~Bölüm 7~

160 17 0
                                    

Eve girip üstümü değiştirdim. Arkamı döndüğümde beni dikizleyem bir çift göz gördüm.

"s-seen napıyosun orda yaa" deyip yatağın üstünde ki yastıkları fırlattım.

"pis sapık, resmen beni dikiliyor yaa, apttall" diye bağırdım üstüne

"hooop İrem hanum dikkat edun laflarınıza" dedi Ulaş ve yavaş yavaş üzerime yürüdü.

"ne zamandır oradasın? Bişey gördün mü?"

"hmm... Eee şey sanırım güzelliğini görebilecek kadardır oradayım."

Ne diyor ya bu adam

Hemen ciddi bir ifade takındım
"Ulaş çizgiyi aştın, bu kadarına katlanamam kusura bakma nasıl bir kadını izlersin sen ya giyinip soyunurken?"

"abartma İrem hadi kahvaltıya gidelim"

"ne kahvaltısı ya" dedim. Zaten içinde eşyalarım olan bavulun ağzını kapatıp kapıya yöneldim.

"İrem çocuklaşma gel şuraya"

"gidiyorum ben" dedim ve kapının kolunu kavradım.

"hiç bir yere gidemezsin. Bırakmam"

"onu beni dikizkemeden önce düşünücektin"

Ulaş bir anda ayaklarıma kapandı.

Noluyor aq

"İrem yalvarırım gitme nolur. Sende gidersen dayanamam ben ölürüm. Özür dilerim gerçekten özür dilerim. Be-ben uzun süredir ilk defa sende nefes aldım, sende söndüm. beni bu kadar kendine bağlamışken şimdi çekip gidemezsin. Hem sen dün demiyor muydun? Sen beni kovsan bile gitmem. Şimdi ne değişti? Biliyorum hatalıyım a-ama... "

Haklıydı aslında onu bırakıp gitmiyceğime söz vermiştim beraber iyileşicektik biz. " a-ama? "

"ben sana aşık oldum irem"

NEEEEE NOLUYOR AMK YANİ ULAŞ BİLDİĞİN BA-BANA MI AŞIK?

"ne"

"duydun işte seni seviyorum, iki günde bana ne yaptın bilmiyorum ama bağladın beni kendine hemde öyle bir bağladın ki... Şimdi böyle gitmene asla izin veremem. Bırakmıyorum seni anladın mı? BIRAKMIYORUM."

Duyduklarımla hafif bir kalp krizi geçiriyordum kalbim durmuştu ama aynı zamanda yerinden çıkıcakmışcasına atıyordu, nefes alıp vermeyi unutmuştum.

" bende seni seviyorum Ulaş"

NEEEE NEDEDİM BEN AZ
ÖNCE  KAFAMI SKM, AKLIMI SKM, BEYNİMİ SKM APTALIM BEN APTALLL

Ulaş bana iyice sokulup "hmmm, güzel o zaman artık kahvaltıya gidebiliriz" dedi ve kapıyı açtı.

Aç ayucuk nolucak hıh

"emredersiniz beyefendi"

"ederim tabi ya"

"bana bak ulaş bu mevzuyu şimdilik rafa kaldırıyorum ama bir daha tekrarlansın valla giderim gözünün yaşına bakmam"

"He he"

*

Kahvaltıya gelmiştik. İkimizde aç ayılar gibi tıkınıyorduk.

"İrem yavaş bana da bırak silip süpürdün hepsini"

"Allah Allah ya ben mi silip süpürdüm? Kendine bak sen aç ayucuk"

Çeşitli, tür tür didişmelerle kahvaltımızı sonlandırdık ve eve geri geldik.

"işe gitmiyor musun sen?"

"yooo bıraktım ben polisliği"

"ne ne ne adam sen manyak mısın neden işini bırakıyorsun?"

"eskiden vakit geçsin diye yapıyordum. Artık sen varsın hayatımın kalan tüm zaman dilimlerini seninle yaşamak istiyorum ben"

"vaaayy romantik ayu mu oldun sen başıma?"

"He olduk valla, hadi hazırlan seni bir yere götürücem"

"ben hazırım ki sen kendin hazırlan"

"doğru. Bavul hazırlamama yardım eder misin?"

"edelim bakalım"

*

"nereye gidicez? Yani şey ona göre bavul hazırlıycam da"

"çok uçma İrem kuzey kutbuna falan kaçırmıycam seni gene İstanbuldayız"

ÇOK OÇMO OROM HONOM

Hızla hazırlanıp yola çıktık. Ve bir dağ evine geldik. Baya bayaaa güzel bir yerdi burası bahçesinde salıncak bile vardı. Hemen gidip sallanmaya başladım arkamdan Ulaş geldi.

"İrem hanım sonra sallanırsınız hadi gelin"

"gelldiimmm"

İçeri girdiğimizde tamamı siyah bir ev karşıladı. Bu beni ne yalan söyliyim biraz ürkütmüştü.

"neden her yer siyah?"

"zamanla anlıycaksın"

************************************

Bu günlükte bu kadar olsun❤️
Saçma bir bölüm oldu ama olsun Bi kaç bölüme oturucak söz dlxjsşjxşxjşx bu son mutlu günler diye bir SPOİ vereyim size.

Neyse vote ve yorumları unutmayınn.

TUTSAKHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin