Olimpos Efsaneleri

Onu öldüreceksin.

Ve benn yine bu gunde burdayım.Yine bir gecis bölümuyle karsınızdayım.Ve yine diyorum.Görüslerinizi bildirmeyi unutmayın*Merlin*

"Danny nin basladıgı isi bitirmek."Nida bu sözleri sarfederken Flora yusuf yusuf olmus bir halde kılıcı önunde tutuyordu.Sanki bir ise yarayabilirmis gibi.Nida nın Flora ya zarar vermesine-ki muhtemelen amacı öldürmekti-izin veremezdim.Ama sol bacagım koca bir heykelin altında sıkısmıstı.Kendimi ancak bu kadar kurtarabilmistim.Son bir careyle sobek ten yardım isteyebiliridim.Ama etrafta ne bir nehir nede biraz su görünuyordu.

Nida elinde yarattıgı bir ates topunu Flora ya iskence etmek istermiscesine bir buyutup bir kücültüyordu.Sonunda saldırıcagıni belli edicek sekilde gerildi ve kollarını açtı.

Sonra tuhaf seyler boy gösterdi.Flora ic gudusel oldugunu tahmin ettigim bir sekilde ellerini önune siper etti.Bu arada cıglık atmak yerine;

"Experiarmus!"diye bagırdı.Ellerinden bir ısık huzmesi parlayarak fırladı ve Nida yı metrelerce ötedeki heykellerin arasına gönderdi.

Florada en az benim kadar şasırmıs olmalıydıki bir ellerine birde heykellerin arasına ucmus Nida nın gittigi yere bakıyordu.Gözgöze geldigimizde bu konuyu sonra konusucaz diye coktan kararlastırmıstık bile.Hemen yanıma geldi.

"Iyimisin?"

"Ayagım sıkıstı."dedim.Heykeli kaldırmaya çalıstı ama fazla agırdı.

"Sen zek e bak Khairon lar gelince beni burdan kurtarırlar."basıni salladı ve yerde yatan Zek in yanına gitti.Flora yı daha önce hic bu kadar ciddi görmemistim.Bu yaptıgı sey onu gercekten etkilemis olmalıydı.

Ne yazık diye düsündüm.Hepimizin bir sırrımı vardı.Sobek meselesini bir tek Flora ile paylaşabilirdim.En iyi tanıdıgım en eski arkadasımdı o.Bakılırsa onunda anlatması gereken seyler vardı.

Düsüncelerim Zek in basına oturmus onu ayıltmaya çalısan Flora nın arkasında ortaya cıkan Nida ile 7 ye bölündü.

"Arkanda!"diye bagırdım.Ama Flora nın yapabilecek bir seyi olmadıgını biliyordum.Ellerinden alevler fıskırıyordu.

Son anda bir ok kızın omzuna saplandı.Acı bir cıglıkla ellerindeki alevler kaybolmustu.Bacagına yedigi ikinci bir okla yere devrildi.Simdi o ölmüsmüydü?

**********************************

Hayır ölmemisti.Khairon ile birlikte hava kararınca melez kampına dönmüstük.Gizli gizli girmek icin bu önemliydi.

Nida yı baygın bir sekilde tasıyorduk.Aksi olamazdı zaten biliyordunuz.Buyuk evde daha önce hic farketmedigim tuhaf bir kapıdan kiler gibi bir yere girdik.Khairon Zek ile bana kosedeki varilleri kaldırmamızi söyledi.Kendisi Nida yı tasıdıgi icin bu isi biz yapıyorduk.

Ortaya bir kapak çıktı.Paslanmıs ve rengi bu yuzden turuncuya dönüp soyulmus agır demir bir kapaktı.Iki kösesinden tutup zorda olsa kaldırdık.Ilk Khairon girdi iceri.Sonra kızlar,ben ve zek.

7 kat yerin assagısına inmistik.Duvarlarda sönmeye yüz tutmus zar zor ısık veren meşaleler vardı.Merdivenler genis ve buyuk bir yer altı mağarasına çıkıyordu.Burada mesaleler aynalar yardımıyla cok daha fazla yeri aydınlatıyordu.Bir cesit konteynırın önüne gecti Khairon.Zaten magarada böyle seylerle doluydu.Demir kapıyı actı.Yan tarafı camdandı ve icerisi gözüküyordu.Burası bir tür soğutucuydu.

Sentor içeri girip Nida yı ellerinden ve ayaklarından bağladı.Sonrada cekilip demir kapıyı sıkıca kapadı.

"Burasıda neresi?"diye sordu flora.Bunu hepimiz merak ediyorduk.