Draco, başını derde sokmadan Potter, kanıbozuk Weasley ve Bulanık Granger'ı bir şekilde küçük düşürmek istiyordu. Aslında küçük düşürmek istediği kişilerin arasında Granger yoktu ama neden bilmiyordu Draco. Düşünmekte istemiyordu zaten. Aslında ne yapacağını hiç ama hiç bilmiyordu.
İşk derslerin üzerinden 4 ay geçmişti. Aralık'ın sonundaydılar ve yılbaşı yaklaşıyordu. Draco eve dönmek isteyip istemediğini bilmiyordu.
Eve gitseydi,babasının "Arkadaşlarınla aran nasıl?","Melezler ve bulanıklar seni rahatsız ediyor mu?","Bulanıklarla arkadaş mısın?","Bulanıklarla arkadaş olma.","Bulanıkların büyücü dünyasına girmeye hakları yok, olmamalı.","Eğer O gitmeseydi..." bla bla bla... Bu yüzden gitmek istemiyordu Draco. Ama diğer yandan annesini özlemişti. Evet annesini, SADECE ANNESİNİ. Babasının tek derdi, neyse, boşverin... Annesi için gidebilirdi eve ama o zaman babası karşısına çıkardı.
Aradan geçen 2 günden sonra Draco eve gitmemeye karar verdi ve Profesör Snape'e ismini yazdırdı. Ardından babasına bir mektup yazdı.
"Sevgili Anneciğim ve Babacığım,
Sizi çok özledim. İlk yılımda okulda kalıp biraz çalışmak istiyorum. Çünkü bir Malfoy asla düşük not almamalı.
Bulanıklarla arkadaşlık kurmuyorum ama Malfoy'lara iyi örnek olmak için onlara Bulanık demiyorum.
Burada bir cadı var. Adı Hermione Granger. O da bir muggle ailesinden ama derslerinde gerçekten iyi. Soyunu bilmeseydim safkan diyebileceğim bir kız. Harry Potter ve yanındaki Weasley'nin yakın arkadaşı. Öğütlerüniz gereğince onunla dostluk kurmuyorum. Ama birçok dersimiz ortak. Bunun dışında, Harry Potter gerçekten çok sinir bozucu. Onu da sevmiyorum. Ama ailesininölümü onu yıpratmış. Büyüdüğü ailesden söz edilince sinirleniyor. Acaba mugglelar o kadar kötüler mi?
Sizi çok seviyorum.
Sevgiler
Draco"
Mektubu baykuşu Mr. Knows'un ayağına bağlayıp annesine götürmesini söyledi. Kalan Slytherin'lilerle eğlenebilirdi. Kaç kişi kalırsa tabi. Crabe ve Goyle, Draco ne derse onu yaparlardı. Bu yüzden onlardan şüphe duymuyordu. O, Slytherin'in prensiydi ve 7. sınıflar bile ondan tırsardı.
-O Akşam-
Draco, Potter ve Weasley'nin hediyeler hakkında konuştuğunu duydu. Harry hüç hediye almadığını söyleyince Draco kendini tutamadı ve gülmeye başladı. Mavi gözlü, karışık siyah saçlı çocuk, merakla Malfoy'a döndü "Ne gülüyorsun?" dedi. Malfoy krizden çıkamamış şekilde "Gerçekten hiç -ahahaahah- hediye almadın -ahahahhahaha- mı Potter? Ahhahahhahaha!" diye devam etti. Rawenclaw, Hufflepuf ve Gryffindor binaları Malfoy'a öfkeyle bakarken, Slytherin bünası kırılmıştı bile. O sırada Potter "Onun ailemi öldürmesi benim suçum DEĞİL! Bana bakmayı istemediği halde zorla bakan şapşal bş aileyle kalmak benim suçum DEĞİL! Ve yine bana hiç bir zaman hediye almamış olmaları benim suçum DEĞİL! Bunu o solucan kafana sok Malfoy!" diye bağırdı ve koşarak Büyük Salon'dan çıktı. Peşinden Weasley,Longbottom ve Finnigan'da koşarak çıktı. Granger'sa olayın şokundaydı. Bir anda "Sen ne adi birisin! Senin annen baban olabilir, sana her yıl milyonlarca galleon değerinde hediyeler alıyor olabilirler! AMA ONUN AİLESÜ O KÜÇÜCÜKKEN ÖLDÜ TAMAM MI! ADİ BİR PİSLİKSİN SEN MALFOY! BİZDEN UZAK DUR ARTIK!" diye bağırdı ve o da aynı hızla Büyük Salon'dan çıktı. O sırada içeri sinirli birer yüz ifadesiyle Profesör McGonnagal ve Snape girdi. Hufflepuf, Rawenclaw ve Gryffindor aynı anda "Harry'yle daha önce yılbaşı hediyesi alamadığı için dalga geçti efendim!" dediler. Profesör "kim" diye soran gözlerle bakınca Thomas, "Profesör Snape, kızmayın ama... Malfoy efendim, ve bütün Slytherin..." dedi. Snape'in gözlerinden kara bulutlar geçti. Ne oluyordu? Bana döndü ve sinirlice "Slytherin'den 100 puan, Bay Malfoy! Ve gidip Potter'dan özür dileyin! Şimdi!" diye gürledi. İlk defa onları korumamıştı. Herkes anlayamaz gözlerle Snape'e bakıyordu. Buna McGonnagal'da dahil. Snape, McGonnagal'a döndü ve "Lilly'ye onu koruyacağıma söz verdim." dedi ve hızlıca kimdi. Lilly kimdi? Ve neden Potter'ı koruması gerekiyordu? Draco hiçbirşey anlamamıştı. Ama Slytherin sadece gülmesinden dolayı 100 puan kaybetmişti. Üstelik Draco'nun şimdi Potter'dan özür dilemesi gerekiyordu. Daha kötü ne olabilirdi?
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Draco Malfoy'un Acınası Hayatı (gerçekle alakası yoktur)
FanfictionBu Crabe. Bu da Goyle. Bende Malfoy. DRACO MALFOY... demesiyle başladı Harry'yle düşmanlığı. Daha da kötüsü bir bulanığa aşık oluyordu her geçen saniye. Peki daha kötü ne gelebilirdi ki başına? Okuyun ve Draco'nun acınası hayatına adım adım tanık ol...