2. Bölüm- Takipçi

218 21 3
                                    

MULTİMEDİA BUĞRA. UZUN BİR BÖLÜM OLDU VE ÖNCEKİ BÖLÜME 10 OY GELMEDEN YAYIMLIYORUM. YOKSA ÇATLARIM SJFDGJ BEĞENMESENİZ DE EMEĞİMİZE KARŞILIK OY VERİN EN AZINDAN. NEYSE HERKESE TEŞEKKÜRLER :**

“Kızlar antrenmana 20 dakika kaldı, ben kaçıyorum. Sefa al şu parayı sen ödersin,” dedikten sonra Batuhan hepimizi teker teker öptü.

Yarım saat kadar daha oturup her konudan konuştuktan sonra yavaş yavaş ayaklanmaya karar verdik. Yanımdaki sandalyeye koyduğum gri hırkamı üstüme geçirdim ve koyu lacivert okul çantamı sağ omzumdan sarkıttım.

“Kayra, çok durgundun bugün bir şeyin mi var?” dedi Eliz, Sefa kasadayken.

“Hayır iyiyim, Kasım ayının birden gelen soğuğuyla üşüttüm sanırım.”

“Of olamaz Kasım bitmek üzere ve ben bu yıl Kasımda Aşk Başkadır’ı izlemedim. Sefaa, çabuk ol eve yetişip izlemem gereken bir film var!”

Çantamla uyumlu olan etek-şortumu düzeltirken “İnan bana Kasım’da aşk bize değil ABD’dekilere başka. Ben nedense her Kasım yalnızım. Ah, dur bir saniye, bildiğim kadarıyla sen de şu ana her Kasım saptın?” dedim gülerek.

Ve peş peşe iki sert yumruk omzuma indi.

Tam tahmin ettiğim gibi…

Ben Sefa’yla sarılıp vedalaşırken “Kayra seni evine bırakalım mı ?” dedi.

“Sefa bunu her seferinde yaşayacak mıyız? Ben 17 yaşındayım, evimin yolunu biliyorum” dedim bıkkın bir ses tonuyla.

“İyi madem.” Dedikten sonra Sefa’la vedalaştık. Eliz’le de sarılıp uzun ayrılık öpücüklerimizden birbirimize armağan ettikten sonra onlardan ters istikamete yürümeye başladım.

İşte haftanın en sevdiğim kısmı. Kulaklıkla tek başıma yürümek…

Ceketimin kapşonunu da kafama geçirdikten sonra gönül rahatlığıyla diğer sokağa girdim.

Gönül rahatlığı mı dedim? Düzeltiyorum.  Yürürken benden 3-4 metre ötede birisi varmış gibi hissediyorumdum. Belki de sadece benim aptal paranoyalarım. Bundan sonra American Horror Story’yi sabahlara kadar izlemek yok.

Yine de emin olmak lazım, yürümeyi kesmeden arkama dönüp baktım. Hiç kimse yok.

Birkaç metre sonra diğer sokağa döneceğim, dönerken de çaktırmadan bakarım arkama sanırım.

Ve mutlu son, yine geride bıraktığım sokak boş.

Hayatımda ekşın yok diye mi üzülsem, peşimde kimse yok diye mi sevinsem bilemedim.

Eve ara sokaklardan yolu uzatarak gidiyorum. Çünkü yalnız olmayı seviyorum, insanların bakışlarını değil. Bu yüzden zamanım varsa genelde yolumu uzatan ıssız sokakları tercih ediyorum.  Aslında bunu yaparak herkesten uzaklaşıyor sayılmam; kendime, düşüncelerime, hayallerime yaklaşıyorum. 

Ve önümdeki devasa sokakla karşı karşıyayız. İleride arabasına yaslanmış benim yaşlarımda bir genç var. Yolun sağ tarafında duruyordu, muhatap olmamak için sol tarafa geçip adımlarımı hızlandırdım.

Umarım peşimdeki kişiyle ortak değildir şu kendini cool sanan kabadayı kılıklı şey. Yoksa işim biter.

Çocuğun hizasına yaklaştıkça kalbim her adımımda daha fazla atıyor sanki. Ve aynı hizadayız.

“Demek Kayra sensin. Okulda bir iki kere dikkatimi çekmiştin.”

Adımlarımı yavaşlatıp çocuğun yüzüne baktım. Siması bir an tanıdık geldi ama kim olduğunu çıkartamadım. Dediğine göre aynı okuldayız.

Bulanık (Askıya Alındı)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin