BİR KIZILIN GÖZLERİ (JEON JUNGKOOK) -ASKIDA-

2. SEZON 4. BÖLÜM

Taeyon'un ağzından:

Uyandım. Sabah olmuştu. Pardon öğlen olmuştu. Uzun zamandan beri öğretmenlik yapmıştım. Ama okul beni yordu. Şimdi tatile çıktık işte. Tatilimi sevgilim ile geçiricem.

Yani ben size söylemedim. O kişi Namjoon. Çok tatlı ve gamzesi var. Mübarek belediye çukuru gibi. Kkk. Her seferin de ona bunu söylerim. Bugün arkadaşları ile tanışıcam. Eveeet. Arkadaşları. Ama saat 15.00'da.

NEEEEEEE?!!! SAAT 12.30! ÇOK AZ VAKTİM KALDI. DAHA EVİ TOPLUCAM,YEMEK YAPICAM FALAN. Neyse çabuk olmalıyım. İlk önce duşa girdim. Ardından yemek hazırlamaya başladım. Yemeğin sadece 30 dakikası kaldı. Gelmelerine daha 1 saat var. Evi toplıyayım bende bu arada.

Acaba arkadaşları nasıldır? Hmm. Acaba aralarında tanıdığım varmıdır acaba?? Neyse işte ben evi topladım falan. Kapı çaldı her şey hazırdı.

Kapıyı açtım. Gördüğüm manzaraya şaşırdım. Sanırım yemekler tam biticekti. Artmiyacaktı. İlk önce herkesi içeriye davet ettim. Ardından Namjoon'u öptüm. Ama gizlice öpüştük. :) Salona geçtim. Hepsi ile tanıştıktan sonra oturdum. Direk

- Aç mısınız? dedim. Herkes açım deyince mutfağa geçtim. Tam olarak 6 erkeğe yemek hazırladım. Ama biri beni kesip duruyor. Kim acaba o? Onu geçen günde görmüştüm. Hani şu bana kafede sarılan varya o çocuk işte. Neyse yemek yemeğe dönelim. Taeyon senin sevgilin ve sevdiğin var bu kadar.

Arkamdan dolanan uzun elleri görünce ve onun okyanus kokulu parfümünün kokusu burnuma gelince gülümsemiştim. Onu seviyordum. Ama bilmiyorum. Sadece ona sevgi bakımdan ihtiyaçmışım gibi hissediyorum.

Onu kullanmak istemiyorum. Acaba onun durumu nasıl?

- Sevgilim

- Efendim aşkım.

- Bunlar ne??

- Hepsi Türk yemeği yemekte tanıtıcam zaten bitanem.

- Oturuyoruz biz.

- Tamam bende geliyorum.
Masaya geldim. Oturdum ve konuşmaya başladım. Yani yemekleri tanıtmaya.

- Evet bu gördüğünüz yemekler Türk yemekleridir. Şuna Sarma deniliyor. Şu Ezogelin... vs. Umarım beğenirsiniz afiyet olsun.

Herkes büyük bir iştahla yemişti. Sonra salona geçtik. Şişe çevirmece oynamaya karar verdiler. Namjoon beni de davet etti. Başta katılmak istemedim ama sonra bende katıldım. İlk soruyu uzaylıya benzeyen çocuk Hoseok'a sordu. Hoseok ile daha önceden tanışıyorduk.

- D mi C mi Hoseok?

- C olsun Tae, dedi. Artık adını öğrenmiş oldum uzaylının.

- Peki şu kızı öp, dedi. Ben buz kestim Namjoon ile bir birimize baktık. Tae sonra.

- Şaka yaptım yha. Sadece deneme amaçlı. Hem ayrıca Yoongi kıskanır, dedi.

- Hadi çabuk sor boş yapma, dedi Hoseok.

- Tamam Yoongi ile çok ateşli bir şekilde öpüşün, dedi. Onlar da yaptılar. Ama bakmadım. Aslında merak ettim ama gözlerimin önünde bir çift el olunca bakmak zordu.

Şişe çevrildi. Soru kısmı sevimli bir çocuk vardı ona geldi. Cevap ise bana.

- Öncelikle ben Jin,dedi.

- Bende Taeyon. Ama bana Namjoon hariç herkes Hyeon Jin der.

. D mi C mi? dedi.

- C, dedim. Ama dememiş olmayı dileridim. Çünkü;

- O zaman Namjoon'un kucağına otur hemde tam şeyinin üstüne ve öpüşün, dedi. Aslında daha önce çok öpüştük. Ama böyle hiç yapmamıştık. Tam yapıcakken ordan bir çocuk,

- Hyung çok saçma hep öpüşmek öpücükler. Biraz fazla mi vıcık. Ayrıca bu onların özeli, dedi. Namjoon sanırım istiyordu. Neyse belki daha sonra Namjoon ama şimdi olmaz. Kkkkkk.

- Tamam o zaman cama çık ve ben bir hmm, melezim yani melez vampirim de, dedi. Çok saçma bunlar. Ama bir insanın karşında öpüşmektsn iyidir.

Cama geldim. Ve;

- BEN BİR MELEZ VAMPİRİM, diye bağırdım. Arkamı döndüğüm de şu beni dikizleyip duran çocuğun kolyesi parıldamaya başladı. Bir saniye onda kolye yoktu ki. İşin tuhaf yanı bende de yoktu. Ama şu an da boynumda yarım kalp şeklinde bir kolye parıldıyor.

- Tuhaf, dedi.

- Neden şuan böyle konuşuyorsunuz? diye sordu Namjoon. Nasıl yani görmüyorlar mıydı?

- Neyse hadi çevir Hyeon, dediler. Çevirdim. Ama çevrilmedi. Noluyor yha.

- Taeyon sana bir şey söylemeliyiz, dedi Namjoon.

- Söyleyin, dedim.

- Taeyon biz...

Diğer bölüm de görüşürüz. :)

Yazar derki

BU HER ŞEYİN UFAK BİR BAŞLANGICI.