.
___
Bilseydim bildiklerin başıma iş açıp canımı yakacak.. Hiç bilmemeyi ve öğrenmemeyi tercih ederdim...
______
3. Bölüm
Keyifli okumalar...
"Hünkarım!"Padişahı karşımda görmeyi bittabi beklemiyordum. Padişah, çatık kaşlarla bana bakınca sessizce bakışlarımı kaçırmakla yetindim, zira her şeyi duyduğuna eminim.
"Küçük hekim, yürü bakalım senle işimiz var!"
Tez başımın kaldırıp padişaha baktım halen çatık kaşlarla bana bakmaktaydı.
"Af buyurun lakin nereye gideceğiz Padişahım."
"Sen hele düş önüme gerisini sual etme vakti geldiğinde sual edebilirsin"
Padişah sağ kolu gibi olan benden bir kaç yaş büyük olan Ezel'i çağırınca Ezel elinde padişahın atı ve benim atım Kar topunu getirince hepten şaşırmıştım. Tam dudaklarımı aralayıp konuşacaktım ki yine padişah sözümü kesti.
"Şimdi sual etme dedim küçük hekim düş önüme. Sen dur Ezel ben ve küçük hekim tek gideceğiz."
"Lakin sultanım nasıl olur müsaade edin b-"
"San burada dur dedim Ezel!"
Ezel, mahçubiyetle başını eğdi ve padişah tek kelam etmesine müsaade etmeden atına binip gitti. Ezel'i uyarısıyla bende tez Kar topu'na binip padişaha yetişmeye çalıştım.
En nihayetinde padişah durmuştu, Saraya girdiğimizde şaşırmıştım, iyi de madem saraya geldik padişah niçin Ezel'e izin vermedi ki? Padişah gizli ve temkinli halleri beni hepten şaşırmıştı, en nihayetinde padişah arka bahçenin; güllerle kaplı olan, sarmaşık ağaçların yanına geldiğinde hayretle ona baktım. Sarmaşıkların arasına geçip kapıyı açınca gizli bir bahçe daha ortaya çıkıyordu. Geldiğimiz yere baktığımda şaşırmıştım. Burası... Benim ve ağabeylerimin sürekli gizlice geldiğimiz küçük bir bahçeydi. Ses hiçbir şekilde dışarı yankı yapmazdı, ve burada bir gizli bahçenin olduğunu bilen tek kişi ben ve ağabeylerim idik.
"Padişahım siz nereden bilirsiniz buranın olduğunu."
Padişah, çoktan ağabeyim Emiray'ın hep oturduğu küçük kayının üzerine oturup gür bir kahkaha attı.
"Ah küçük hekim aaah. Seninle çok işimiz var belli."
Dedi ve gür bir kahkaha daha dudaklarından firar etti.
"Benim çok zeki lakin saf olan küçük hekimim. Burası bana ait burayı yapan kişi de benim!"
Olduğum yerde kalakalmış kocaman gözler, açık bir ağızla "hadi canım oradan" dememle padişah kendini tutamamış tekrar gür kahkaha daha bahçeyi doldurmuştu. Ne dediğimi düşünce tez kendimi toparladım.
"Af buyurun padişahım lakin madem burası sizin... O vakit benim ve ağabeylerimin buraya her daim geldiğini bilirsiniz o vakit."
Padişah, bir süre kırmızı gülleri seyre daldı daha sonra bana bakıp yanına oturmam için eliyle işaret verdiğinde, tez sağ tarafına geçip oturdum ve heyecan ile dudaklarının arasından çıkacak kelamları bekledim. Padişah bir süre tebessümle yüzüme baktı, bana bakmasıyla tez başımı eğmiştim.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Nar'ın Şemsi ☀(Oba Serisi)
Ficción histórica🍁 Şu fani dünyada sen neyi ne kadar istersen iste, kader sana her zaman farkı bir yol çizecektir... Sen pes ettikçe kader yeniden etrafında pervane gibi dönecek, bizler ise o pervanenin etrafında uçuşan küçük kıvılcımlarız. Her şey Joseon Kralının...