Kamera Arkadaşı (Jiley FanFic.)

35. Bölüm: Aşk

Bir İzmirli olarak 35. bölümü gururla sunarım.. ^^

Bölüm şarkımız; İlyas Yalçıntaş ft. Büşra & Enbe Orkestrası - Olmazsa Olamazsın. Mutlaka dinleyin, çünkü ben sürekli yenileyerek dinledim ve bu bölümü öyle yazdım. Ne diyeyim..keyifli okumalar olsun.

***

Aradan bir hafta geçmiş ve biz ortak bir şarkı yazmıştık. Tabii daha çok Justin yazmıştı. Onun fikirleri ve ahengi benimkine oranla çok daha iyiydi.

Yani her şey güzeldi.

Bankayı ve şirketi arayıp hiçbir sorunun olmadığını söylemiş, bankayla özel olarak görüşmüş ve onlara kabul etmediğimi ancak kibar teklifleri için teşekkür ettiğimi söylemiştim.

Justin ile ortak olduğumuzu daha ilk üç saatte medya haber yapmıştı bile. Ee, günümüz internet çağıydı, her şey gayet normaldi.

Bu arada Justin sürekli bana destek olmuştu. Sarah ortalıkta yoktu, Jim ile ilgilendiğini düşündüm, onu birkaç kez aramıştım ancak hat sürekli telesekretere açılıyordu.

Dün gelen çekim teklifi de ortak şirketin ilk meyvesiydi. Justin ilk başta burun kıvırsa da; ikimizin de bir ünlü olduğunu kavramış ve gönüllü olmayarak izin vermişti. Hah, o ondan izin aldığımı sanıyordu, ancak ondan izin almıyordum ki ben!

Kendi başıma karar verebilecek beyne sahiptim.

Sabah Justin bir röportaj için evden çıkmıştı, ben de hazırlandığıma kanaat getirip evden çıktım ve arabama binip çekimlerin olduğu yere sürdüm.

Bu kısa saçlıyken ilk çekimim olacaktı.

Bu yüzden heyecanlıydım.

Kısa sürede çekimin yapılacağı yere gelmiş ve verilen kıyafeti giymeden önce kameraman bayanla karşılıklı birer çay içmiştik.

Hayatımda ilk defa bayan bir kameraman ile tanışmıyordum elbette ancak hayatımda ilk defa bayan bir kameraman ile karşılıklı çay içiyordum.

Çekimler başladığında aslında sıkıcı olmadığını, çok keyif aldığımı hissettim. Bu enerjim kameraman Selly'ye de geçmiş olmalı ki bol sohbetli bir çekim olmuştu.

Bir hafta boyunca uğraşıp durduğumuz şirketin ilk meyvesi de böylelikle yenilmiş olmuştu.

Telefonumu çıkarıp Justin'i aradım. Meşgule düştüğünde kaşlarımı çattım ancak sonra röportajın bitmediğini düşünüp kendimce yorumladım.

Arabaya tekrar bindiğimde eve gitmek istemediğimi fark ettim ve yakın bir alışveriş merkezine sürdüm. Hava içeride durulmayacak kadar sıcaktı.

Radyodan çıkan şarkıya eşlik ederken camı hafifçe açtım ve esen havanın bana eşlik etmesine izin verdim.