Me Too

356 34 16
                                    

{...ben de seni...}

**Finn**

   Saat epey geç olmuştu ve neredeyse hepimiz tamamen alkollüydük. Kızlar bu halde eve gidemezdi ve tabi biz de onları bırakamazdık. Bunun üzerine kızların bu geceliğine biz de kalabileceğini düşündüm. 

   F: Kızlar bence bu gece bizde kalın, alkollüsünüz. Zaten ev geniş, rahat rahat uyuruz.

   J: Aynen, çok mantıklı. Lilia'yla biz beraber yatarız, Noah sen salonda yat.

   F: Olum sen de! Tamam, Noah sen salonda yat, Sadie ve Maddie de, Caleb ve Gaten'in odasında yatar. Millie de benim odamda yatar biz hepimiz salonda yatarız. 

   C: Tamam, zaten en mantıklısı bu.

   Caleb'in kabul edeceği zaten kesindi çünkü Caleb sorumluluk alma konusunda tamamen sıfırdı. O yüzden en başından kabul etmemişti. Aslında bu durumun farkında olması da bir yandan iyiydi çünkü sonradan onunla uğraşmak zorunda kalmayacaktık. 

   J: Tamam o zaman. Size iyi geceler, biz gidip uyuyacağız.

   Jaeden, Lilia'nın elinden tutup koşturarak merdivenlerden çıkmaya başladı. O sıra da Noah da arkalarından koşturarak bağırmaya başladı.

   N: Olum, az sakin lan! Üstümü değiştireceğim ben! Az beklesenize!

   Bu çocuk ne zaman büyüyecekti?

**Lilia**   

   Yukarı çıktık ve Jaeden kapıyı kapattı. Işıkları açmadan sadece duvardaki kırmızı ledleri yaktı. Bu ortama güzel bir hava veriyordu. Duvara yaslandım ve Jaeden da bana doğru yaklaştı. Ellerini belime koydu ve öpüşmeye başladık. Sağ elini yavaşça yukarı doğru çıkarıyordu, sol omzuma geldiğinde elbisemin askısı indirdi, öpüşmeye devam ediyorduk ve tam o sırada kapı açıldı. Jaeden aniden geri çekildi ve ben de hemen askımı düzelttim.

   J: Noah! Napıyosun lan! İçeri dalınır mı öyle?

   N: Abi napıyım yani? Siz de kapıyı kilitleseymişsiniz!

   J: Hadi lan, çık artık!

  N: Tamam çıkıyorum!

  Noah 1-2 eşyasını alıp odadan çıktı ve ben bu duruma aşırı öfkeliydim.

  J: Lilia,  hadi devam ede-

   L: Devam? Kapıyı kilitlemeyi unuttuğuna inanamıyorum! Yok devam falan! Git uyu orda!

**Finn**

   "Neyse ben de Millie'yi yukarı çıkarıyım. Kızlar, size bizimkiler pijama niyetine bişeyler versin. İyi geceler herkese." Ayağa kalktık ama Millie'nin başı dönüyordu ve merdivenleri çıkamayacak gibi duruyordu. Ben de bunun üzerine onu kucağıma aldım ve merdivenlerden yavaş yavaş çıkmaya başladık. Odanın kapısı açıktı, ayağımla ittirip kapıyı açtım. Işıkları açmadan onu yatağa yatırdım. Uyurken belini sıkmaması için kemerini çıkardım. Tanrım, çok tatlı uyuyordu! Yatağın kenarına, dizlerimin üzerine çökerek onu izlemeye başladım. Elimle saçları okşuyordum.

   "Seni çok seviyorum Millie. Hem de çok... Ama nasıl söyleyeceğimi bilmiyorum."

   Dizlerimin üzerine dikildim ve alnına bir öpücük kondurdum. O sırada kıpırdanmaya başladı. Sanırım onu öpmem uyandırmıştı. Yarı uyanık bir halde mırıldanmaya başladı.

   "Finn... Ben de seni..."

   Bir anda öksürerek yataktan kalkıp banyoya koştu. Tanrım! Bu kızın bu kadar içmesine nasıl izin vermiştim ki?

   "Millie? İyi misin?"

   "Evet, sayılır."

   Eliyle karnını tutarak banyodan çıkıp tekrardan yatağa yattı.

   "İyi olduğuna emin misin?"

   "Evet, iyiyim. Sadece uyumak istiyorum."

   "Tamam, ben çıkıyorum o zaman."

   "Burda kal..."

   Kafamı tekrardan ona çevirdim.

   "Yani... Bir süre için. Kendimi çok iyi hissetmiyorum da..."

   "Tabii, nasıl istersen."

   Tekli koltuğa oturup telefonumla ilgilenmeye başladım. Çünkü onu seyredersem rahat bir şekilde uyuyabileceğini düşünmüyordum. Bir süre sonra tamamen uyuduğunu düşünerek onu izlemeye başladım.


^_^Arkadaşlar uzun zaman sonra bölüm atabildim. 1 aydır bölüm atmamışım. Aslında bunun sebebi okulumun katıldığı bir projeydi ve 2 haftam buna gitti. Kalan haftalarım da yoğundu ve ben bu sayede hazır olan bölümü yazmayı unutmuşum. Ama artık burda. Oy vermeyi ve yorum yapmayı unutmayın :) Sizi seviyorum:}

Instagram: stonwattpad  

I Promise You•FillieHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin