Düz dünya mı? Küre dünya mı? Cevap Antartica mı?

HARİTA (THE MAP)

Yıl 2015 jason ingilterede Oxford üniversitesinde arkeloji  dersi vermektedir. Jason sıradan bir gün geçireceğini sandiğı yeni bir güne uyandı. Gözlerini İngiltere'de ki oturduğu times nehrine bakan evinin penceresinden dışarıya çevirdiğin de   aklında yine sıradan bir güne uyandığını sanıyordu ama bugün onun için hiç sıradan olmayacaktı. Biraz nehri ve güneşin nehre verdiği o muhteşem ışığın renklerini seyrettikten sonra banyoya girdi duş aldı ve işe gitmek için hazırlanmaya başladı içinden sayıkladı yine çok lanet ve sıradan bir gün olucak diye mırıldandı. başındaki havluyu çıkarttı ve çok uzun olmayan düz saçlarını eliyle şekil vererek düzeltti  gömleğini giyerken son düğmesini ilikledi aynaya doğru döndüğümde yeşil gözleri ile biraz derinlere daldı ve hemen toparlandı pantolonunu giyerken bir yerden de telefonunu arıyordu telefonunu bulduğunda gözü mesaja takıldı ona kim mesaj atardı ki burada tanıdığı kimse yoktu öğrencilerden başka pek önemsemedi çantası nı kontrol etti ve kapıdan dışarıya çıktı. Kapıdan arabasına binerken mesaj aklına geldi ve mesajı açtı  eski uygarlık tarihi hakkında bir dahi olan babasından bir  mesaj gelmişti duraksadı önce sonra şaşırdı babam bana mesaj mı attı diye mırıldandı bunca yıl sonra mesajı okumaya başladı mesaj aynen şöyleydi jason bu mesajı sana Antartica dan yolluyorum çok önemli bir buluş yapmak üzereyim hemen buraya gelmen gerekiyor gelirken asistanım laurenı ve laurenın elindeki çizimleride alıp gel.
Mesajı okuyan jason neden babasının çizimleri laurenden istemediğine bir anlam veremedi ve düşünmeye başladı çizimler neydi önemli buluş neydi babası neden onu acele çağırmıştı ve babası ile arası iyi olmadığı halde neden onu çağırmıştı neden diğer arkadaşları değil neden devletin gizli birimleri değil..!Mesajı aldıktan sonra babasını defalarca aradı ama ulaşamadı ve son çare olarak laurenı aradı abd de saat gecenin 3 üydü laurenn çalan telefonu zorda olsa kaldırıp alo diyebilmişti "lauren " ben jason ,   jasooonn !! sende kimsin bu saatte !! ben albert'tın oğlu jason özür dilerim saat farkını unutum ingilteredeyim babama ulaşamıyorum bana bir mesaj gönderdi acil Antartica ya gitmemiz gerekiyormuş sende çizimler falan varmış anlamadım lauren : bizim mi?? Jason: evet bizim.                 lauren: jason telefonda konuşamayız acil amerikaya dönmen gerek geldiğinde konuşuruz deyip telefonu kapatır kapatmaz hemen duş alıp albertin nevada daki ofisine gitmek için yola çıkar. Californiadan nevedaya gidecektir. Uzun bir yolculuk yapacak Ve jason ile orda buluşacaktır. Kafasındaki sorular bu telefonla artmaktadır albert ten yaklaşık 6 aydır telefon, mesaj veya başka bir şekilde iletişime geçememişti bu projenin çok tehlikeli olduğunu az da olsa o da biliyordu. Arabasını hızla albertin ofisine sürmeye devam etti.
Jason ingilterede ki işini bırakmak istemiyordu ama sanki kendini mecbur hissediyordu. Babasından yaklaşık 8 senedir uzaktı özlemişti onu ve babası ondan yardım istiyordu. Jason kararını verdi ve ilk uçağa atlayıp amerikaya nevada ya gidecekti ve babasına yardım edecekti. Hemen okula istifa dilekçesini yazıp teslim etti ve ilk uçak ile amerikaya yola çıktı ve üstünden geçtiği Her şehirde babasının olduğu ANTARTİCA kıtasını düşündü acaba babası burada ne bulmuştu yada ne bulucağını ümit ediyordu. Uzun bir yolculuk olacaktı ve jason çok yorgundu uçak yola çıkmış jason uyuya kalmıştı. Bir el jason a dokunup bayım bayım kalkın lütfen amerikadayız geldik diyordu. Jason çok derin bir uyku çekmiş ve dinlenmişti. Şimdi yapacağı tek şey laurenı bulup çizimler ile beraber Antartica ' ya babasının yanına gitmekti.....
Havalimanından çantasını alıp acil şekilde çıkmaya çalışırken sanki birisinin onu izlediğini hissediyordu ama somradan bunun çok saçma olduğunu düşündü amerikaya 8 seneden beri gelmiyordu kim izliyecekti ki onu bu düşüncelerde iken havalimanından çıkmıştı bile ve bir taksi çevirip hemen bindi. Şöfer siyahi bir şöfördü ve sert birine benziyordu jason sadece nevada 5 cadde no 8 diyebildi babasının ofis adresiyidi bu ve hiç değişmemişti.

Lauren albertin ofisine geldiğinde kapının açık olduğunu gördü birden korktu ve polise haber vermeyi düşündü ama bunun pekte doğru olmayacağını biliyordu çünkü çizimler zaten lauren'nın elinde gizli bir yerdeydi hafifçe kapıyı araladı ve ofisin heryerinin dağıtıldığını ve bir şeyler arandığını anladı ofis boştu kimse yoktu jason' ı beklerken bir taraftanda
ofisi düzeltmeye çalışıyordu. Ve bunu kimin yaptığını düşünüyordu. Jason taksi ile söylediği adrese varmıştı. Taksinin ücretini ödeyip indi ve hızlı adımlar ile babasının ofisine yürümeye başladı. Merdivenleri ikişer ikişer çıkıyordu ofisin kapısına geldi ve kapıyı vurdu
ve yavaş yavaş artan ayak seslerini duyuyordu ve kapı açıldı merhaba jason merhaba lauren dedi ve içeri girdiler lauren jason ın arkasından sağa sola baktı be kapıyı kapattı.jason laurenı babasının gazete haberlerinde televizyon söyleşilerin de yanında gördüğü için onu tanıyordu. Jason ne oldu lauren neler oluyor bu tedirginlik nedir jason seni birileri takip etmiş olabilir ofise geldiğimde her yer dağınıktı ve sen gelmeden toplamaya çalışıyordum korkuyorum dedi lauren jason da korkmuştu bu neydi şimdi havalimanında ki hissettiği takip edilme duygusu ve şimdide ofisin dağıtılması lauren e dönerek havalimanındaki hissettiklerinden bahsetti. Ve lauren çizimleri aramış olabilirlermi diye sordu. Lauren evet çizimleri arıyorlar ama bulamazlar gizli bir yerde ve emniyette. O zaman onları alıp Antartica ya gitmeliyiz. Lauren bir dakika sadece burdan alacağımız tek bir şey var oda babanın bulunduğu yerin tam konumunu içeren önemsiz bir kaç evrak ama jason ve lauren için bu çok önemliydi çünkü alberti bulmaları gerekiyordu ve Antartica büyük ve soğuk bir kıta idi sonuçta kimse donmak istemezdi. beraber ofisten ayrılıp çizimlerin olduğu yere mewyorka yola çıktılar. İlk olarak havaalanına gideceklerdi ve laurenın arabası ile havalimanına doğru yola çıktılar...!!! Ama jason havaalanından gitmenin tehlikeli olacağını söyledi