Birbirlerini kaydetme şekilleri zaten bu, herhalde söylememe gerek yoktur. :') İyi okumalar~
×
sms
turuncu miniğim
yoongi
neredesin?sevgilim😻
jimin?
sen buradan yazmazdın, bir şey mi oldu?turuncu miniğim
yoongi yardım et bana
çok korkuyorum!
önüme ilk gelen yerden yazdım işte sana.sevgilim😻
jimin dur sakin ol.
ne oluyor?turuncu miniğim
neler olduğunu gerçekten bilmiyorum.
ben senin yanına gelecektim.
sonra birden benden büyük olan bir kaç çocuk geldi ve üstüme yürümeye başladılar.
ben, ben cidden çok korktum yoongi!sevgilim😻
ne?
jimin şaka yaptığını söyle.turuncu miniğim
yoongi sakin ol ve lütfen sadece yanıma gel çünkü çok korkuyorum.
şuan tuvaletteyim ve belki de beni bulmaları an meselesi.
lütfen yanıma gel!sevgilim😻
nasıl sakin olayım jimin?
dur geliyorum yanına, endişelenme ve beni bekle tamam mı?turuncu miniğim
kabinlerden birine girdim ve çıkamıyorum zaten.
gerçekten ağlayacağım, ben bu kadar güçsüz olmayı istememiştim.sevgilim😻
jimin, ben bunun için varım.
her daim senin yanında olmak ve seni korumak için.
geliyorum meleğim, onların hepsini mahvedeceğim.turuncu miniğim
hayır yoongi, bir şey yapma!
sadece beni buradan al yeter.
tamam mı?
sevgilim?sevgilim😻
jimin, üzgünüm ama bunun sözünü veremem sana.
kısa bir sürede benim hayatım hâline gelmişken, senin üstüne yürüyenlere karşı sakin kalabileceğimi sanmıyorum.turuncu miniğim
of ya!
başın belaya girecek, uslu dursan ne olur ki sanki?
yoongi?
uf, umarım çabuk gelirsin!×
Jimin
Korkudan ötürü titreyen ellerimle tuttuğum telefonun ekranına endişeyle bakmaya devam ederken, Yoongi'den mesaj gelmesini beklemiştim ama bir yanıt alamamıştım. Çok korkmuştum, ben hep böyle şeylerden korkan biriydim ve o çocuklar da nedensiz üzerime gelince soluğu tuvalette almıştım. Aklıma ilk gelen kişi elbet Yoongi olmuştu, çünkü o zaten hiçbir zaman aklımdan çıkmıyordu ve şuan hayatımda en çok güvendiğim, sığınmak istediğim kişi oydu. Onu çok seviyordum, gerçekten çok seviyordun ve her daim yanında olmayı, yanımda olmasını istiyordum. Ama benim yüzümden de başına bir şey gelmesi, isteyeceğim son şeydi. Âşk fedakarlık değildi bana göre, âşk kendinden ödün vermeden elinden geldiğince, değişmeden sevmekti ve ben onun öyle yapmasını istiyordum. Beni, en çok kendi benliğiyle sevmeliydi.
Telefon'un ekranını kapattıktan sonra cebime koydum ve etrafı sessizlik kaplamış olan tuvalete kulak kesildim. Kimse yoktu şuan tuvalette, bu işime mi gelmişti bilmiyorum ama hâlâ ellerimin titremesine engel olamıyordum. Derin bir nefes verirken elimi gerginlikle saçlarımdan geçirdim ve gözlerim hafif sulanmaya başlayınca ağlamamak adına başımı iki yana salladım. Neden, neden bu kadar korkak olmak zorundaydım ki? Çok miniktim, güçlü değildim ve korktuğum anlarda her zaman dilim tutulurdu, konuşamazdım. Kaçardım sadece, arkama bakmadan kaçardım.
Düşüncelerimi bölen şey bir kapı sesi olduğunda, içimi yeniden bir korku sarmıştı ve nefesimi tutmak zorunda kalmıştım. Kapı kapandı ve, bu sefer de tuvaleti adım sesleri doldurdu. Ellerim yine titremeye başladı, yeniden bu özelliğimden nefret ettim ve gözlerimi kapattım. Yoongi olmasını diledim, gerçekten o olmasını diledim çünkü eğer şuan tuvalette olan kişi onlardan biriyse bayılırdım, böyle bir korkuyu bedenimin kaldırabileceğinden emin değildim.