11. Bölüm: Denemek

836 53 15
                                    

Gözlerimi açtığımda burnum Justin'in göğsüne yaslanmış bir haldeydi.

Esneyip geri çekildim. Justin'in eli belimde olunca, elini çekip yatakta doğruldum. Elimi ağzıma götürüp esnemeye devam ettim. "Uyandın mı?" diyen kadife sesle kafamı çevirip ona baktım. "Evet, daha yeni." Gözlerini ovuşturdu.

"Aç mısın?"

"Evet, ya sen?"

"Evet, hazırlasana?"

Kaşlarım havaya kalkarken işaret parmağımla kendimi gösterdim. "Ben mi?"

"Evet, ben hazırlayamam."

"Ben misafirim, kusura bak yani."

"Ben kahvaltı hazırlamayı bilmem."

"Selena mı yapıyordu?"

"Hayır o da bilmiyordu. Hizmetçi hazırlardı ama bir hafta izinli."

Başımla onayladım, bu hareketime sırıttı. Tam ağzını açacaktı ki onu susturup "Bu evet demek değildi ufaklık, sadece sözünü onayladım. Kalk ve kahvaltıyı hazırla." dedim.

Göz devirdi. "Ufaklık lafından nefret ediyorum, Cyrus. Sayende."

"Benim için büyük bir mutluluk ufaklık. Şimdi mutfağa yürü."

Evet, ben de istediğim zaman sert biri olabiliyordum.

"Cyrus, ben cidden-"

"İtiraz istemiyorum."

İç çekip yataktan kalktı. "Bana kıyafet lazım."

"Selena'nın kıyafetleri olacaktı-" sözünü kestim. "Onunkilerden istemiyorum."

"Seninkileri almak için gidemem Cyrus, üzgünüm."

"Bazen çok geri zekâlı olduğunu düşünmeden edemiyorum Justin," deyip güldüm. "Seninkilerden birini versen olur, tişört ve pantolon."

Kafasını salladı. Çekmeceye yöneldi. "Pantolon ile rahat eder misin ki?" diye söyledi. "Sadece tişört ver o zaman." dedim. Siyah bir tişört fırlattı. Havada yakalayıp yatakta dizlerimin üstünde yükseldim. "Tam isabet Bieber!"

Arkasını dönüp güldü ve odadan çıktı.

O çıkınca pijamaları çıkarıp tişörtü geçirdim. Kalçamı örtüyordu, örtmesine de, bacaklarımı gizleyemiyordu. Kan yanaklarıma hücum ederken dudağımı dişledim ve yataktan kalktım.

Pijamaları katlayıp sandalyeye koydum ve yatağı toparladım. Sonuçta misafirdim ve misafir olarak bir görevim de evi toplu bırakmaktı, sonuçta arkamdan sövülmesini istemezdim.

Yatağa son kez göz attım. Düzgündü, yani..

Odadan çıkıp koridordaki bütün kapılara bakmaya başladım. En sonunda banyoyu bulduğumda yüzümü yıkadım ve saçlarımı tekrar topladım. Tanrım.. iğrenç görünüyordum. Dağılmış... berbat!

Banyoda eşyalara bakınmaya başladım ama ayağım yerdeki ıslaklıkla kayınca tıraş takımlarını devirip yere düştüm. Gürültü çok olunca gözlerimi yumdum. Tanrım! Justin girerse, rezil olacaktım.

"Miley!" Justin'in endişeli sesi gelince dudaklarımı oynatıp kısık sesle "Siktir ya." diye söylendim. Banyonun kapısı açılınca, yer yarılsın da yerin dibine gireyim, diye düşündüm.

"Miley, sen iyi misin?" Gözlerimi açtım. Justin'in endişeli gözleri vücudumda gezinirken aklıma üzerimde sadece tişört olduğu geldi. Lanet olsun! Önüme dönüp tişörtü bacaklarıma çektim. İç çamaşırım gözüküyordu az önce! Kan beynime sıçrarken "İyiyim, iyiyim." dedim.

Kamera Arkadaşı  (Jiley FanFic.)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin