"Az kişinin keşfettiği şarkıları, çok okunmamış kitapları ve seni." diyerek onun elini kalbime koydum.
"Yalnız Nisa, kalbin diğer tarafta."
"Ha, söylemesen olmaz. Bir kerede bozma ya, uyuz."
O sırada kapı çaldı. Zilin melodisi salonda yankılanırken ayaklarımı masaya uzattım.
"Hiç gidip açamam sen açsana Yağız." Oflayarak kalktı ve kapıyı açtı.
"Nisa! Nisa! Nisa!" diye öküz gibi içeri koşan Egemen'di. Bu şehir dışında yaşayan, benimle yaşıt kuzenimdi. Kıvırcık sarı saçları yine alnına düşüyordu.
"Lan ne bağırıyorsun? Ayrıca sen kimsin?" Yağız Egemen'i tişörtünün yakasından bir kedi misali tutmuştu.
"Egemen ben. Memnun oldum." Elini tokalaşmak için uzatmıştı. Yağız bir eline bir suratına baktı.
"Adını sormadım. Kim olduğunu sordum."
"Nisa'nın en sevdiği kuzeniyim." Yağız'ın cevabını beklemeden kendini yanıma, koltuğa attı.
"Yemek var mı ya?"
"Yok ama makar..." Ben sözümü tamamlayamadan Yağız araya girmişti.
"Var beş kardeş, yumruk. Hangisini istersin? Kalk lan benim olanın yanından."
Egemen masum ve saf bakışlarını etrafta gezdirdi.
"Şimdi kızmazsan bir şey soracağım. Senin olan ne?"
Egemen'in kıvırcık sarı saçlarını kenara ittim ve kulağına çaktırmadan,
"Benim salak herif. Kalk şuradan. Başka koltuğa otur." diye fısıldadım.
"He siz şeysiniz." İki parmağını birbirine sürtüp tek gözünü çapkınca kırptı. Elimdeki tüylü yastığı ona fırlattığımda koltuğa oturdu. Yağız ise gelip yanıma oturdu. Kolunu omzuma attı.
"Gelirken makaron almıştım ama... Yastık fırlatarak tüm şansını kaybettin Nisa Çakırcığım."
Makaron kelimesini duyunca adeta gözlerinden kalp çıkan kedi emojisine dönmüştüm.
"Ama en sevdiğim kuzenim ben onu sana fırlatmayacaktım. Gerçekten Yağız'a fırlatacaktım."
Omuz silkerek makaronları yemeye devam etti.
"Boğazında kalır inşAllah." dememle Egemen'i öksürük tutması bir oldu. Aha dileğim gerçek olmuştu. Tüh keşke başka bir şey dileseymişim.
Yağız "çoçuk ölüyor lan." diyerek koltuktan fırladı. Egemen'in sırtına bilerek sertçe vuruyordu. En son Egemen'in boğazındaki parçaçık çıkmıştı.
"İğrençsin." dedim.
Egemen öksürmekten kıpkırmızı olmuş yüzüyle aynı bir domatesi andırıyordu.
Aradan saatler geçmiş, annem ve Ceyda eve gelmişti.
Yağız, ben, Egemen, Ceyda ve annem yemeklerimizi hep beraber yemiştik.
Şimdi ise annem hariç diğer kişilerle benim odamda oturuyorduk.
"Ben banyoya gireceğim. Siz takılın." dedim. Dolabımdan havlumu alarak banyoya ilerledim.
Kıyafetlerimi çıkarttım ve makineye attım.
Banyodan sonra yine çilekli vücut kremimi sürdüm. Duşa kabinden çıktıktan sonra iyice kurulandım. Havlumu da makineye atarak, makineyi çalıştırdım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
DÖNÜM NOKTASI
Fiksi RemajaÇenesiyle boynu arasındaki uzantıya bütün gezegenler sıralanabilirdi. Tanrı evreni yaratırken onun vücudundan kopya çektiği söylenirdi. Senfoni orkestrası gibi teni vardı, bütün kemanlar ağlardı. Gözleri vardı, akıttığı gözyaşları cehennemi söndüreb...
