Ne yazık ki o zil çaldı.
"Hadi çıkalım " dedi.
Tamam dermişcesine kafamı salladım ve yürümeye başladık. Hiçbir şey düşünemiyordum. Kalbim akordu bozuk gitar gibi çalıyordu sanki kendi kendine. Allah'ım ben ne diyeceğim ne olur küçük düşmeyim diye dualar ediyordum.Kampüsün bahçesinde en sessiz ve tenha yeşillik bir alanı işaret edip:
" Şurada oturalım ha ne dersin "dedi.
"Olurr.. " dedim kısık bi ses tonuyla.Ve ekledim:
"Ee? "
"Ee si ... Nasılsın ? "dedi.
Gözlerine bakıp gözlerimi büyüttüm.Konuşsun artık diye. Çünkü nasıl olabilirdim. Buraya ne için geldikte sen bana bunu soruyorsun öküz..İçimden soy ağacındaki bütün akrabalarının isimlerini düşünüp küfürler yakıştırdım.Ama sustum. Gözlerimi ayırmadan..
" Neyse senin konuşacağın yok , ben konuşayım bari " dedi ve ekledi;
" Benden hoşlandığını biliyorum Başak. İyi bir kızsın ama içince kendini kaybettin , beni de kendini de rezil ettin. Bu davranışlarını sarhoşluğuna veriyorum. Ben zaten Eda'dan hoşlanıyorum. Açıkcası oda bana karşı boş değil. Ve gece sizin ev arkadaşınız olmam için bir teklifte bulundu bende kabul ettim. Sence bir sakıncası var mı ? " dedi.
Ağzım açık ayran budalası gibi kaldım öyle. Kafamdan aşağı binlerce çocuk işiyor sanki. Delirdim resmen ama dondum kaldım. Sen kimsin ki ben senden hoşlanayım gerizekalı? Allah'ım ya şimdi hayır gelemezsin desem kesin hoşlanıyor duruma düşeceğim. Sen beni yanlış anladın ben hatırlamıyorum desem. Eda ile görüşmelerini hazmedememiş duruma düşeceğim. İki ucu boklu deynek yani. Ağzımı oynatamıyorum. Morona bağladım konuşamıyorum. Hayatımda hiç bu kadar küçük düşmemiştim. Yanlış anlaşılmak ne kadar utanç verici yarabbim of of... Konuşmam lazımdı en uygun kelimeyi seçmem lazımdı ama dilim aynı kararda değildi. "Konuşma da rezil ol iyice Başak sen bunu hakettin " diyordu sanki .Kendimi toparlayıp;
" Aaa gerçekten dün biraz fazla kaçırdım, kusra bakma bazen böyle oluyor işte . Ev arkadaşı olma konusunda da çok isterim ama ailemin buna izin vereceğini sanmıyorum " dedim ve gülümsedim .Ayağa kalktım gitmeye hazırlanırken:
"Ailene söylemek zorunda değilsin. Zaten Eda'nın odasında kalacağım eğer ailen gelmek isterse giderim arkadaşlara, hem eşyam falan da yok pek bence sorun olmaz.Sence de olmassa yarın yerleşicektem. " dedi.
Hönnkk ! Eda'nın odasında mı kalacak? İnanmıyorum. Ben o evde nasıl yaşayacağım acaba Eda hanım bana neden söylemiyor bu planlarını? Rezil olduğum bir adamla aynı evde yaşamak hemde çifte kavrulmuş enişte tadında !! Bu bir kabus olmalı .Sinirden dişlerimi öyle bir sıkmışım ki yarı boyuta indi sanki. Sakin ol Başak biliyorum şuan Can' ın ağzına sıçmak istiyorsun ama yapma kendin rezil olacaksın yapma seviyormuş ve kıskanıyormuş duruma düşeceksin yapma... Derken telefon çaldı. Bir saniye deyip telefonu açtım. Arayan Eda.Telefonu kapattıktan sonra.
"Benim işlerim var. Bu konuyu düşünmem lazım sonuçta o ev benimde evim rahat edebilir miyim bilemiyorum. Biraz düşünmem lazım kusra bakma " dedim .Arkamı döndüm ve hızlı hızlı gittim gelmesin diye.
Sinirden deliyorum. Seni kaşar nasıl böyle bir kararı bana sormadan alırsın? Hem Can'ın yerine , Eda'nın bana sorması gerekmiyor muydu? Sen nasıl bir arkadaşsın ya? Eve gidince ağzına sıçmak istiyorum....
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Hayatı İçtim
Teen Fiction... Hissizliği hissediyorum.Kafamda milyonlarca hayal, dibi görünmeyen düşüncelerim var... Gerçek hayat nedir anlayamıyorum.Sadece elimde kalan bir kaç saatlik sahte mutluluk. İlacını almış bir hasta gibi mutluluğu istiyorum... 18 yaşında,uyuşturucu...