4. BÖLÜM

1.4K 63 4
                                    

Selam! Nasılsınız? Umarım iyisinizdir. Havalar soğuyor üşütmeyin neyse çok bekletmeden başlıyorum iyi okumalar!




HooMin
Sabah uyandığımda JungKook yanımda değildi ama mutfaktan sesler geliyordu. Kalktım ve ayaklarımı yere sürüyerek aşağı kata inip mutfağa girdim. Baktığımda JungKook kahvaltı hazırlıyordu. Gülümsedim. Yavaşça ona doğru ilerledim ve arkasından sıkıca beline sarıldım. İrkilmişti. Kıkırdadım.

"Benim sevgilim."

Bana döndü ve alnımı öptü.

"Günaydın güzelim."

"Hm sanada. Ne yapıyorsun bakalım?"

"Kahvaltı işte sevgilim. Bitti zaten masayı hazırlayacaktım."

"O zaman birlikte hazırlayalım hadi."

"Kkkkk"

Birlikte masayı hazırladık ve güzelce kahvaltımızı bitirdik. Biz masayı toplarken kapı çalmıştı 'ben bakarım' demiş ve kapıyı açmaya gitmiştim ama arkamdan Kook'un da geldiğini hissediyordum.

Kapıyı açmamla JungKook kollarını belime dolış çenesinide omuzuma koymuştu. Kıkırdayıp kimin geldiğine baktım. Jimin'di.

"Hoşgeldin hyung."

"Hoşbulduk da ne bu hal? Kkkkk"

"Ne yapayım hyung? Korkuyorum artık."

JungKook'un yanağını öptüm.

"Merak etme sevgilim o adam tutuklandı zaten endişelenmene gerek yok."

Çocuk gibi omuzlarını kaldırıp indirmiş dudaklarını büzmüştü.

"Olsun yinede korkuyorum."

"Kkk velet."

"Aaa geçsene Jimin kapıda kaldın."

İçeri geçmiş JungKook ve Jimin salona ben ise masayı toplamaya devam etmiştim.

İşimi bitirmiş ve JungKook'un yanına oturmuştum.

"Sevgilim bu akşam Jin hyungun sürpriz doğum günü varmış gidelim mi?"

"Bilmem ki."

"Ya gidelim hem kafan dağılmış olur."

"Tamam peki gidelim."

Zaferle gülümseyip yanağımı öpmüştü.





Akşam hazırlanıp JungKook ile evden çıkmış ilk pastaneye uğramış pasta almıştık daha sonra ise partinin olacağı yere gitmiştik.

JungKook ve Jimin arka alanda bir yere gitmişlerdi konuşmaları gerekiyormuş. Arakalarından göz devirip Hei'ye pastayı nereye koyabileceğimi sordum oda arkada mutfak gibi bir yer olduğunu ve oraya koyabileceğimi söyledi teşekkür edip arkaya ilerledim.

Hei'nin söylediği mutfağı bulmuştum ama JungKook ve Jimin buradalardı ve konuşuyorlardı istemeden kulak misafiri oldum.

"Ya JungKook bunu daha ne kadar sürdüreceksin? İddiayı kazandın oğlum daha ne istiyorsun?"

"Hyung ben sanırım bitirmek istemiyorum."

"Lan manyak mısın? HooMin onunla iddia yüzünden sevgili olduğunu öğrendiğinde ne kadar üzülür biliyor musun? Daha fazla uzat-"

Jimin'in sözünü kesen şey benim elimde ki pastayı düşürmüş ve ikisininde aynı anda bana bakmalarıydı.

"H-HooMin?"

Hızlıca arkamı dönmüş ve hızlı adımlarla oradan uzaklaşmaya başlamıştım.

"HooMin bekle!"

Arkamdan JungKook'un geldiğini hissediyordum. Ama durmadim taki parti yerinden çıkıp JungKook'un kolumu tutmasıyla.

"HooMin lütfen dinle."

"Neyini dinleyeceğim!? Benimle nasıl oynadığını mı anlatacaksın bana!?"

"H-hayır. Lütfen bir kere dinle."

"Nasıldı!? Eğlendin mi!? 'Ne güzel kandırdım' dedin mi!? Ya ben seni sevdim. Hayatımda bir kere birisine güvenerek gerçekten sevdim. Ama sen benimle oynadın! Bu kadar mıydı yani!?"

Kolumu ondan hızlıca çektim.

"Sakın peşimden gelme."

Yoldan geçen bir taksiyi çevirdim ve eve gittim. Deli gibi ağlıyordum. Resmen benimle oynamış. Ben onu gerçekten severken.

JungKook
Sabah gözüme giren güneşle uyandım. Yanımda bana sokulup uyuyan meleğime baktım ve gülümseyip alnını öptüm daha sonra onu uyandırmamaya özen göstererek kalktım ve elimi yüzümü yıkayıp mutfağa indim.

(Buraları geçiyorum.)

Jimin hyung kolumdan tuttuğu gibi arka tarafa getirmişti.

"JungKook bunu ne zaman bitireceksin?"

"Neyi hyung?"

"İddiayı gerizekalı."

Bişey demedim.

"Ya JungKook bunu daha ne kadar sürdüreceksin? İddiayı kazandın oğlum daha ne istiyorsun?"

"Hyung ben sanırım bitirmek istemiyorum."

"Lan manyak. HooMin eğer onunla iddia yüzünden sevgili olduğunu öğrendiğinde ne kadar üzülür biliyor musun? Daha fazla uzat-"

İkimizde sesin geldiği yere baktık. Siktir... HooMin.

"H-HooMin?"

Direk yürümeye başlamıştı tabii bende arkasından.

"HooMin bekle!"

Beni dinlememiş aksine daha da hızlanmıştı en sonunda parti alanından çıkınca kolunu tutabilmiştim. Kızarmış gözleriyle bana baktığında içimden bir şeyin koptuğunu hissetmiştim.

"HooMin lütfen dinle."

"Neyini dinleyeceğim!? Benimle nasıl oynadığını mı anlatacaksın!?"

"H-Hayır. Lütfen dinle."

Sesim o kadar çaresiz çıkıyordu ki.

"Nasıldı!? Eğlendin mi!? 'Ne güzel kandırdım' dedin mi!? Ya ben seni sevdim. Hayatımda bir kere birisine güvenerek gerçekten sevdim. Ama sen benimle oynadın! Bu kadar kolay mıydı senin için duygularımla oynamak!? Umarım eğlenmişsindir!"

Deyip kolunu hızlıca çekti. Ben ise göz yaşlarımı tutuyordum. Tam ağzımı açıp bir şey diyecekken tekrar konuştu.

"Sakın peşimden gelme."

Ve gitti. Olduğum yere çökmüş ağlıyordum. Oysaki ben ona gerçekten aşık olduğumu söyleyecektim ama beni dinlemedi. Bunları düşünürken ağlamam siddetlenmişti.



Jimin hyung beni evime getirmişti. Gerçekten orada en az yarım saat durmuş ve aralıksız ağlamıştım. Ben, Jeon JungKook, ilk defa, bir kız için, ağlamıştım. Ama ne olursa olsun HooMin'e herşeyi anlatacak ve ona gerçekten aşık olduğumu söyleyecektim.












Hımm bakalım diğer bölümde ne olacak? Hoşçakalın ve üşütmeyin sıkı giyinin.

MR. BAD BOY (TAMAMLANDI)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin