Gözlerimi yavaşça aralayıp örtüyü üzerime çekerek tekrar gözlerimi
kapattım. Uyandığımda odada Aksel yerine başucuma oturup beni izleyen Barış vardı.Umduğumdanda kısık bir sesle "günaydın" dedim.Gülümseyerek karşılık verdi.
"Melis sana bir şey anlatmam lazım."
Tedirgin bir ses tonuyla "Dinliyorum."dedim.
"Melis lütfen bitirene kadar hiçbir şey söyleme.Aslında böyle bir şeyi anlatmaya niyetim yoktu ama artık anlatmam lazım.Çünkü gidiyorum Melis.Nereye diye sorma sakın.Birdaha göremem belki seni,o yüzden içimde bunları anlatamamın pişmanlığı kalmasın.
"Neyleri."
"Sana susmanı söylemiştim.Melis aşığım sana.Biliyorum sen bana hep abi gözüyle baktın.Ama ne yapayım söz geçiremedim kalbime.İlk gördüğüm andan itibaren seviyorum ben seni.Ne Aksel ne de Kerem sevemez seni böyle.Her zaman iki santim yakınımdaydın ama kilometrelerce uzaktın bana.Bunun nasıl bir his olduğunu bilemezsin.Dudakların hep yakınımdaydı ama bir kez olsun uzanıp ta öpemedim seni.Hayranı olduğum sesinden bir kez olsun aşkım kelimesini duyamadım.Ama sen her adımı kullandığında,inan bana mutlu oluyordum.Böyle bir sevgiydi benimkide.En çok acı vereni de şuydu;Yanımdaydın Melis,kollarımın arasında başka biri için ağlıyordun.Ve ben sana ağlama ben varım diyemiyordum.Kendini hiç beğenmediğini ve hiç bir erkeğin seninle ilgilenmediğini söylerdim.Sana bu dünyadaki en güzel kız olduğunu,güldüğün zaman günümün aydınlandığını hiç söyleyemedim.Gözüm senden başka hiçbir şeyi görmezdi.Her yerde sen vardın.Her yerde sen varsın.Bana bir cevap vermeni istemiyorum.Sadece sarıl.Lütfen.Son bir kere."
Hiç bir şey söyleyemeden sadece sarıldım.Gözlerim dolu doluydu ma sebebini bilmiyordum.Keşke beni sevmeseydi,ben bu kadar sevgiyi hakedecek birisi değilim ki.Konuşmak istedim.Onu sevmediğim için özür dilemek istedim ama boğazım düğüm düğüm olmuştu.Kollarımın arasından sıyrılıp dışarı çıktı.Kapı sessizce kapanırken fısıldayarak "Hoşçakal." diyebildim.Barış'ın bu ani gidişi başta Zeynep olmak üzere hepimizi yıkmıştı.Kimse nerede olduğunu bilmiyordu.Sadece gitmişti işte.Apar topar İstanbul'a döndük.
Melis aralarında geçen o konuşmayı Dilan'dan başka kimseye anlatmamıştı.Özellikle Aksel duyacak diye ödü kopuyordu.Ama aklı hep Barıştaydı.Nasıl farkedememişti bunca zaman.Her zaman birliktelerdi,ama Melis'in aklından bir an olsun geçmemişti böyle bir şey.Onları sevgili zannedenlere Barış benim kardeşim gibi derdi.Barış'ta bunu onaylardı. Melis Barışla olan fotoğraflarına bakıp ağlamaya başladı. Bir yandan ağlarken bir yandan da "Nerdesin Barış nerdesin." Diye sayıklıyordu.
Zeyneplerin evinde de durum pek farklı değildi.Zeynep ve annesi sinir krizlerine girmişti.Kerem ikisini birden sakinleştirmeye çalışıyordu.Kerem sürekli "söz bulacağım Barışı."diyordu ama nasıl bulacağı hakkında hiç bir fikri yoktu.Tek bildiği şey bulmak zorunda olduğuydu.Çünkü Barış Kerem'in tek dostuydu.
![](https://img.wattpad.com/cover/21388310-288-k61753.jpg)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Yerdeki Yıldızlar
Fiksi RemajaZeynep Yılmaz;annesinin zoruyla arkadaşlarını bırakıp İstanbul'a taşınır. Ama çocukluktan beri her yaz bir araya gelen, okullar açılınca da sürekli telefonla konuşup hiç kopamadığı Barış ta İstanbul'da yaşıyordur.Bu yüzden Zeynep'in bu şehre ve okul...