Bugün dışarısı fazlaca don tutuyor, üşüyorum.
Evet gözüm yine yollarda ve seni bekliyorum Aidan.
Neredesin, hangi sıcak yataktasın, kimin sıcak kolları arasında sarmalanıyorsun bilinmez fakat bu pencere kenarları şahidim.
Yıllanmış ve biraz rütubet kokan bu duvarlar da onca yıkamama rağmen hala küflü.
Yüreğimin kıyısında dalga dalga yayılan endişe nöbetleri fazlaca yoruyor beni.
Kapı çalınsa soluğu kapıda alır, tebessüm ederek açarım yine her defa yaptığım gibi.
Onca hatanı yüzüne vurmak yerine sarhoş halini tebessümle izlerim.
Ne var ki onca sızlanışına rağmen seni yatağına yatırmak sabah belimdeki ağrılarla uyanmama neden olsa da kıyamayışımdan hepsi.
Aidan, bu gece gittigin yatak daha mı rahattı yoksa?
Yattığın yatakta hâlâ sızlanırken belki de bulunduğun yerden memnun olmayışından kaynaklıydı , kim bilir?Sen bilirsin.
Birde ben bilirim seni.