3.Bölüm

62 7 0
                                    

Sıcacık bir gülümseme neden sizin dakikalarca sırıtmanıza neden olabilir anlamıyorum.Elimdeki telefonun varlığını Ayla "Orda mısın Lina,ayakta da uyuyorsun sen!" diyene kadar unutmuştum.

Selim yanımdan geçti ve nedense arkasından bakıyordum.Üzerinde yakası boynuna doğru uzanan siyah ince bir montu vardı.O kadar karizmatik göstermişti ki.Bu kadar etkilendiğim yeter.Ayla'nın bana telefondan bağırmasıyla kendime geldim.

Okula vardığımda kimse yokluğumu farketmemişti. -herzamanki gibi- Tabii Arif dışında.Kapıdan girer girmez;

"Oo hoşgeldiniz uykucu leydim!" elini beline koyarak eğildi.Güldüm ve sırama geçtim.Çok geçmeden ödevlerimi hallettim.Ödevlerim bakımından görevimi tamamlamıştım.Haftaya kadar özgürdüm!

Dersler nedense çok ağır geçmişti.Sıra arkadaşım tüm gün boyunca ortalıkta gözükmedi.Merak etmiyorum desem kendimi kandırmış olurdum.Ediyordum.Daha çantama bıraktığı çizim hakkında konuşmam gerekti.

Eve yalnız dönecektim.Çıkışta Ayla bi sınıf arkadaşının evine gidecekti.Ev yolunu boylamıştım fakat eve gidince ne olacaktı,yapacak hiçbir şey yoktu sadece internet ve bloglar...Yönümü değiştirerek şehir merkezine gittim biraz dolaştım aval aval ve sonra ırmak kenarındaki bir banka oturdum -yaşadığım yerde ırmak vardı ve Türkiye'nin en uzun ırmağı,Kızılırmak- Çantamdan en sevdiğim şiir kitabını çıkardım ve okuyordum bir yandan da etrafıma göz gezdiriyordum ve bankın diğer tarafına başımı kaldırdığımda gözlerime inanamadım Selim yanımda tebessümüyle hazır oturuyordu..

"Merhaba" dedi ve aramızda ufak bir muhabbet başladı.Okula gelmemesinin nedeni biraz yalnız kalmaya ihtiyacı olduğundan ekmek istemesiymiş.Şuan aklınızdaki sorunun cevabını size söylemek isterdim ama hayır, henüz soramadım.

"Biraz yürüyelim mi?"

diyerek ayağa kalktı ve çantamı taşımakta ısrar etti.Çok kibardı ve aynı zamanda karizmatikti.Bana buraya taşınma sebebinden,ailesinden biraz bahsetti.Annelerimizin aynı hastanede çalıştıklarını söyleyince pek şaşırmadı çünkü bizim yemekteki konuşmalarımızın benzerini annesiyle de yapmıştı.Annesiyle diyorum çünkü babası yıllar önce vefat etmiş.Fazla ayrıntısıyla ailesini sormadım.Onun anlatması daha samimiydi.Bana anlattığı kadar ben de ona anlatıyordum.Böylelikle saatler geçmişti.

Eve yaklaşmıştık,artık sitedeydik.Aynı sitede olduğumuzu bilmiyordum.-Sabahki karşılaşmamızdan tahmin etmeliydim-Eve yaklaşırken içimde kalan o soruyu anında soruverdim;

"Bana yaptığın çizimi gördüm."

"Beğendin mi?" diyerek gülümsedi ve beğenmeseydim bile o gülümsemesinden sonra çizimine tapardım diyebilirim.

"Tabi ki de.Peki neden beni çizdin?"

Duraksadı ve sanki bahane arıyormuş gibiydi.

"Yüzünün masum duruşu hoşuma gitti.Her zaman çizim yaparım.O anı,o hareketleri resmederim."

Beklediğim cevap değildi ama bir dakika beklediğim bir cevap da yoktu.Cevabı cidden tahmin bile etmiyordum,bilmiyordum.Cevabına gülümseyerek karşılık verdim ve o bal rengine yakın gözleri yüzüme dikkatle bakarak;

"Tam da bu andan bahsediyorum işte."

Utandım.Ne yapacağımı bilemedim ve gözlerimi yere düşürdüm.Hâlâ bana bakıyordu.

"Sanırım geldik gitmeliyim geç oldu." dedim ve çantamı elinden aldım.

"Sabah görüşürüz Lina."dedi ve yine o tapılası gülüşünü gösterdi.Kapıyı açtım ve içeri girdim. yoktu.Telefonumu yeni elime alıyordum ve

"6 CEVAPSIZ ARAMA"

İşte iki saniye önceki gülümseyişimin düştüğü o andı.

Annem mutfağı toparlıyordu.Bugün hiç zamanı tutturamıyordum.Annemin nöbeti yoktu.

"Akşam yemeğin fırında." dedi ciddiyetle.

"Özür dilerim anne biraz dolaşmıştım."

Annem sorun olmadığını söyleyerek mutfağı toplamaya devam etti.Anlamamıştım kızmayacak mıydı?Kızgın olduğuna adım gibi emindim.Annem eline bir bardak su ve hap kutusunu aldığında herşeyin farkına vardım.Babam yine kötüleşmişti ve ilaçlarına tekrar başlamıştı.Annem yemek yerken saldalyeye karşıma oturdu.

"Son bir ayda iyiye gidiyordu,iyileşeceğine emindim."dedi.Sesi boğuk ve çaresizdi.Ne diyeceğimi bilemedim.Yemeği bırakıp arkadan annemin boynuna sarıldım.Ağlayamıyordu çünkü içerisi sessizdi ve babam bulmaca çözüyordu.

O gece benim için yatmadan önce düşünecek çok şeyim olmuştum.

..Derken uyuyakalmışım.Sabah baya erken kalktım.Buna ben bile şaşırmıştım.Kalktım ve boş boş etrafa bakındım ve saati gördüğümde gözlerim büyüdü:

"6:19"

Geri yattım ama uyuyamıyordum.Komidindeki telefonum titredi ve mesaj gelmişti.Kerem'den...

"Naber?"

Sanki olanları unutmuş gibiydi mesajı.Herzaman böyledir alışmıştım.Bir olay olur ve sonraki gün hiçbir şey olmamış gibi sevinöle mesaj atar.Bir bakımdan iyi bir şey sürekli olanları konuşup melankoliye mi bağlayalım.

"İyiii.Senden?"

"Birileri erken uyanmış :O"

Şaşırmakta haklıydı.

"Bugün öyle oldu."

Cevap gelmişti ama ben dişlerimşı fırçalıyordum ve onca zamanımı kendime çeki düzen vererek harcayacaktım.Saçlarımı hep topuz yaparım ama bu sefer düzleştirdim ve Amerikan cheer kızları gibi yukarıdan bağladım.Savaşla şu aralar konuşmuyorduk ama kısa kesmeliydim okul saatim yaklaşıyordu.Mesajını okuyamadan cevap yazdım;

"Evden çıkıyorum.Sonra konuşuruz."

dedim ve önceki attığı mesaja takıldım.

"Bir ara görüşmeliyiz?"

LinaHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin