Yorumlar bu garibanı çok mutlu eder...
--
"Louis?!" Annesi aşağı kattan seslendi.
"Efendim?!" Louis karşılık verdi. Dizisinin tam ortasındaydı ve yataktan çıkmak şu an istediği son şeydi.
Annesinden cevap gelmeyince söylenerek kalktı ve aşağı indi. Ailesinin seslenip cevap vermemesinden nefret ediyordu.
"Ne oldu?"
"Şuradaki leke nedir?" annesi beyaz koltuktaki kahverengimsi lekeyi göstererek sordu.
Siktir.
Niall'ın dün yanlışlıkla bira döktüğünü hatırladı.
"Şey...şampanya içiyordum ve yanlışlıkla biraz döktüm."
"Hizmetçilerden temizlemesini isteyebilirdin."
"Üzgünüm."
"Sorun değil."
"New York'da iyi zaman geçirdiniz mi?" konuyu değiştirmeye çalıştı.
Annesi onayladı, daha eve yeni gelmişlerdi ama tabii ki Louis'ye musallat olacak bir şey bulmuştu.
"Eleanor nasıl olduğumuzu sormak için aradı bu arada. Bizimle olmadığın için şaşırmış görünüyordu."
"N-ne dedi?" Louis panikledi.
"Ona evde kaldığını söyledim. Liam'ın partisine davetli değil miydi?"
"Iıı, aslında-aslında parti iptal oldu ve ben de evde durdum."
"Oh, pekala. Fazladan ödevlerini bitirdin mi?"
Evet dedi ve annesi daha fazla soru sormadığı için rahatladı. Aksi takdirde panikleyip her şeyi mahvedeceğini biliyordu.
Louis günün geri kalanını odasında Macbook'undan Netflix izleyip kitap okuyarak geçirdi. Bir zaman sonra sıkıntıyla nefes verdi, çünkü dışarıda bir yerlere gidip biraz eğlenmek istiyordu. Ama yapamazdı çünkü ailesi izin vermezdi, ayrıca takılabileceği biri de yoktu.
Birkaç dakika sonra Liam'ı aradı.
"Merhaba Louis." Liam selamladı, sesi biraz gergin geliyordu.
"Merhaba Liam, acaba bu akşam biraz takılsak mı diyordum, bize gelirsin ve-"
"Şey, aslında bu akşam Zayn'le bir randevum var."
Louis'nin ağzı uğradığı şokun etkisiyle açık aldı.
"Sen-Ne? Nerede? Ne?"
"Dün bana çıkma teklifi etti."
"Nereye gidiyorsunuz?"
"Bir italyan lokantasına."
"Ve-pekala. Wow. Yani şimdi birlikte misiniz?"
"Öyle görünüyor."
"Oh pekala... üzgünüm. Yani iyi şanslar. Bolca eğlenin."
Louis Liam'ın cevap vermesini beklemeyip kapattı ve yatağının ayak ucuna oturdu. Hayatında hiç bu kadar sıkılmamıştı. Sinirinden ağlayacakmış gibi hissediyordu.
Harry, Zayn uyuşturucusunu sararken dudaklarını yaladı. Ocağın 2'sinde, Harry'nin odasında yılın ilk otunu sarıyorlardı.
"Benimki nerede?" Zayn otu ağzına koyup yakarken sordu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Baby Heaven's in your Eyes - Türkçe (Larry Stylinson Fan Fiction)
FanficDeneselerdi bile daha farklı olamazlardı. Louis Tomlinson 17 yaşında ve Doncaster'ın en prestijli özel okulunda, üniversiteden önce, son yılı. Geleceği için büyük planları var ve ebeveynlerinin parası sağolsun, ulaşırken zorluk çekmeyecek. İnanılmaz...