeyecek misin?"dedi öne doğru gelerek.

Alt dudağını yalamıştı, hadi ama...

"Şey...ııı.. filmi burada izleyebiliriz!" dedim ve hızla ayağa kalktım.

"Olur."dedi yine sırıtarak. Televizyonu açtım ve film seçmesi için kumandayı eline verdim.

"Sen film aç ben de bize yiyecek bir şeyler getireyim."

Mutfağa geçtim ve büyük bir tabağa cips koydum yanına içecek doldurup tepsiye yerleştirdim. Sakin olmaya çalışarak içeriye geçtim.

"Bilim kurgu sever misin?" diye sordu, hâlâ film arıyordu.

"Evet, izleyebiliriz." Yanına oturdum ve tepsiyi masaya koydum. Filmi başlatmadan önce garip bir şekilde bana baktı, gülümsemeye çalıştım.
Cihan cipse uzandı ve bana biraz daha yaklaşarak tabağı aramıza koydu. Şuan o kadar güzeldi ki filmi izlemek umurumda değildi.
Çok güzelsin Cihan.

"Bana öyle bakma, geriliyorum." diye fısıldadı.

Sen de bu kadar güzel olma.

"Özür dilerim..." dedim ve önüme döndüm. Nedense ona oyun oynamak istiyordum, güzel bir oyun.

Toplu olan saçımdaki tokayı çıkardım, yavaş bir hareketle saçımı geriye attım, sonra arkama yaslandım ve bacak bacak üstüne attım. Çok hareket ettiğim için olsa Cihan bana baktı ama ben ona bakmadan masadan içeceğimi aldım. Arkama yaslanmadan önce Cihan'a biraz daha yaklaştım. Bunu farketmişti.

Cips almak için tabağa uzandım ve elim eline değdi, uzun süre öyle durduk. Elimi geri çektim ve içeceği masaya geri koydum.

"Filmi beğenmedim." dedim ve bedenimi tam olarak ona çevirdim. Filmi durdurdu ve benim yaptığımı yaptı.

"Çok belli ettin zaten." dedi yine sırıtarak.

"Birbirimize sırayla soru soralım mı?" Onaylar biçimde kafasını salladı.

"İlk ben."dedi ve biraz durdu. "En son ki sevgilinden bahset?" Beklediğim sorular.

"Ah..." iç geçirdim ve başımı geriye atıp tavana baktım. "Çok seksiydi! Ukalâydı ama güzeldi... Sıra bende!" Yüzü düşmüştü, bunu neden yaptığımı bilmiyordum ama iyi hissettiriyordu.

"Aklından geçeni söyle? Hemen." dedim.

"O adamın neye benzediği ve..."devam etmedi.

"Ve?" diye sordum.

"Hâlâ aklında olup olmadığını düşünüyordum." Bunu o kadar masum söyledi ki. Aramızdaki tabağı alıp masaya koydum, sonra Cihan'ın yüzüne doğru eğilip,
"Aklımda o yok..."diye fısıldadım. Gözleri rahatladığını belli ederek açılıp kapandı, sonra yavaşça o da bana yaklaştı.

"Sevindim." Elini belime koydu ve dipdibe gelmemizi sağlayarak beni kendine çekti, bende elimi boynuna doladım. Gözleri dudaklarıma değdi, ben de istemsiz dudaklarımı yaladım.

"Bu anı çok seviyorum."diye fısıldadı.

"Öpüşmeden önceki anı..."dedim ve dudaklarımı Cihan'ın dudaklarına bastırdım. Sonra beni kucağına aldı, daha tutkulu öpüşmeye başladık.

Bu anın kıymetini bilmeliydim...
Dili dilime değdiğinde inleyerek kendimi ona bastırdım. Ağzımın içine 'Selin' diyerek inledi. Ellerimi saçına daldırdım ve ensesine doğru kışkırtıcı bir şekilde indim.

Elini belimden yavaşça yukarıya çıkararak üstümdeki tişörtü çıkardı. Dudaklarımız ayrıldığında gözlerini gözlerimden ayırmadı.

"Çok güzelsin."dedi, gülümsedim. Dudağını kulağımın arkasına ordan da boynuma bastırdı. Yay gibi gerilmiştim, tek düşündüğüm daha da ilerisiydi belki...

Eli göğsümü sıkınca inledim, sen de çok güzelsin Cihan.

İleri geri harekat ederek kendimi Cihan'a bastırdım. Kesinlikle kendimi çok iyi hissediyorum.

Cihan'ın elleri karnımdan aşağı inmeye başladı, sanki beni kızdırmak için yavaşça yapıyordu. Şortumun düğmesini açtı ve elini içeri soktu. Parmağı iç çamaşırımın üstünden vajinamı okşuyordu.

"Cihan!"diye inledim ve kendimi eline doğru bastırdım.

"Selin, Selin, Selin..."

Heeey selam🙋‍♀️ Ben yeniden buradayım, özledim çok!