22. Bölüm: Acı

563 39 17
                                    

Multimedya; Miley'nin rüyası. Keyifli okumalar.

***

Yaklaşık bir haftadır kendimi eve tıkmak, benim için hiç de zor olmamıştı.

Bol bol yemek, bolca ağlamaklı film ve 7 adet tuvalet kağıdını sadece 3 filmde bitirmiş olmam da cabası elbette.

Telefonum bir haftadır uzun bir dinlenmede.

Evin hali mi? Her yer her yerde.

Uzun bir süredir evde durmak, hiçbir yere çıkmamak böyle bir şeymiş. Öğrenmiş oldum, en acı haliyle.

Takvimin yanına gidip dokuzuncu günün üzerine koca bir X işareti çektim.

Telefonun yanına gidip açtım. Yatağın üstüne bırakıp banyoya yöneldim. Üzerimdekileri çıkarıp banyoya girdim. Ilık suyu ayarlayıp duşun altına girdim. Başımı yukarı kaldırıp suyun boynumdan akışına izin verdim. Ellerimi kaldırıp kollarımı sardım. İyice ısındığına karar verdikten sonra saçımı şampuanlayıp köpürttüm.

Bugün, yani tıkılışımın dokuzuncu gününde beyaz bayrak çıkarıp kendimi toparladığımı herkese kanıtlamak için biraz dışarı çıkmak zorundaydım. Bir de Liam'dan ayrılmak için.

Dokuz gündür evime bile gelmedi.

Evet! İşte biz çok büyük bir aşk (!) yaşadık!

Ah, Tanrım.

Yüzümü buruşturup şampuandan arındım. Saç kremini sürüp biraz bekledim.

Telefonumdan bildirim, mesaj, arama çağrı sesleri geliyordu. Banyodan çıktıktan sonra hepsine bakardım, nasıl olsa.

Saç kremini de durulayıp duş jeline geçtim. Köpürtüp tamamen durulandım. Suyu kapatıp bornozumu üstüme geçirdim. Saçlarıma da saç havlusunu güzelce sarıp banyodan çıktım. Üzerimden çıkardığım kıyafetleri de kirli sepetine atıp odama geçtim.

Dolabımdan bir tişört, bir şort çıkarıp giydim. Saçlarımı tararken elime telefonu alıp hiçbir şeye bakmadan Liam'ın numarasını çevirdim. Hoparlöre verip yatağa bıraktım.

"Sevgilim."

"Liam buluşmamız gerek."

"Buluşalım aşkım, ne oldu?"

"Gelince konuşuruz. Bana gel, oradan geçeriz."

"Tamam, sorun yok değil mi?"

"Görüşürüz Liam."

Telefonu kapattım. Saçlarıma joleyle şekil verip ellerimi yıkadım.

Liam gelince ona diyecek bir çift lafım ve “Ayrılalım.” diyecektim.

Yataktan telefonu alıp cebime sıkıştırdım. Bornozumu ve saç havlumu balkondaki iplere astım. Salona geçerken elimdeki telefona bakıyordum. Salona geçip koltuğa oturdum. Bildirimler genel olarak Facebook, Twitter ve Instagram'dandı.

Mesajlar saçma saçmaydı. Onlara bakmadım bile.

Salonu toparladım. Eski haline dönmemişti belki ama yine de iyiydi. En azından oturulacak kadar iyiydi. Tekrar telefonuma döndüm.

Arayanlara bakıp, daha sonra onlara geri döneceğimi aklımın bir köşesine not ettim.

Kamerayı açıp fotoğraf çektim ve tüm sosyal paylaşım sitesi hesaplarıma koyup “Geri döndüm!” yazdım.

Kamera Arkadaşı  (Jiley FanFic.)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin