Yaklaşık bir saat boyunca düşündü. Artık doğru şeyi yapıp yapmadığından bile emin değildi. Taehyung'u geri istiyordu evet ama bunu birilerini kırarak yapacaksa, vazgeçebilirdi. Tamam Taehyung'dan sonra bir çok kişiyi kırmış, bir çok kişiyle iletişimini kesmişti ama şimdi hayatına 'yeni erkek arkadaş' olarak giren birini bu şekilde terk etmek istemiyordu, onun bu şekilde canını yakmak istemiyordu sonuçta o Jennie'i önemseyip belki de onunla bir gelecek düşünmüştü.
Telefonunun çalması onu düşüncelerinden ayırdı. Telefonu kim aradığına baktıktan hemen sonra açtı.
"Jin?"
"Biliyor musun senden sanırım 2-3 yaş büyüğüm, ve bana oppa demelisin." Jennie gözlerini devirerek tekrar arkasına yaslandı. "Neyse, sabah aldığın sürprizi beğendin mi?"
"Ne sürprizinden bahsediyorsu? Ayrıca saat hala 8 akşam olmadı."
"Benim için öğlen olmuş bile. Şeyden bahsediyorum, hani camına taş atıldı ya... Bendim işte o." Jin telefonunun ardından kıkırdadı Jennie ise sinirle televizyonun siyah ekranına bakmaya başladı.
"Camım kırılabilirdi seni gerizekalı!"
"Sen hala büyüklerinle nasıl konuşulması gerektiğini öğrenmedin mi küçük şey? Neyse, hazırlan çünkü bu gece Fransa için yola çıkıyoruz. Pasaportun var değil mi?"
"Var ama nerede olduğu hakkında en ufak bir fikrim yok."
"O zaman kalkıp ara saat tam 12'de yola çıkmamız gerek." Jennie kafası karışmış bir şekilde konuştu.
"İyi de sen nasıl yer ayırttın ki pasaportsuz?"
"Yer ayırtmadım, sadece 12'de yola çıkmamız gerek."
"Tamam o zaman ben hazırlanmaya başlıyorum."
"İşin bitince beni ararsın."
"Tamam." Telefonu kapatacağı anda aklına takılan soruyla hızlıca Jin'e seslendi.
"Bu arada, sen benim ev adresimi nereden biliyorsun?" Jin derince nefes alıp verdi ve yavaşça konuştu.
"Dün saat 2'den sonra daha sadece 23 yaşında olan bir kızı tek başına eve yollayamazdım. Arkandan takip ettim seni, bir ara sen garip garip davranınca yanına gelip saçma sapan hareketlerini kesmeni söyleyecektim ama vazgeçtim. Çok mutluydun çünkü." Jennie hafifçe tebessüm edip konuştu.
"Çok teşekkür ederim." Daha sonra telefonu cevap beklemeden kapattı ve neredeyse koşarak odasına girdi. Küçük çantasını aldı ve içine rastgele birkaç kıyafet attı. Başka zaman olsa kombin yaparak yanına alırdı kıyafetlerini ama şuan öyle bir vakti yoktu.
Kıyafetlerinin arasından çıkan pasaportuna şaşkınlıkla baktı. Onun orada ne işi olduğunu, ne zaman koyduğunu düşündü. Sonra da boşverip işine kaldığı yerden devam etti.
Jin'i aramadan önce üstüne siyah kot pantolonunu ve siyah sweatshirtü geçirdi ve saçlarını taradı.
Telefonunu eline aldı ve son konuştuğu kişiler arasından ilk sırada olan Jin'i hemen aradı.
"Jin, ben hazırım. Ne zaman gelirsin?"
"5 dakikaya oradayım."
____________
Havaalanına gelmiş ve yerlerini ayırtmışlardı, hemde şanslarına 12'de kalkacak olan uçağın sadece 2 koltuğu kalmıştı.
Biniş saatleri geldiğinde Jin ve Jennie ellerinde cam kapıyı geçip açık alana çıktılar ve uçağa yürüdüler. Görevliler çantaları kontrol etti ve aldı. Birkaç kontrolden daha geçtikten sonra yerlerine oturdular ve beklemeye başladılar.
Jennie uzun zaman sonra ilk defa uçağa biniyordu. Jin içinse artık uçağa binmek bir alışkanlık haline gelmişti.
Kemerlerini taktıktan sonra hostes (başka bir adı var mı bilmiyorum kaba olduysa kusura bakmayın ) uçuş hakkında bilgi verdi ve sonunda kalkmaya başladılar.
Şimdi Jennie'nin sabah Jungkook'u terk ettikten sonra düşündüğü şeylerden eser kalmamıştı.
Şuanda tek istediği Taehyung'a bir an önce kavuşmak ve ona sıkı sıkı sarılmaktı.
___________
Öncelikle hepinize selam, bölümler daha ne kadar geç gelebilir hiçbir fikrim yok ama tahminimce 15 tatiline kadar bölüm gelmez. Evet buna herkes yarı yıl tatili diyor ama banane shmahsksj kitabı gerçekten severek okuyan ve ghost olmayan bir kaç kişi üzülür belki djakshsk onun haricinde de duygusal olarak biraz çok küçücük zor dönemlerden geçiyorum ama geçici şeyler endişelenmeyin (umrunuzdadır bence ya uakwkwjwks) çok salakça oldu bu konuşma, tamam o zaman bir dahaki bölümde görüşmek üzere muaah

ŞİMDİ OKUDUĞUN
Black | Taennie
Fanfiction"Sensizlik cehennem gibi acıtıyor sevgilim." _________ "Taehyung yaşıyor." _________ "Sadece tek bir gün daha onunla beraber olmak istiyorum, onu o kadar çok özledim ki." _________ Kalbine dokunmaya çalıştığı ona tekrar baktı, o kadar güzeldi ki... ...