Kamera Arkadaşı (Jiley FanFic.)

5. Bölüm: Evlilik

Muzu soyup yemeğe başladım.

Sarah karşıda ajandaya bakıyordu. Bu haftaki program bitmişti. Sadece Pazar günü Ellen vardı.  Sarah başını ajandadan kaldırıp bana baktı. "Ellen'da yanında kim olacak bunu biliyor musun?" Başımı iki yana sallayıp yutkundum. "Kim?"

"Senden önce Selena olacak."

"Umrumda değil şahsen." Koltuğa oturup muzumu yemeğe devam ettim. "Mutlaka onunla ilgili sorular soracak. Buna hazırlıklı olman gerek."

"Tamam, rahatlar mısın Sarah? Yakında saçların beyazlayacak."

"Ha ha Cyrus. Birinin bunları düşünmesi gerek. Burada da düşünen taraf her daim benim."

Muzun kabuğunu çöpe fırlattım. "Ne üzücü Sarah."

"Her neyse, bak şimdi. Miami'den yer ayırttım. Bir haftalığına. İki yataklı geniş bir oda. Hem havuz hem deniz var. Ayrıca odaları çok geniş. İkimize de yeter. Jim izin verdi. Ama dikkatli olmamızı söyledi."

"Tamam, ben biraz internetteyim." deyip telefonumdan Twitter'ı açtım.

"Pazar günü Ellen Show'da olacağım. #EllenShowMiley"

Dakikalar içinde RT, fav aldı. Birkaç kişiyi takip edip Liam'ın hesabına baktım. Birkaç fotoğraf eklemiş. Hemen beğendim. Daha sonra dünya gündemine baktım. İşe yarar hiçbir şey yoktu. Twitter'dan çıkıp Instagram'a girdim.

Dün çekildiğim fotoğrafı atıp "Tatlı yorgunluk." yazdım. Konserden sonra binanın en üst katındaki manzara ile çekilmiştim.

Sıkıldığımın için Sarah'a "Ben eve gidiyorum, uykum var." dedim. "Güle güle.Kendine dikkat et, sen bana lazımsın." diye el salladı. Ona öpücük atıp odadan çıktım. Şirketin çıkışına gelip arabama bindim. Kemerimi taktım. Anahtarı sokup çalıştırdım ve hızla uzaklaştım.

Radyoyu açıp yüksek bir sese getirdim.

Şarkı dinlerken düşünmek her zaman iyiydi.

Annemin dediğine göre mutluluk önemliydi. Şuan Liam ile mutluydum, zaten Justin ile mutlu olsaydık ayrılmazdık. Asıl önemli nokta buydu! Biz ayrılmıştık ya! O beni değil Selena'yı tercih etmişti!

Caitlin Beadles ile çıkarken hayranlarını seçmişti, Jiley ilişkisi de hayranlar yüzünden bitmişti. Selena ilişkisinde ise hayranlarını umursamıyordu. Ama bilmiyordu ki o umursamadığı hayranları olmasa Justin Bieber bir hiç.

Çok düşünmeme rağmen cevap değişmiyordu.

Liam, benim için mutluluğun kaynağıydı. Biz beraber mutluyduk.

Sağa dönüp arabayı durdurdum. Anahtarı alıp arabadan çıktım ve arabayı kilitledim. Her zaman alışveriş yaptığım markete girip, haftalık alışverimi yapmaya başladım.

Bir market arabası alıp içeri girdim. Makarna reyonuna yönelip her makarna çeşidinden birer tane alıp arabaya koydum. Daha sonra ketçap, mayonez, turşu, meyve, sebze, içecekler derken iki araba dolusu alışveriş yapmıştık.

Bu aylık alışveriş olmuştu sanırım.

Parayı öderken üç görevli aldıklarımı poşetliyordu. Arabaya kadar getirip bagaja koydular. Onlara teşekkür edip arabaya bindim ve emniyet kemerini takıp anahtarı da sokup arabayı çalıştırdım.

Radyodan en sevdiğim şarkının son kırıntıları dökülürken oradan hızla ayrıldım. Eve doğru yaklaşırken telefonum çalmaya başladı. Arabayı park edip telefona baktım. Arayan babamdı. "Efendim baba?"