durukan...

67 3 0
                                    

emre :

duru odadan ciktigindan beri kitap okuyordum.yatarak kitap okumak her zaman hoşuma giderdi.kitabın son yaprağınıda bitirdigim an kapi acildi ve içeri duru girdi.

"aksam yemeği hazir, eğer kendinde yeterli gücü goremiyorsan yemeği buraya da getirebilirim."

"ah hayir artik bu odadan cikmak istiyorum.sanirim gelebilirim."dedim ve yataktan kalkıp durunun yanına kadar yürüdüm.bana hala 'eminmisin 'bakislari atiyordu.bende ona 'eminim ' bakisi attigimda kafasini çevirip bana öncülük yapti.

uzun ve geniş bi koridordan geçip salona geldik.salon büyük ve ferahti.eşyalar açık renkti ve modern bi şekilde dosenmisti.normal düzeyde gelir seviyesi olan insanların oturamayacagi kadar lüks bi ev diye geçirdim içimden.

bu düşünceler içinde salona girdiğimde masada sarı ile kumral arasi saclari olan sırtı bana donuk bi erkek çocuğunun olduğunu gordugumde olduğum yere cakili kalmistim sanki .

durumun bi sevgilisi olduğu fikrine kendimi bi turlu alistiramamisken çocuğun "merhaba ben durukan "demesiyle ikinci bi sok yasamistim.çocuğun yüzü bana donuktu ve çocuk en fazla 16 yaşındaydı.21 yasindaki bi kizin 16 yaşındaki biriyle sevgili olması çok sacmaydi.

"me...meraba ben şey bende emre" bisey düşünürken konistugumda yada sasirdigimda hep boyle kekeme gibi konusurdum.

"a memnun oldum.ablam senin kekeme olduğunu söylememişti"

ne ablammı?yani duru bu çocuğun ablasimiydi.ama bu olamazdi.hic benzemiyorlardiki.hayalle beni düşündüm birden bizde hic benzemezdik.o yüzden bu olagandı.

"ben kekeme değilim"dediğimde durukanın yüzü aniden kizarmisti.bu biraz sert söylemem ortamda gergin bi hava oluşmasına neden olmuştu.

"a çok özür dilerim ben sandimki yani şey gerçekten üzgünüm "bu sefer utanma ve konuşamama sırası ondaydi.

"sorun değil bu arada bende tanistigimiza memnun oldum" deyip elimi uzattim.hemen elimi sıkıp bana gulumsediginde bende ona gülümseyerek karsilik verdim.

bi sure ole durduktan sonra "yemek hazir acikmis olmalisin "deyip beni masaya doğru sürüklemeye basladi. sıkmak için tuttuğu elimi bırakmayarak beni masaya otutturdu.ancak oturdugumda elimi birakip karsima geçip oturdu.bana hala gülümsüyordu.

sevimli ve cana yakın birine benziyordu.yüzünde sürekli bi gülümseme olduğu için sadece bi yanagindaki gamze dikkat çekiyordu.saclari sarı ve kumral arasi bi renkti .gözleri Yeşildi. kısacası sevimli ve tatli bi çocuktu.

"abla ben kurt gibi acim" dediğinde midemin ne kadarda bos olduğunu fark ettim.

arkadaşlar begenilerinize ve yorumlariniza ihtiyacim var tavsiyelerinizi her zaman degerlendiririm.benim için çok ozelsiniz .bu arada önceki bolum çok kisa olduğu için bunu uzun yazmaya calistim.umarim begeniyorsunuzdur <3

yalanHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin