Erkek Fatma (Düzenleniyor)

bölüm 1

Yine mahallede güzel bir gün, kediler köpekler sokakta, bakkal Erdem abi'nin sesi yankılanıyor. Yine mahallenin çocukları, gofret ve çikolata çalmıştır kesin. Burayı seviyorum insanlar çok samimi ve içten. Tam evin yolunu tutacakken, bir cam kırılma sesi işittim ve ardından huysuz Ekrem'in bağırışını sesin kesilsin be adam kulağım patladı kesin top oynayan çocuklar kırmıştır, işin yoksa git durdur o manyak herifi. Koşar adımlarla gittim, bir baktım iki tane çocuğun kulağını çekiyor. Lan koparıyor resmen insafsız adam, hemen yanlarına vardım nefes nefese.

- Delirdin mi Ekrem amca bırak şu çocukları yazık günah değil mi ?! Dedim hemen kurtarıp arkama aldım, yazık kızarmış ya pislik nasıl çekti hiç mi vicdanı yok merak ediyorum.

- Bırak bir güzel dövseydim şunları! Bak yeni yaptırdım bu camı paramparça oldu. Dedi kibirle çocukları süzerek bu adam var ya neyse sakin ol Sude, ne olmuş yani kaza Allah'ım ya, o değil yaşına hürmet etmesem kafa göz dalmıştım çoktan.

- Sırf bir çam için çocukların kulağını kopartmak ne ya dedim hayretle bakarak! Bana şu an boş bakışlar ile bakıyor, ağzının icinde bir şeyler söyledi ama tam olarak anlamadım.

- Kaç para biliyor musun bir cam yaptırmak her ay bıktım ! Allah'ım sen bana sabır ver şu adama saldırmayayım, tövbe ya rabbim ya, adam huysuz olduğu kadar pinti!

- Gözün doysun be adam, mahallenin yarısı senin. O kadar kira ve emeklilik parası alıyorsun, bir cam yani, bunun için çocukları öldürmek ne! dedim; ardından çocuklara döndüm siz gidin dedim, korkuyla Ekrem'e bakıyorlar.

- Fatih, Ömer gidin siz ablacım ben hallederim. Dedim her ikisine de bakarak, elimle haydi dedim, gittiler.

- Kim verecek parasını! dedi rahmetli dedem verecek tövbe ya, taktı herif manyak mı ne!

- Tamam akşam gel babandan işte parayı, konu kapanmıştır hadi yallah yürü de insanlar evlerine hücum eder şimdi gulyabani geliyor diye, dedim. 'Terbiyesiz' diye mırıldandı gitti, arkasından bağırdım tüm mahalle duysun diye.

- Hakeret edeceğine insan olmayı öğren, gerçi bir gözün toprağa bakıyor bu saaten sonra öğrenemezsin. İnsanların 'aferin' dediklerini duyuyorum, neyse geç kaldım eve gitmem lazım annem çıldıracak. Tam yürüyordum ki, iki yakın arkadaşımdan Murat geldi; ağzında köpük mü var onun,yine neler çeviriyor bu olmayan beynine tükürdüğüm, akıllısı beni bulmaz delisi peşimden ayrılmaz.

- Sudoş kankam yardim et ayak bileğini yaladığım! Kollarımdan tutarak beni, bi ileri bi geri sarsıp duruyor.

- Bir dur oğlum ya noluyo, ağzında ki ne diş macununu mu diye sordum; o da korkulu gözlerle bana baktı.

- Hayır geçenlerde köpek ısırmıştı hatırlasana balık hafızalı arkadaşım! Şimdi kuduz oldum ah dostlar dedi. Ne diyo bu ya, yer miyim bunu ben!

- Şakanın hiç sırası değil, elimin tersindesin; bi çakarım şurdaki taşla iliskiye girersin! Etrafımdaki her inşan mi deli olur ya, of Allah'ım sen beni niye böyle sınıyorsun! Bir anda Murat bas aşağı yeri boyladı, Allah benim belamı vermesin. Hemen yere çöküp Murat'ın başını tuttum; yüzüne vuruyorum ayılmıyor ne yapacağım şimdi!

- Yetişin dostlar yiğidim gidiyor burada Allah'ını seven ambulans çağırsın! Diye isyan ettim Yiğidim ne lan sanki şehit olmuş gibi, of ne diyorum ben ya, çocuk geberip gidecek benim düşünceme bak. Murat'ın ansızın kalkmasıyla neye uğradımı şaşırdım. Elindeki telefonla beni cekiyor, ahh
mecnun olup da dillere düşersin inşallah emi! Biz burada korkudan ödümüz bi tarafımıza kaçsın adamın derdine bak.

- Trolledim kızım seni, el salla takipçilerime dedi, kamerayı kendine çevirip dil çıkarıp bana doğru tuttu, Sinirle kalktım ve konuşmaya başladım.