"Siktir sen o çocuksun..."

7.1K 353 108
                                    

Gözlerimi yine umutsuz ve boş bir güne açmıştım. Uyanalı 1 saat olmasına rağmen hala yataktaydım. Aşağı kattan gelen sesle gözlerimi devirmiştim. Aşağıdan  Hoseok'un sesi geliyordu. Sabah sabah ne bu enerji anlayamıyorum ki...

— "Jimin  Jimin  Jimin Jimin  hadi kalk gitmemiz gereken  bir yer var hadi hadi."

—" Aaaa yeter ama Hoseok ben hiç bir yere gelmiyorum ölene kadar bu yatakta tek başıma kalmak istiyorum beni rahat bırak." Evet yine başlamıştık sabah ki seansımıza. Birazdan bana kedi bakışı atarak beni ikna edecekti ve nereye isterse oraya gidecektik. Tanrım ben bunu çekmek için ne yapmıştım ki...

Şu an ayakkabılarımı giyiyordum. Biliyordum işte böyle olacağını. ( biliydim böyle olacağnı dkdkdkdkkdkd)

Sitenin kapısına doğru yürüyorduk. Hoseok koluma girdiyse yine başımıza bi bok gelecekti emindim buna. Bunları düşünmeye kalmadan kapının önündeki  siyah arabanın önünde duran simsiyah giyinmiş çocuğu görmem bir olmuştu.
Bu çocuktan hiç hoşlanmamıştım ve bu çocuk bana bir yerden tanıdık geliyordu.Ben bunları düşünürken Hoseok konuşmaya başladı.

—" Jiminie bak bu Jungkook. Benim yeni sevgilim tanışın hadii." dedikten sonra adının Jungkook olduğunu öğrendiğim çocuk elini bana doğru uzatarak o delici bakışlarını vücudumda gezdiriyordu ve bu çok rahatsız ediciydi. Suratına bakmadan  elimi uzatıp selamlaşmıştım. Elimi aynı hızla çekmeye çalıştığımda bunu başaramamıştım. Ne yapıyordu bu? Sinirlenip daha hızlı çekmiştim elimi hala bana delici bakışlarla bakıyordu. Köşeye çekilip Hoseokla sarılmalarının bitmesini bekledim. Bu çocukta beni rahatsız eden bir şeyler vardı ama anlayamamıştım. Sarılmaları bittikten sonra hep beraber arabaya bindik. Bir cafeye gidecektik fakat yine çok rahatsız olmuştum. Yol boyunca aynadan bana bakıyordu. Neydi şimdi bu? Yolun bitmesi için tanrıya dua ediyordum. Sonun da gideceğimiz yere gelmiştik. Tam kapıyı açıcağım sırada kapım açılmıştı. "Tanrım sevgilin ben değilim piç herif neden bana böyle davranıyorsun" dedim içimden. Cafeye girip yerlerimize oturduk. Hoseok onun yanına ben de karşılarına oturmuştum. Tabi onlar birbirleriyle konuşurken ben de telefonumla ilgileniyordum. Zaten hiç rahat değildim, ne kadar onlara bakmasamda beni izlediğini hissedebiliyordum. Ve işte o an telefonumdan şarjımın biteceğine dair bir bildirim de gördükten sonra içimden daha nasıl bi bokluk olabilir diye isyan ediyordum. Ben şimdi bunların yanında telefonsuz ne yapacaktım? Ahhhh Tanrım sen beni neyle test ediyorsun. Biraz oturduktan sonra konuşmaya başladım.

—"Ben bi lavaboya gideceğim"dediğimde zaten bende olan bakışları daha çok bana odaklı olmaya başlamıştı. Hoseok konuşmaya başladı.

—"Geleyim mi Jiminiee"

—"Gerek yok hemen geleceğim" dedikten sonra lavaboya ilerledim. Elimi yüzümü yıkadıktan sonra sakinleşmeye ve rahatlamaya çalıştım. Tam tuvaletten çıkacakken gözüme ilişen duvarda gazete kağıdındaki başlıkla ve gördüğüm resimle şoka girmiştim. Haberde abimin ve Jungkook'un adı geçiyordu ve ben bu olayı biliyordum. Beynime yüklenen yüzle neye uğradığımı şaşırmıştım. O gece bana ateş eden yada etmeye çalışan çocuk Jungkook'tu...

The Predator-JİKOOK- Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin