Bölümü az önce yüklemiştik ama bir hata olmuş ve silinmiş. Şimdi aynı bölüm üzerinden tekrar yayımlama yapıyorum. Gerçekten sinirliyim, bilgisayarımın ekranı yumruk yiyebilir. –veya bilgisayarıma kıyamadığım için kendimi tekmelerim- Ve buraya zorla yazdığım notu tekrar yazıyorum.
Bölümün ilk iki-üç ve son dört-beş sayfasının dışındaki kısımlar Betül’e ait. Bazı yerleri değiştirsem de bölüm Bett’in el emeği göz nuru hfgdjsdfs. Hikaye benim için şimdi başlıyor. Sonuçta ortada ebeveyn diye bir kavram yok gelsin partiler, karılar, kızlar -aptal yazarınız burada sıcaktan kafa buldu-. Ve hikayenin kurgusunu çok farklı yönlere saptırdık. Salak saçma yerlere gidiyoruz fdjgjdfs Ayrıca her ne kadar 52 dakika geçmiş de olsa -az önce yayımladığımda 13 dakika geçmişti.- 30 AĞUSTOS ZAFER BAYRAMINIZ KUTLU OLSUN. NE MUTLU TÜRKÜM DİYENE! -Ezgi :*
Ekşınlar her bölüm artacak, istediğimiz o eğlenceli kısımlar yakında olacak, okumaya devam edin ve oy verin. 8. Bölüm ile karşınızdayız multimedya Walt.Yazması bayağı uzun bir bölümdü, giriş ve bitiş kısmı Ezgi devraldı. Kurgu ve yazıyı ortaklaşa yaptık. -Betül
“Şu kadın geliyor mu?” dedim bu havada göğüslerinin yarısını nasıl açabildiğini düşündüğüm kadını göstererek.
“Hayır, kim olduğu hakkında bir fikrim yok.”
“Bak şurada uzun boylu olan?”
“Kızım yanında güverteden birileri var, gelse bile ne olabilir sence?”
“Deme öyle, filmlerde oluyor hep. Kadınlar eşlerinin patronlarıyla fingirdeşiyorlar. Ayy, şu etraflarında dönen bücürük de çocukları herhalde. Ayıp ya, insan çocuğundan utanır. Annesin sen anne.”
Babam “Kayra, bir sakin ol yavrum. Kadının buraya baktığı bile yok,” dediğinde bakışlarımı kadından çekip babama yönelttim.
“Demek öyle? Baksın istiyorsun yani? Sen de hemen kabullendin. İnanmıyorum size ya, kesin o çocuğu da ‘sana kardeş getirdik’ deyip odama yerleştirirsiniz siz. Yok yook. Onu bile yapmazsınız, direkt beni sokağa atıp onu benim yerime koyarsınız.”
Babam elleriyle başını gri gökyüzüne doğru kaldırdı.
“Allahım, bu kızla olan sınavımdan katil olmadan çıkarırsam cennete kesin alınır mıyım?”
Bana dönüp güldü. Fakat ben gülmedim. Çok ciddiyim, adam ‘en az üç haftalık’ bir iş gezisine çıkıyor. Ve bu sefer gemide kadınlar da gelecekmiş. Temizlik ve yemek işleri için. Biliriz temizliği biz.
Ben yine gözümle gümrükteki kadınları taramaya devam ediyordum.
“Bak şuradaki kadın geliyor, yemeklerden sorumlu,” dedi babam gümrük kapısından giren kadını eliyle göstererek.
Yalnız bu kadın bildiğin memeleri sarkmış tontik bir teyze. Yoksa babam yaşlı kadınlardan hoşlananlardan mı?
Kadını incelemeye devam ederken kadının yanından hızla geçip bize doğru gelen Efe’yi gördüm. Buraya arabayla gelmiştik ve dönüş için arabayı ehliyetim yok diye süremediğimden bu görevi babam Efe’ye yüklemişti. O da hemen kabul etmişti.
Nefes nefese yanımıza ulaştığında babam elini Efe’nin sırtına koydu. Efe de eğilmiş ellerini dizlerine koymuş soluğunu düzenlemeye çalışıyordu. Bense deri ceketim ellerimi ısıtamadığı için kollarımı göğsümün altında bağlamış, ellerimi gizlemiştim.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Bulanık (Askıya Alındı)
Teen FictionBazen bir gazete ya da dergi haberi sizi mutlu eder ya da birisinin öldüğü yazılarda üzülürsünüz. O gün Kayra'nın gördüğü haber içinde sadece ufacık bir parçasını kendi bile hissedemeden heyecanlandırıp yok olmuştu. İşte o haberden kısa bir süre son...