Notebook

263 26 16
                                    

   {...herşey için özür dilerim Millie...}

**Sadie**

   Millie'nin durumunu öğrendiğimiz anda hepimiz boşluğa düşmüştük resmen. Canımdan çok sevdiğim, kardeşim dediğim insanı bu halde görmek fazla ağırdı.

   Eve geldiğimizde Caleb ve diğerleri bizi yanlız bırakmak istemediklerini söyleyince hep birlikte bizim evde kalmaya karar vermiştik.

   Kapıdan girdiğimizde ben hala ağlıyordum, gözlerim şişmişti ve iyi hissetmiyordum. Aynı şekilde kızlar da öyleydi.

C: Kızlar siz biraz uyuyun en iyisi.

S: Peki siz?

C: Biz salonda uyuruz. Hadi gelin kızlar.

   Caleb benim koluma girdi ve beni odama çıkardı. Bu arada kızlarında kendi odalarına gittiğini düşündüm.

"Hadi gel Sadie." dedi beni yatağa yatırmak isteyerek ama orası Millie'nin yatağıydı.

"Olmaz, Caleb. O, Millie'nin yatağı... Keşke şimdi burada olsaydı da..."

   Tekrar ağlamaya başlamıştım. Caleb beni kendi yatağıma oturtarak gözyaşlarımı sildi.

"Şşt, bak eminim Millie iyi olacaktır."

   Sadece başımı hafifçe aşağı yukarı sallamakla yetindim.

"Hadi sen biraz uyu. Üzerini değiştirmek ister misin?"

   Şuan üzerimi dahi değiştiremeyecek kadar kötüydüm. O yüzden reddedip yatağa uzandım. Caleb üzerime ayak ucumda duran battaniyeyi attı. Sonra ise yanıma çöküp saçlarımı okşayarak bir şeyler mırıldanmaya başladı.

"O iyi olacak, Sadie... Şimdi lütfen sen de uyu ve iyi olmaya çalış. Seni böyle gördükçe ben daha çok üzülüyorum."

   Yanağıma küçük bir buse kondurdu ve saçlarımı okşamaya devam etti.

O sırada Millie'nin yatağında duran defteri dikkatimi çekti ve bana dediklerini hatırladım.

**Birkaç Ay Önce**

"Sadie, eğer bana bir şey olursa bunu Finn'e vermeni istiyorum."

"O niye Millie? Niye sana bir şey olsun ki?"

"Bir şey olacağından değil, sadece öyle olsun istiyorum."

   Bana ellerindeki küçük, çiçekli defteri gösterdi.

"Bu nedir Millie?"

"Bu... Şey... Ne olduğunu boşver, sadece Finn'e vermeni istiyorum. Olur mu? Benim için yapar mısın bunu?"

   Mecburen kabul ettim ve ona sıkıca sarıldım.

"Teşekkür ederim Sad, ama bunu ona vermeyi sakın unutma. Ne olursa olsun..."

**Günümüz**

   Yataktan hızla kalkarak Millie'nin defterini elime aldım.

"Bu, o defter."

Celeb endişeyle yanıma geldi.

"Ne, ne defteri?"

"Caleb, benim bunu Finn'e vermem lazım! Lütfen ona vermem lazım!"

"Sadie, sakin ol!"

"Caleb, lütfen. Gidelim verelim ona, lütfen."

"Sadie, Finn'i bu saatte daha fazla endişelendirmeyelim. Lütfen, bak sabah söz ilk iş ona vereriz ama şimdi uyu. Sana bir şey olsun istemiyorum."

I Promise You•FillieHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin