Oath

169 12 2
                                    

Bölüm ayarsız olmuş o yüzden tekrar yayımladım :)

{...ben varım...}

**Finn**

Kulaklarımı tırmalayan o cümle gerçekti; Hatırlamıyordu...

Düşüncelerim kendi içinde bir savaşa başlamıştı bile; Nasıl açıklayacaktım ona bunca yaşananı?

Sağ elimle de diğer elini tuttum; ellerini sıktım güven vermek istercesine.

Millie'nin gözlerinde bir korku gördüm. Derinlerdeydi; oraya yerleşeli çok olmuş gibiydi.

Bende de aynı izler vardı sanki... Anbean korku gözlerime yayılıyor gibiydi...

"Finn, lütfen biraz gelir misin?"

Doktorun sesiyle irkildiğimde başımı çevirdim. Dışarı çıkmamız gerektiğini belli etmek istercesine kapıya yöneldi. Annem ise babamdan güç almaya çalışıyordu.

"Hadi Karen." Babamın da annemi uyarmasıyla birlikte Noah da yanıma geldi ve odadan çıktık.

Şimdi hiç olmadığım kadar tedirgindim. Her şey hiç olmadığı kadar anlamsız ve karmaşıktı...

**Millie**

Siz kaybolmak nedir bilir misiniz?
Zihnin ormanlarında kaybolmayı?

Yaşadığım buydu; düşüncelerimin bir kısmı bağırıyordu. "Sen Millie'sin! Seni sadece Finn kurtarabilir!" diyordu ama büyük bir kısmı yaşadıklarına anlam veremiyordu. "Neler oluyor? Finn bize nasıl yardım edecek? Biz ne yaşadık da ne için yardım edecek?" diye.

Evet sorun tam olarak buydu; Ben ne yaşadım? Ne yaşadım da bu haldeyim? Aylarım kayıp... Bir kaç hatıra direniyor zihnimde...

Ama sahi... Benim bir ailem, annem babam olmalı... Onlar kim ki? Ya da hayattalar mı? Hatta başka arkadaşlarım, belki bir okulum veyahut işim?

Kim bu Millie? Ne yaşadı da Finn'den yardım istemek zorunda? Peki Finn tam olarak kim?

..........

Çok olmadı... Sadece 1 saat kadar önce uyandım.

Ya da uyandırıldım?

Peki ne için uyudum ya da uyutuldum?

Odaya girip çıkan sayısız doktor ve hemşireden hiçbiri sorularıma cevap vermedi. Zihnimdeki harabeyi onarmaya çalışan hiç kimse olmadı. Sadece bir doktor geldi ve ne hatırladığımı sordu. "Finn..." diyebildim. Sadece onun ismini ve yüzünü hatırlıyorum ama kalanı yoktu. Açık konuşmak gerekirse kendimi bile hatırlamıyordum. Odadan çıktı ve dakikalar sonra tekrar döndü. Bana birazdan Finn'in burada olacağını, bana çok büyük yardımı dokunacağını söyledi. Açıklama yapamazmış. Bunlar için yetkisi yokmuş ama söylemekle yükümlü olduğu şeyler varmış.

Bana 2 ay gibi bir süredir komada olduğumu söyledi. Bu yüzden sürekli uyuyormuşum. Uyandığımda hafızamı kaybettiğimi tespit etmişler ama daha detayla bilgi vermek için bir yakınıma ihtiyaçları varmış. Ve sanırım o kişi Finn çünkü başka hiçbir şey hatırlamıyorum...

Az önce Finn geldi, kim oldukları hatırlayamadığım bir genç erkek, orta yaşlarda bir adam ve kadın ile... Belki annem ve babamlardı?

Önce uzun uzun baktı gözlerime... Bilincimde uyanan bir kaç hatıra onu bana bağışladı.

Önce onunla doya doya güldüğüm bir an geldi gözlerimin önüne. Sonra onunla sarıldığımız... Beraber bisiklete bindiğimiz. Onun omzunda ağladığım... Ve en son öpüştüğümüz..?

I Promise You•FillieHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin