Aşk,başıma gelebilecek en son şeydi...
Beklemediğim bir anda geldi, görünmez bir kaza gibiydi...Özür bekledim aşktan,zamansız geldiği için.Öyle hazırlıksız yakalandım ki...
Otelden içeri girer girmez heyecanlandı.Küçük,kendinden emin olmayan adımlarla yürüyordu.Yürürken bacaklarının titrediğini hissedebiliyordu.Elleri üşüyordu,ellerini ovuşturdu çantasını kontrol etti. Telefonu ,kimliği,özgeçmişi, annesinin üniversiteden mezun olurken aldığı uğurlu kalemi yanındaydı, eksik bir şey yoktu.Saatine baktı,evden çıkıp taksiye bindiğinde trafik çok yoğundu ,bu yoğunlukta görüşmeye yetişebilir miyim diye endişelenirken yarım saat önce otelde olması içini biraz rahatlatmıştı.
Lobide oturup etrafını incelemeye başladı.Göz kamaştırıcıydı,kafasını nereye çevirse orada takılıp kalıyor gördüğü her şeye hayran oluyordu.Hayran olmamak elde degildi.Duvardaki yağlı boya tablolar,minyatürler,yetenekli bir ressamın ellerinden çizildiği belli portreler,tavandan sarkan kristal avizeler,oturduğu deri koltuk,yerdeki halılar her şey özenle seçilmişti.Çalışanlar oradan oraya koşturuyordu,telaşlılardı bir süre sonra belki kendisi de o çalışanların arasında olacak hergün bu havayı soluyacaktı.Heyecanı yerini mutluluğa bıraktı şimdi işi daha çok istiyordu.
Zaman hızla ilerliyordu görüşmesine dakikalar kalmıştı.Hazırım dedi içinden.Danışmaya gidip insan kaynakları bölümünün nerede olduğunu sordu ama görüşmeyi , otelin müdürü Yavuz Uras yapacaktı.Yavuz Bey in yanına çıkmadan önce lavaboya gitti.İnatçı saçları yine bozulmuştu,çantasından çıkardığı tokayla açık bıraktığı saçlarını toplamaya karar verdi yanakları kızarmış gibi duruyordu fondoteni fazla mı sürmüştü ne.Zaten hiç beceremezdi şu saç makyaj işlerini.İri,simsiyah gözleri vardı.Gözlerinin rengini annesinden almıştı.Bu sefer olacak dedi aynada kendine bakıp.Makyajlarını tazelemek için lavaboya gelen iki kız baştan aşağı süzdü Yaren i.Boya kutusuna düşmüşlerdi sanki.İtiraf etmeliydi ki ikisi de birbirinden güzeldi.Sarışın olan konuşmaya başladı.
''Yavuz Bey yarın toplantı yapacakmış kim bilir yine nelere kızacak?''Yandık desene dört dörtlükte çalışsak beğendiremiyoruz kendimizi'' dedi öbürü.
Kalbinin atışları hızlandı Yaren in, dayanamayıp sordu kızlara.
''Yavuz Bey çok mu sinirli biri?''
''Bir senedir burada çalışıyorum,güldüğünü hiç görmedim.Canımıza okur,hataya tahammülü yoktur.''
İş görüşmesi için mi geldin?
Evet derken sesi içine kaçmış gibiydi,verdiği cevabı kendi duydu zannederken kızlar Yaren i korkularıyla başbaşa bırakıp çıktılar.Asistan Yaren in ismini söylediğinde Yaren kapının önündeydi.Nefes nefeseydi.
Yaren Hanım Yavuz Bey şuan önemli bir telefon konuşması yapıyor sizi biraz bekleteceğim dedi.Gülümsedi Yaren.''Peki beklerim.''Bekleyecek olması iyiydi son kez özgeçmişini inceledi sorulacak sorular belliydi her görüşmede aynıydı.Bitirdiği okul iş deneyimi kariyer hedefleri yetenekleri.Sonra da klasik bir cevap alacaktı biz sizi ararız.Bu kaçıncı iş görüşmesiydi sayamıyordu.Turizm ve Otelcilik bölümünden mezun olalı bir yıl oluyordu.Okulu dereceyle bitirmişti, oturdukları ilçede iş bulamayınca Antalya da üniversite okuyan kuzeni Evrim in yanına gelmişti.Antalya da ilk kez iş görüşmesine cağrılıyordu,güzel şeyler olmasını diliyordu.Birden düşünceleri dağıldı.Kızlar haklı mıydı acaba.Yavuz Bey çok mu sinirliydi.Nasıl biriyle karşılaşacağını bilmiyordu.Kafasında canlandırdığı Yavuz Bey ellili yaşlarının sonunda,saçları kırlaşmış,göbekli, tonton biriydi.Kızlar abartıyor olabilirdi.
Yaren birazdan başına geleceklerden habersiz gülümsemeye devam ediyordu.Buyurun içeri geçebilirsiniz Yaren Hanım dedi asistan.Yaren ayağa kalktı birkaç adım uzaktaydı Yavuz Bey in odası.Ayağa kalktığında canı acıdı ,topuklu ayakkabıları gün boyunca ayağını acıtmıştı,ona kalsa topuklu ayakkabı giymezdi ama kuzeninin ısrarına dayanamadı.Üstelik krem rengi gömleği siyah ceketi ve siyah dar eteğinin altında şık duruyordu.Keşke bir de yürüyebilseydi evden çıkmadan prova yapmıştı, o zaman biraz yürüyebiliyordu yürürken penguenlere benziyordu, kuzeni abla sen bu ayakkabılarla koşarsın diyordu.Ama şimdi adım atacak hali yoktu.Eve kadar acısını unutabilirdi değil mi?Kuzeninin söylediklerini hatırladı,penguenler gibi dolaşma.Dik dur,karşıya bak,yürü.Söylediğini yapmaya çalıştı içinden tekrar ediyordu dik dur,karşıya bak,yürü.Saniyeler sonra kendini mermer zeminin üzerinde buldu.Bu bir kabus olmalıydı,fazla stresliydi bu yüzden kabus görüyordu.Asistan kız ve arkadaşları karşısında gülüyordu.Ellili yaşlarının sonunda olduğunu sandığı Yavuz Bey odasından çıkmış asistanının yanına geliyordu.Yavuz Bey geldiğinde kızlar gülmeyi kestiler.Yaren sağına soluna baktı.Kabus değildi gerçekten düşmüştü kalçası acıyordu.Daha fazla rezil olamazdı herhalde.Toparlanmaya çalıştı,düştüğünde çantasından ugurlu kalemi ve özgeçmişi savrulmuştu.Bir yandan söyleniyordu.Asistan la konuşanın Yavuz Bey olduğunu sonradan anladı.Görüşecek kimse kalmadığına göre çıkıyorum dedi Yavuz Bey.Asistanı bir kişi daha var efendim dedi.
''Eeee nerede?''Beklemekten sıkılıp gitti mi?
''Buradayım Yavuz Bey.Küçük bir aksilik yaşadım.''
Savaştan çıkmış gibi saçı başı dağılmış kıza baktı.Bakışları Yaren i korkutmuştu.Söyledikleri gibi biriydi kara gözlerinden öfke akıyordu.Küçümseyici bir bakış attı,eliyle işaret etti odamda konuşalım o zaman.
Ne kadar uzun boyluydu,Yavuz Bey önde Yaren arkasında seke seke yürüyor kızların kahkahalarını duydu bir an.Elinde ayakkabısının kırılan topuğu komik miydi gerçekten?Kızları boşver de Yavuz Bey ne düşünüyordu onun hakkında.Şapşal nasıl düştü düz yolda yürümeyi beceremiyor iş görüşmesine gelmiş neden alayım ki.Yok yok görünmez bir kazaydı işte herkesin başına gelir.Ne düşündüğünü bilmiyordu,suratına baktığında güldü mü kızdı mı anlamıyordu.Gözlerine bakmaya çekiniyordu zaten.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
RÜYA GİBİ
HorrorKalbimi açıp,yaralarımı göstermekten korktum her zaman.Yaralarımı kimse bilmemeliydi,üfleye üfleye geçerdi.Bazen ben bile unutuyordum nerede olduklarını,o yaraları kimin açtığını.Ara ara sızlıyordu,öyle derin öyle incecik.O zaman hatırlıyordum işte...