"Tatilden sonra gideceğim, sadece iki haftalık ve lütfen sebebini sorma, söyleyemem."
Aksel ilk önce kiminle konuşacağına karar vermemişti ama sonra en doğru kişinin Dilan olabileceğini düşündü. "Melis'e benimle alakalı hiçbir şey söyleme sakın, senin benden haberin yok tamam mı?" dedi Aksel tedirgin ve üzgün bir şekilde. "Peki ama neden Aksel, neden konuşmak istemiyorsun?" diye sitem etti Dilan.En yakın dostunun üzüleceğini, ağlayacağını biliyordu.Melis mutsuzken çözüm bulamamaktan her zaman nefret etmişti.Ve daha da kötüsü çözümü bildiği halde yardım edemeyecekti.Aksel'in suskunluğunu gören Dilan iyice sinirlenip bağırmaya başladı. "Aksel Melis'ten ve bizden sakladığın ne? Dün geceden sonra yine mi kalbini kıracaksın Melis'in? Biriniz de adam olun be!"
Aksel derin bir nefes alıp konuşmaya başladı.
"Dilan bilmediğin şeyler var.Melis'ten uzak duruyorsam yine Melis için. Bak öğrenmek isteyeceğin şeyler değil. İnan bana lütfen. "
"Aksel konuş. "
Dilan'ın pes etmeyeceğini anlayan Aksel anlatmaya karar verdi. Biraz ilerideki bankı gösterdi ve ikisi beraber banka yürümeye başladılar. Önce derin bir iç çekti sonra yutkunup konuşmaya başladı.
"Peşimde beni öldürmek isteyen bir adam var ve bu adam ne istese yapabilecek bir güce sahip. Adamın üstesinden geleceğim bir şekilde, babamın adamları da o adamı arıyor. "
Dilan'dan ses gelmeyince devam etti.
"Eğer babamdan önce adam beni bulursa... Sadece bana zarar vermekle yetinmez.O yüzden bu saatte buluştuk. Sana da bir şey olabilir. Melisle geçirdiğimiz üç günlük tatilde de soğuk davranacağım. Eğer bana bir şey olursa..." Yutkunduktan sonra sözlerine devam etti.
"Eğer bana bir şey olursa Melis'in üzülmesini istemiyorum.Bana bağlanmasın."
Dilan bir süre önüne baktı, uzun uzun düşündü. "Tatili de son günlerini Melis ile geçirmek için mi ayarladın? "
Dilan söylediği şeyi farkedince pişman oldu. "A-aksel.Özür dilerim.Son günlerin falan değil bakma sen bana.Ben bir an çok şaşırdım kafam karıştı ondan."
Aksel acı acı güldü. Kıza sinirlenmedi."Önemli değil, sadece Melis'e çaktırma, onu mutlu et.Ve eğer iki hafta sonra gelmezsem veya aramazsam sana gelecek mektubu Melis'e ver.Hadi git şimdi gözükmeyelim birine."
"Görüşürüz Aksel." diye mırıldandı ve arkasını döndü. Tam yürümeye başlamıştı ki Aksel'in sesiyle irkildi. "Eniştenle vedalaşmayacak mısın yoksa?"
Gözleri dolmuş bir şekilde sarıldı Aksel'e.
"Bu bir veda değil, daha tatilimiz var unuttun mu?"
Sarıldıktan sonra farklı yönlere doğru yürüdüler.
-
"Evet gençler kim benim arabamda kim Aksel'in arabasında?"
Sonunda tatil günü gelmişti. Zeynep ve Melis sessiz sakin bir yer tutması için ne kadar ısrar etseler de Dilan Çeşme de çok güzel bir otel ayarlamıştı. Kapalı havuzu vardı ve buna rağmen kızlar "Kışın Çeşme ye giden ilk salaklar olacağız senin yüzünden. " diyerek Dilan'a çatıyorlardı. Herkes Zeynep'in evinin önünde toplanmıştı. Kim kimin arabasıyla gidecek tartışmasına başlarken Dilan söze atıldı.
"Tatili ben ayarladığıma göre bu iş te bende. Zeynep sen Kerem'in arabasına atla.Barış sende.Ve Melis ile ben de Aksel'in arabasına biniyoruz.Tartışmaya açık bir konu değildir. "
![](https://img.wattpad.com/cover/21388310-288-k61753.jpg)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Yerdeki Yıldızlar
Roman pour AdolescentsZeynep Yılmaz;annesinin zoruyla arkadaşlarını bırakıp İstanbul'a taşınır. Ama çocukluktan beri her yaz bir araya gelen, okullar açılınca da sürekli telefonla konuşup hiç kopamadığı Barış ta İstanbul'da yaşıyordur.Bu yüzden Zeynep'in bu şehre ve okul...