Rüya

141 6 2
                                    

Gözünün onünden film gibi akıp giden hayatında ki bir tarihe takılıp kaldı.Onu bu kadar olaya sürükleyen tarihe.Kasım'ın 17'sine...

Yiğit,aslında sosyal bir çocuktu.Diğer yaşıtlarından daha farklı ve tehlikeli bir zekası vardı.Hic kimsenin anlamadığı konuyu cok komik baglantılar kurarak anlar ve olabildigince herkese anlatmaya çalışırdı.Fazla zeki görünmek istemezdi.Yakın arkadaşlarının en mutlu günlerinde değil sadece mutsuz oldukları günlerde yanında olurdu.Yiğit'in çok tehlikeli düşünceleri vardı.Insanların psikolojilerini anlamaya çalışırdı.Onlara sorular sorar,onları uyandırmaya çalışırdı.Çünkü ona göre tehlike çok büyüktü.Gelecekte manipüle edilmiş çocuklar,kirlenmis bir doğa ve bir ton sorun olacaktı.Ama medya hala birilerinin uşaklığını yaparak insaları uyuşturmaktaydı.Insanların uyanması gerekliydi hem de hemen.Ama buna nerden başlayabilirdi.

Tüm bunları düşünürken uyuyakalmıştı.Rüyasında bir tabuttaydı.Sağ eli sol omzunda sol eli sag omzunda olacak sekilde kefensiz gömülmüştü.Etrafında çığlık sesleri duyuyordu ama doğrulup bakacak kadar hali yoktu.Birden çığlık seslerinin arasından inceden "Uyan,Uyan sana ihtiyacimiz var Uyan " sesini duymaya basladi.Ses gitgide yukseliyordu.Birdenbire gözlerini açtı.Mezarı açıktı.Çıplak değildi.Uzerinde kefen yerine takım elbise vardı.Mezarından yavasca dogruldu.Etrafına baktığında ağır bir sis vardı ve zift kokusu alıyordu.Mezarından çıktı ve dolaşmaya başladı.Dolaşırken 6 tane çocukla karşılaştı.Çocukların gözleri siyah ve beyaz renkteydi.Hareketlerinden belliydi ki çocuklar önlerini göremiyordu.Tam bu sırada büyük bir patlama sesi duydu.Ardında gelen jet sesleriyle kulak zarinin delinecegini sandı.Çok korkmustu.Birdenbire yolunun tam karşısından bir meşale yakildigini gördü.Birileri ona mesaj vermeye çalışıyordu anlaşılan.Mesaleye doğru koşmaya başladı.Yolun sonunun bir satoya çıktığını gördü.Yavaşça kapıdan içeri girdi.Kapıdan iki metre öteye kurulmuş olan bubi dudağını göremedi ve tuzağa düştü.

Uyandığında birinin onunla konuştuğunu farketti.Konuşan kişi "Burayı gördün, burayı istemiyorsan uyanmalisin,sana guveniyoruz.Bundan sonra tek yapacağın şey uyanmak."dedi ve birden "Uyan"diyerek nara attı.Ardından onun artcı sesleri gelmeye başladı.Yiğit aklını kaçırmaya çalışıyordu.Kafasini duvara vurmaya başladı."Tamaaaaaaammm"diyerek uykusundan uyandı.Kan ter içindeydi.Annesi sesi duyunca hemen yanına koştu.Yiğit hem kendini hem de annesini sakinlestirmeye çalışıyordu.Saat 4:39 du.Saat 6.30 da uyanması gerekiyordu normalde.Annesine bugün okula gitmek istemediğini söyledi.Annesi hiç itiraz etmedi.Ve biraz daha uyuması için Yigit'e sakinleştirici verdi.Yiğit tekrardan uyandığında saat 14:47 idi.Çalan ev telefonunun sesine uyanmisti ama yetisemedi.Sonra annesinin yemesi için bıraktığı krepi yedi ve meyve suyunu içti.Telefonuna baktığında arkadaşlarının neden gelmedin mesajlariyla adeta telefonuna saldırı yaptıklarını gördü.Tam cevap verecekken ev telefonu tekrardan calmaya başladı.Bu sefer telefona yetişmişti.Telefonu açtı "Alo" diyerek ilk konuşmayı o baslatti.Diğer taraftan ses gelmiyordu.Yiğit tekrardan "Kimsiniz sesiniz gelmiyor" demeye başladı.Sonunda karşı taraftan bir ses geldi."Yiğit, yarın saat 16.30'da Özgürlük Anıtına gel uyanış başladı".Yiğit şok olmuştu.Karsisindaki kişi kimse sadece ona bir adres verip telefonu çat diye kapatmıştı.Hemen yatağına geçti ve yorganı üzerine çekti.Gidip gitmeme konusunda çok kararsızdı.Böyle düşünürken tekrardan uyuyakalmisti.

UyanışHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin