Yolda giderken kimse konuşmuyordu arabada sessizlik hakimdi ve bu sessizliği bozan Caner olmuştu "eee konuşmayı düşünmüyorsunuz galiba"
Kayla cama yasladığı kafasını kaldırarak bana baktı anlaşılan konu açmamı bekliyordu "bana öyle bakma konu bulamadım çünkü "diyip arkama yaslandım Caner" iyi o zaman en iyisi müzik açalım "diyip radyoyu açtı bir an müziği dinleyince içimde bir burukluk olştu o an ağlamak istedim bir anda kendimi şarkıya eşlik ederken buldum
"Issız bu sokaklarda yürüyorum birbaşıma yoksun artık sen yanımda yalnızım valla kalbimden ben atamadım gözlerin bak hep aklımda özlüyorum ben hep seni hasretim sanaaa gülümserdin sen hep bana çok severdin beni ama ne oldu yar şimdi sana yoksun yanımdaa gönlüm şimdi darma dağın resimlerin baş ucumda bıraktın beni bir başıma yalnızlığımlaaa hani beni çok severdin kırmazdın hiç hep öperdin elimden tutup gezdirirdin sevdiğim derdiiinn"bir anda müzik kapandı ben kaylaya tip tip bakarken "bakma bana öyle eğer birazdaha dinlersen ağlacaksın unut artık onu "deyip sustu herkes susmuştu yarım saat sonra araba durdu kafeye gelmiştik arabadan inerken önüme bakmadan yürüyordum bir anda ayağım takıldı tam yere düşücektim ki biri beni tuttu kafamı kaldırıp beni tutan kişiye baktığımda Mert olduğunu farkettim "benim sakar kardeşim eğer önüne bakmazsan yerle bağdaş kurucaksın gerçi bunu hep yapıyorsun ama dikkat et birgün şu sakarlığın yüzünden ölüceksin"diyip güldü Mert'e gülmek çok yakışıyordu "ah benim canım kardeşim benim senin gibi bir kurtarıcım varken bana birşey olmaz merak etme"diyip sarıldım ona o da bana sımsıkı sarıldı " ama ben hep yanında olamam onun için kendine dikkat et" diyip yanağımdan makas aldı bende göz devirip "tamam" dedim kafeye geçtik ben , caner,kayla,mert ve selim oturduk kayla ,caner ve Mert konuşurken ben de sessizce onları izliyordum gözüm bir anda karşımda oturan Selim'e kaydı toprak gözleri bana kenetlenmiş bakıyordu utanarak kafamı hemen kapıya çevirdim Selim'le hiç konuşmadım Mert'in arkadaşıydı daha onu tanımıyordum bile bir anda Cansu'nun bize doğru geldiğini farkettim yanıma oturup "merhaba güzellik" diyip bana sarıldı bende ona sımsıkı sarıldığım "merhaba fıstık " diyip geri çekildim Mert "eee herkes burda olduğuna göre bugün napıyoruz bakalım gençler"diyip herkese bir bakış attı Cansu"sinemaya gidelim"
Caner " bara gidelim"
Kayla"alışverişe gidelim "dedi ve Mert bana bakıp soruyormuşçasına bakarken "benim için farketmez"diyip sustum aslında şuan eve gidip uyumak daha cazip geliyordu bana Mert Selim'e bakıp "sen ne diyorsun kardeşim "diye sorunca selim"benim içinde farketmez " dedi soğuk bir şekilde Mert "tamam o zaman önce sinemaya sonra alışverişe akşamda bara gidiyoruz gençler" diyip ayağa kalktı hesabı ödedi ve "galiba kalkmaya niyetiniz yok hadi kalkın " diyip yürüdü herkes kalktı önce sinemaya gittik korku filimi seçtik filimi izlerken korkudan Caner'in kollarını sıkmışım filim bittiği Zaman bana "kolumun anasını s*ktin kardeşim farkındamısın "diyince herkes gülmeye başladı bakışlarım Selim'e kaydı o da gülüyordu onu ilk kez gülerken görmüştüm ve ilk kez bir gülüşün bir insana bu kadar yakıştığını düşünüyordum gerçekten de gülmek ona çok yakışıyordu kayla "şimdi alışverişe gidiyoruz hadi " diyince Caner iç çekip "siz kızlar olarak gitseniz "
Kayla"Yok öyle birşey sizde geliyorsunuz hadi "diyip yürümeye başladı bizde peşinden gittik mağazaları geziyorduk en son girdiğimiz mağazada daha kapıdan girer girmez yerimde dona kaldım gözlerimin yandığını hissediyordum gözyaşlarım gözlerime hücum etmiş akmak için çırpınıyordu neden, neden aylar sonra yine karşıma çıkmıştı ki ????
Neden yine onu görmek zorunda kalmıştım . Hemen arkamı dönüp çıktım mağazadan Mert'in bana seslenişini duydum "Dolunay nereye gidiyorsun" hiçbirşey demeden yürümeye devam ettim ondan ne kadar uzak olursam o kadar iyi olucaktı çünkü eve doğru yürümeye başladım kapıya geldiğimde annem ve babamın bağırış sesleri yine evi dolduruyordu kapıyı açmadan geri döndüm galiba eve gitmesem iyi olucak sahile gittim ve orda oturdum saatin kaç olduğundan haberim bile yoktu hava kararmıştı telefonumu kapatmıştım kimsenin beni aramasını istemiyordum çünkü sadece yalnız kalıp sahilin sessizliğine bıraktım kendimi telefonumu açtığımda 30 cevapsız arama 29 mesaj geldiğini farkettim cevapsız aramaların 15 tanesi Mert'ten 8 tanesi Caner'den 7 tanesi de kayla'dan dı anlaşılan baya merak etmişlerdi beni ayağa kalkıp arkamı dönmüştüm ki sert bir vücuda çarptım kafamı kaldırıp baktığımda Selim'i gördüm baya şaşırmıştım beni nerden bulmuştu ki tabi benim ağızım hiç durur mu hemen çıkı verdi o soru cümlesi "beni nasıl buldun?" Selim önce güldü sonra da " seni bulmak çok zor olmadı aslında küçük kaçak " dedi ben mi kaçağım?? Bunu ona sonra sorarım ama daha çok beni nasıl bulduğunu merak ediyordum "iyi de beni nasıl buldun" dediğimde bana durgun bir şekilde bakmaya başladı " senin hakkında birçok şeyi biliyorum küçük kaçak üzgün olduğunda sahile geldiğin bu bildiklerimden biri diyelim" dedi . İyi de beni nerden tanıyor? Benim hakkımda nasıl birçok şeyi biliyor??? Üstelik bir kere bile konuşmuşluğumuz yok onunla " beni nerden tanıyorsun???" Oha ya yine mi galiba ağzımı kapalı tutabilme dersi almam gerekicek sorduğum soru karşısında bana hafif tebessüm ederek " fazla soru sordun yürü hadi"
"Nereye "
"Mert'ler bizi barda bekliyorlar "
"Ben gelmesem iyi olucak"
" Mert onu getirmeden gelme dedi şimdi uzatma da yürü bakalım küçük kaçak hadi "
"Bana küçük kaçak demekten vazgeç bay uyuz"
"Ben mi uyuzum???"
"Evet uyuzun tekisin işte"
"Sende küçük kaçaksın şimdi uzatma da yürü hadi " bir an acaba sevgilisi var mı diye düşündüm çünkü varsa gerçekten o kıza acıyordum sonuç olarak böyle uyuz, odun, kalas, hödük ve öküz bir insanla uğraşmak zor olmalı . Arabaya bindigimzde kafamı cama yaslayıp dışarıyı seyretmeye başladım bir süre sonra kafamı kaldırıp Selim'e baktım o anda gözlerim Selim'in direksiyondaki ellerine kaydı yaralar oluşmuştu bir anda "eline noldu?? " diye soruverim
"Önemli birşey yok kazayla oldu" dedi ama o yaralar kazayla olucak şeyler değildi " yalan söylüyorsun" dedim
"Bu seni ilgilendirmez"
"Peki" diyip kafamı yine cama yasladım o anda Selim'in sesi geldi
"Sen öyle ağlayarak gidince neden gittiğini merak ettim o anda orda gördüm o piçi ve dövdüm oldu mu??" Ne yani benim için Ada'm mı dövmüştü gerçi o serefize adam denmezdi "bunu niye yaptın "
"Çünkü senin ağlamana dayanamıyorum "
"Ne ??"
" kes artık şu sesini Dolunay çok soru sordun bugün yeter "
" tamam ya sustum pis uyuz " diyip kafamı cama yasladım Selim'in yüzünde ufak bir tebessüm oluştu o an neden bilmiyorum ama bende güldüm ama gülmem çok uzun sürmedi çünkü aklıma yine o geldi FURKAN Piç beni aldattı bana seninle evlenicem,seni asla bırakmam, sen sadece benimsin benden başka kimsenin olamazsın diyip beni aldatmıştı ve aylar sonra yine karşıma çıktı ondan nefret ediyorum adi şerefsiz .