7

5 0 0
                                    

Sıkıcı gidiyor hikayem, biliyorum. Aksiyon yok içinde. Entrika yok. Gerçekler böyledir işte. Benim gerçeklerim böyle.

8.sınıf da bitti. Sınava girdim. Güzel bir okul kazandım. O da çok çalışkandı, özel bir liseye tam burslu girmişti. O yaz, hayatımda geçirdiğim en güzel yaz.

Evlerinde tadilat vardı, hem de boya kokuyordu diye sabah erken saatte bahçeye çıkıyordu kardeşiyle birlikte. Ben de uyanınca hemen balkona koşup onu görüyordum. Gizlice izliyordum. Kardeşine davranışı yüzünden içim bir hoş oluyordu. Gözüme daha güzel görünüyordu, daha çok seviyordum, sanki mümkünmüş gibi. Sonra o baktığımı hissedince içeri kaçıyordum.

Bu günlerden birinde annemin, annesiyle birlikte onu kahvaltıya davet ettiğini duydum. Çok gerilmiştim. Utangaç bir kızdım zaten, onun önünde nasıl yemek yerdim?

Hatırlıyorum da zeytin almaya çalışmıştım da bir türlü gelmemişti çatalıma. Ben de vazgeçip yemek yememiştim. Öğlen karnım zil çalıyordu onun yüzünden. Annesi evlerine gitti. Annem mutfağa bulaşıkları yıkamaya gitti. Kardeşim, hatırlamadığım bir sebep yüzünden odadan çıktı. İkimiz kaldık sadece. Yakınımdaki kanepede oturuyordu, hemen karşımdaydı. Halının desenlerini inceliyordum, ne yapacağımı bilemediğimden. Bir his oluştu üzerimde, kafamı kaldırdım. Beni izliyordu. Öyle bir dikkatle bakıyordu ki, kalbim deli gibi atmaya başlamıştı. 6 yıl geçti üzerinden. Hala neden yaptığını anlayamıyorum. Onda da vardı bir şeyler. İlk başta bir şey hissetmediğinden emindim ama sonra farklı davranmaya başladı. Belki de hoşlanmaya başlamıştır diye düşündüm. O yaştaki bir kız çocuğu, başka bir seçeneği aklına getiremez. Ben de getiremedim. Bu yüzden daha da bağlandım ona.

Kaç saniye öyle kaldık bilmiyorum ama benim için sonsuzluk gibiydi. Kaçmıştım sonra. Kaçarken de ayak parmağımı koltuğun kenarına çarpmıştım. Neredeyse düşüyordum. Umarım görmemiştir, zaten hep rezil oluyorum. Yatak odasına geçip onu yalnız bırakmıştım.

Sakinleştiğimde ve acıktığımı fark ettiğimde mutfağa gidip kendime bir şeyler hazırlamak istedim. Tepsiyi oturma odasına götürdüğümde kimse yoktu odada. Sırtımı onun oturduğu koltuğa yaslayacak şekilde oturdum. Tekrar odaya girdi. O kadar yer varken gelip arkama oturmuştu. Bacaklarını koyacak yer bile yoktu hâlbuki. Yine bir şey yiyemedim. Yine gerildim, hep olduğu gibi.

O yaz çok yakın hissettim kendimi ona. Biliyor musunuz, annem bile şüphelenmeye başlamıştı. Bize neden bu kadar sık geldiğini sordu bana. Ben zaten baştan olayı kendime çekmeye hazırdım.

Bir Anı (Kısa)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin