*Danny*
"Kes sunu Danny."hayatımda gördüğüm en güzel kızın, Rekla nın sesiydi bu.Ovada oturmus gün batımını izliyorduk.Sıkıca sarılmıstık birbirimize.Yabani böceklerin sesi bir sarkı gibi geliyordu kulaklarıma. Yabani otlar kaz tuyunden yataklardı sanki.Onunla her sey oldugundan cok daha güzeldi.Ela gözlerine baktım.Gün batımı gözlerine öyle bir vuruyorduki gözleri yesil ile kahve arasında kalmıs bir ormanı andırıyordu.Huzur dolu uçsuz bucaksız bir orman.Gezerken topladıgım papatyaları saclarına atıyordum.Buna cok gıcık oluyordu.Bir insan sinirliyken bile nasıl bu kadar güzel olabiliridi.
"Hava soguyor."dedi.
"Hmm."dedim ve sıkıca sarıldım ona.
"Simdi daha iyi."dedi ve güldü.Ama yinede haklıydı.Burada geceler cok soguk gecerdi.
Biraz daha oturup sonra kalkmalıydık.Tum bu sure boyuncu o günesin ufukta kaybolusunu izlerken.Ben ondan cok daha muhtesem olan onu izliyordum.Gunes batarken olusan cesitli renkler ne zaman gözlerine vursa farklı bir rengi andırıyordu.
"Seni her zaman sevicem."dedi gülümseyerek.
"Seni her an sevicem."dedim gülümseyerek.Soguga aldırmadan birbirimize sokulup orada öylece uyuduk.
"Uyan Danny."gulumsedim bu Rekla olmalıydı.
"Uyansana artık seni aptal melez."dehsetle gözelrimi açtım.Bana uyan diyen kisi kesinlikle Rekla degildi.Ve kesinlikle ovada degildim.
"Rekla nerede? Sende kimsin?"diye atıldım.Karsımdaki inanılamaz guzellikteki kız cok komik birsey söylemisim gibi güldü.
"Hala icmedigin icin zihnin seninle oynuyor Danny.Ic ve tüm sorunlardan kurtul."karsımdaki kadehi gösteriyordu.Ne vardı icinde?Kırmızı şaraba benziyordu.Dionisos cocugu olmamama ragmen şarap icmeyi severdim.Bunu kesinlikle icebiliridim.Kadehi elime aldım.
"Aferin sana Danny."dedi güzel kız.Cok tatlı gülümsüyordu.Ama neden içimde kötü bir his vardı.Rekla bu kızla beni birlikte görse kimbilir ne yapardı.Sahi neredeydi o?
Kadeh dudaklarıma değmisti.Dionisisos da kimdi? Bir tanrı.Tanrımı?Nasıl tek bir tanrı var? Bir süru var.Nerdeler? Olimpos.Melez kampı.Ben nerdeyim?Medusanın ini.Rekla nerde? Öldü.Kim?Nida.Karsımdaki melek Nidamı?Hayır o bir seytan.
Dehsetle kadehi bir köseye fırlattım.
"Reklayı öldürdün seni lanet pislik!"canı sıkılmıs gibi dudaklarını buzdu.
"Dayanıklıymıssın Melez."dedi."Ama onun geldigi yerde daha cok var."Sırıtarak demir kapıdan dısarı cıktı.Burdan hemen kacmalıydım.Flora ya anlatmam gereken cok sey vardı.
*Zek*
Uyandıgımda kendimi okyanusun icinde buldum.Nasıl gelmsitim buraya? Batmısmıydım? Korkuyla çırpındım.Zar zor dogruldum.Bir cesit yatakta yatıyordum.Yatakmı? Ne kadar batmıstım ben böyle ve nerdeydim.Basım dönüyordu.Oturmalıydım.Ama bogulucaktım hemen su yüzune cıkmalıydım.Duvardki pencereye dogru yuzdum.Bir odadaydım.Tam pencereden cıkacaktımki biri bacagımdan tutup beni geri çekti.Bu Ben di.Cıldırmıs gibi bogazımı gösterdim.
"Nefes alabilirsin."dedi.Bu cocuga güvenmiyordum.Ama zaten cok dipte oldugumuz belliydi.Yuzeye kadar yetisemezdim.Korkuyla cigerlerimdeki tum havayı boşalttım.Ve sonunda dayanamayıp bir nefes aldım.Cigerlerime giren sey oksijenden baska birsey degildi.Hemde cok temizdi.Biraz basım dönmüstü.
"Nerdeyiz?"diye sordum.
"Babamın sarayındayız."dedi.
"Posaidonunmu?"diye bagırdım heyecanla.Daha önce hic 3 buyuk...aslında daha önce hic bir tanrı görmemistim.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Olimpos Efsaneleri
FantasyVarolmuş herseyden daha eski,ama varoluşu 21.yüzyılda başlayan bir hikaye: Bildiginizi sandıgınız bu tanrıların inanılmaz dünyasında bile ne kadar çok şeyin bizden saklı karanlık bir sır oldugunu, ve herseyin baslangıcını ögrenmeye hazır olun...