Memories

334 28 17
                                    

{...kadın bizi bastı Finn...}
**Finn**

   Sabah pencereden içeriye giren gün ışığıyla uyandım. Dün gece Millie ile sarılıp uyumuştuk.

   Niye?

   Sonuçta sevgili değildik, ama bu ikimizi de yatıştırıyordu. İkimiz için de tarifsiz bir mutluluk, huzur oluşturmuştu.

   Bunları düşünürken elimi Millie'nin saçlarında gezdirmeye başladım. Ve bu Millie'nin uyanmasına sebep olmuştu.

"F-Finn?"

"Millie, günaydın."
  
   Tebessüm ederek ona bakıyordum. O da karşılık olarak kafasını kaldırdı, gözlerimin içine bakarak muhteşem gülümsemesiyle "Günaydın, Finn." dedi.

"Dün gece rahat uyuyabildin mi?"

"Evet, uzun zaman sonra ilk defa bu kadar huzurlu uyudum. Teşekkür ederim."

   Bunun için gülümsememi daha da arttırarak alnına bir buse kondurdum.

"Peki, sen Finn? Sen rahat uyuyabildin mi?"

"Evet, uzun zaman sonra ilk defa... Ben de sana teşekkür ederim."

   Biraz utanıp kızarmıştı ve çok tatlı gözüküyordu. Sonra birden ses tonunu değiştirerek konuşmaya başladı.

"Finn sen bütün gece burada uyuduysan... Finn annenin erken kalkma huyları hala aynı mı?"

"Ne için Millie?"

"Yani, hani sen burada uyudun da salon boş falan ya!" Bana gözlerini açıp 'şimdi napıcaksın' dercesine başını salladı.

   Tam bu sırada kapı tıklatılma sesiyle irkildik.

*"Millie? Uyandın mı?"*

   ...Ve beklenen durum; ANNEM!

   Millie sesini kısarak konuşuyordu.

"Finn, annen geldi n'apıcaz? Kadın bizi bastı resmen!"

"Neyine basılacağız sanki Millie ya! Bir şey yaptığımız mı var?"

"Finn!" Bunu biraz sinirli bir şekilde gözlerini üzerime dikerek söylemişti.

"Tamam, Millie. Sustum!

*"Millie? Uyandın mı?"*

"Çabuk seni saklamamız lazım!"

"Neyi nereye ya? Ben niye kendi evimde saklanıyorum?"

"Finn, hadi gir şu dolaba!"

   Beni ittire kaktıra yataktan kaldırıp dolabın içine soktu.

*"Millie?" Kapı 3 kez daha tıklatıldı.*

"Ahh, şey... Hazırlanıyordum Karen Teyze! Geliyorum."

   Millie kapıyı açıp annemle konuşmaya başladı ve ben de bu sırada dolapta resmen savaş veriyordum.

**Millie**

"Millie, günaydın. Umarım çok fazla rahatsız etmemişimdir."

"Yo, hayır. Ben de uyanmıştım zaten. Sana da günaydın."

"Şey diyecektim, Finn'i gördün mü?"

   SHIT!

   Kekeleyerek konuşmaya başladım. "Ş-şey, ben mi? Yooo... Neden ki?"

"Şey normalde hiç erken kalkmaz ama salonda onun için bıraktığım çarşaf ve battaniye aynı şekilde katlanmış koltukta oturuyordu. Yani, Finn yatağını hiçbir zaman toplamaz, toplamayı bırak bu kadar erken imkanı yok kalkmaz!"

I Promise You•FillieHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin