Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
•••
Thomas'ın gözleri doldu ve arkasına dönüp Kayaç'a doğru koşar adımlarla ilerledi. Brenda da arkasından geldi. Teresa da Minho ile ne olduğunu anlamaya çalışıyordu.
Thomas, Kayaç'taki yatakların birine oturdu ve daha sonra Brenda da yanına oturdu. Brenda, eliyle Thomas'ın sırtını sıvazladı.
"Daha dün... çok yakındınız ne oldu birden?"
"Bilmiyorum. Birden gitti ve şimdi onu adını bile bilmediğim bir kızla öpüşürken görüyorum."
Brenda bir şey demedi. Daha doğrusu diyecek bir şey bulamadı. Newt'in, Thomas'ı aldatma fikrini düşünmesine beyni izin vermiyordu.
Aniden hışımla Minho ve Teresa içeri girdi.
"Hadi gidelim burdan" dedi Minho ama sesi hiç iyimser gelmiyordu.
Brenda, Thomas ve onun aklından geçen soruyu sordu.
"Ne oldu?"
"Bir şey yok gidelim burdan."
Thomas, Minho'nun bu davranışına anlam veremese de bir şey demedi ve başını önüne eğdi.
Minho, Kayaç'ı çalıştırdı.
"Newt?" Ses, Thomas'dan geliyordu.
Minho "Gelmek isterse Kayaç'ıyla gelir" diyerek Kayaç'ı çalıştırdı.
•••
Newt, kendini kızdan çekip ayağa kalktı.
"Ne yaptığını sanıyorsun?!" Sesi çok kızgın geliyordu.
Kız, istifini bozmadan ayağa kalktı ve koluyla dudaklarını sildi.
Michelle "Hadi ama sen de istiyordun." derken muzipçe sırıtıyordu.
Newt, sinirlerine hakim olamıyordu. Kayaç'ın dış yüzeyine yumruk attı. Vurduğu yer yamulmuştu ve Newt'in eli kanıyordu ama Newt farkında değildi. Kalbi acıyordu. Minho'nun da onu bırakıp gitmesine üzülmüştü ve kendine kızmıştı.
"Elin..."
Newt, elini havaya kaldırıp eline baktı. Yumruğundan koluna kadar kanları süzülüyordu.
Michelle, Newt'in eline bakmak için yaklaşırken Newt çekildi ve Kayaç'a doğru ilerledi. Bir şey demeden motoru çalıştırdı. Motor sesini duyan Michelle de kapı kapanmadan koşarak içeri girdi.
