Barış
Konuştuğumuz saatten 10 dakika önce Sinem'in evinin önündeydim. Eğer bana söyleyeceği şey olmasa buluşur muydum? Belki. Bu kızı sevdim mi? Evet. Sevgili olur muyuz? Hayır. Bazen ben bile kendimden nefret ediyorum. Ne vardı bir kıza bu kadar bağlanıp diğer tüm kızları görmezden gelecek? Benim için dünya Melis'ten ibaret. Tabi bunları Sinem'e belli etmemen lazım. Sinem yaklaşık 15 dakika sonra gelebildi.Buna da şükür! Melis'i bir buçuk saat beklediğim günleri bilirim ben. Melis çık aklımdan.
"Çok beklemedin dimi?" diyor. Bir kız size böyle soruyor ise cevap bellidir. "Saçmalama ya, yeni geldim daha." Beraber yürümeye başlıyoruz. Üstüne beyaz bir elbise giyinmiş. Gerçekten çok güzel olmuş ama yanlış anlaması için bunu söylemiyorum.
"Beyaz seni açmış. " Şebnem Gürsoy'un deyimiyle ağır siklet saçmaladım.
Bende iyice dizi izlemeye başladım. Kendimden korkuyorum artık.
"Efendim?"
"Beyaz sana çok yakışmış dedim." Toparlamaya çalışıyorum ve başarıyorum.
Onu sahildeki Kerem'in teknesine götürüyorum. Bir kaç saat önce tekneye gelip, ufak bir masa üzerine de tabakları ve şarap kadehlerini yerleştirmiştim. Sandalyesini çekip oturmasını sağlıyorum.
"Bekle burda." Sıra kendim yaptığım yemeklerde.Evet yemek yapıyorum, evet dizi izliyorum ve evet bunlar pek te erkek özellikleri değil. Masanın ortasına salatayı yerleştiriyorum.Daha sonra karnıyarık ve spagettiyi tabaklara koyuyorum.
"Sen ciddi misin?" diyor ve ona döndüğümde gözlerini kocaman açtığını görüyorum.
"Hahahaha beğenmedin mi yoksa menüyü." Beğendiğinden adım kadar eminim tabii ki.
"Saçmalama istersen, mutluluktan gözlerim doldu." deyip koca bir kahkaha patlatıyor.Ve büyük bir iştahla yemekleri yemeye başlıyor ve bende kendi minik ziyafetimin tadını çıkarıyorum.
.
Melis
"Benim uykumdan daha önemli ne söyleyeceksen çabuk söyle Dilan?
"Hani sömestr tatili geliyor ya?"
"Ee?"
"Diyorum ki acaba hep beraber tatile mi çıksak? Sen, AKSEL, Barış, Kerem falan."
"Bir de Zeynep var."
"Kabul ettiğine göre bir yer bulup size sormadan rezervasyon yapacağım. Öptüm canım iyi geceler. "
Bir şey demeden telefonu kapatıyorum. Sayıyla mı veriyorlar bunları bana Allahım? Tam uyumaya devam edeceğim sırada Aksel'in aramasıyla söylenerek kafamı yaptıktan kaldırıyorum. "Efendim Aksel?" Sesimin gereğinden fazla sert çıktığını farkedip yumuşak bir sesle konuşmaya devam ediyorum. "Ya özür dilerim Dilan'a sinirlendim de."
O ise dinlemeden "Ee kabul ettin mi?" deyiveriyor. Neden bu grupta her şeyden en son benim haberim oluyor? "Ettim ettim de, sen ne zamandır biliyordun?"
En tatlı ses tonuyla "Melis'im şuan fikrin sahibiyle konuşuyorsun." diyor. Tahmin etmeliydim.Canım sevgilim ya, pardon arkadaşım, pardon sevdiğim. Ya pardon da biz neyiz? Tabi bunları Aksel'e söyleyip onu korkutmak istemiyorum. "Süpersin Aksel hadi iyi geceler." Şuan tek düşündüğüm şey;uyumak.
Yazarın ağzından
Barış ve Sinem çok güzel bir yemek geçirmişti ve Sinem bu yemeğin sonunda Barış'a Zeynep ve Kerem'in gizli aşkını söylememesi gerektiğini anlamıştı, Barış onu eve bıraktığında,"Kerem, Melis'i zaten başka bir kızla aldatmıştı, bunu söyleyecektim." dedi. Barış ta pek önemli bir şey değilmiş ama iyi ki yemeğe çıkmışız diyerek genç kızı çok mutlu etmişti. Barış Sinem'i bıraktıktan sonra geçen gün aynı sahneyi yaşadığını farketti.Ama yanındaki kız Sinem değil, Melisti.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Yerdeki Yıldızlar
Novela JuvenilZeynep Yılmaz;annesinin zoruyla arkadaşlarını bırakıp İstanbul'a taşınır. Ama çocukluktan beri her yaz bir araya gelen, okullar açılınca da sürekli telefonla konuşup hiç kopamadığı Barış ta İstanbul'da yaşıyordur.Bu yüzden Zeynep'in bu şehre ve okul...