2

9 1 2
                                    

10 yıl önce

Apartmandaki kızlarla bizim evdeki balkonda oturuyorduk. Yeni taşınmış sayılırdık. Aslında herkes yeni taşınmıştı. Apartmanın inşaatı yeni bitmişti. 4.sınıfı bitirmiştim. Biter bitmez de ailem eşyalarımızı yeni evimize taşıttı. Benim de okulumu değiştirdik. Sırf bunun için bile ne kadar ağladığımı hatırlıyorum. Bir yıl boyunca okulumu değiştirmesinler diye yalvardım ama çok uzak olacağı için beni dinlemediler. Arkadaşlarımdan koptum. Önceden anneannem ve teyzemlerle çok yakın oturduğumuz için onlardan da koptum. Yani eskisi kadar sık görüşemedik desem daha doğru olur. Anneannemin evi hemen caddenin karşısında olduğu için her gün orada toplanırdık. Hafta sonu kahvaltıya giderdik. Hafta içi de okul çıkışı kuzenlerle buluşma yerimiz olurdu.

Yaz tatilindeydik ve hava çok sıcaktı. Annemin evde yaptığı vişne sularını içiyorduk. Hayat, Rana ve ben... Namı diğer Hayal. Onu ilk gördüğüm anı hatırlıyorum. O beni tanımadan ben onu tanımıştım. 10 yıllık aşkımı... Balkonun altından geçiyordu da Hayat göstermişti bana. İsmini söylemişti. Tatlı bir çocuk demişti. Yüzünü görmemiştim o gün. Sadece arkadan görebildim. Küt saçları vardı, kestane renginde. Dümdüzlerdi. O kadar belliydi ki yumuşak oldukları. Hafif kiloluydu ama göze batmıyordu. Kapri giyinmişti, üstüne de yarım kollu bir tişört. 10-11 yaşlarındaki bir erkek çocuğu nasıl olursa o da öyleydi işte. Peki, beni etkileyen neydi?

O gün başlamadı aşkım, tabii. Ne zaman başladığını bile bilmiyorum. Yavaş yavaş oldu her şey. Bir de baktım deli gibi özlüyorum onu. Öyle bağlanmışım ki varlığına...

Buğra...

Keşke acıtmasa aşk bu kadar.    

Bir Anı (Kısa)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin