Tutsak

Uyu Güzelim.

Bana beni istediğini söyledikten hemen sonra tekrar yapıştı dudaklarımı. Dudaklarımı açmam için zorluyordu. Ama ben karşılık bile veremiyordum. Ona karşı daha ne hissettigimi ben bile tam bilemezken şu an onunla resmen sevişiyorduk. Alt dudağımı ısırınca acıyla inledim ve ağzım da açılmış oldu. Bartu dilini hemen içeri soktu. Öpüşme derinleşirken onu ittim. Gözlerine baktım. Fazlasıyla koyulaşmıştı.

"Ne oldu ?" diye boğukça sordu ve bunu yaparken nefesini suratıma üfledi. Bundan etkilemedim desem yalan olur.

"Durmalıyız. Bana biraz zaman ver lütfen. " Dedim ve bir şey demesine fırsat vermeden mutfaktan çıktım.

Yatakta boş boş tavanı izlerken kapı açıldı ve içeriye elinde tepsiyle Bartu girdi.

"En son açtık. Aslında ben sana açım orası ayrı konu ama. Herneyse senin kadar becerikli olmadığım için makarnayla idare ediceksin."

"Teşekkürler. Sen yemeyecek misin?"

"Hayır aç değilim. Afiyet olsun. Benim ufak bir işim var. Kapıları kitleyeceğim. Boşuna kaçmayı deneme. Akşam geç gelirim." dedi ve gitti. Bütün gün ne yapacaktim ben??!! Makarnamı yedikten sonra evi gezmeye karar verdim. Bilin bakalım ilk nerden başladım. Evet Bartu'nun odasından. Oda onun gibi kokuyordu. Odayi gezerken bir kapı daha gördüm ve oraya girdim. Banyo olduğunu görünce evi gezdikten sonra küçük bir duş alabilirdim. Aslında Bartu kızabilir. Sonuçta neye kızıcağını anlamıyorum. Odaya tekrar döndüm. Ahh bu koku neden bu kadar baş döndürücü? Dolaplarda Bartu'nun kıyafetleri vardı. Geneli siyah , gri ve beyazdan oluşuyordu. Alttaki çekmeceyi açtım ve açmamla kapatmam bir oldu. Çünkü içinde baxerlar vardı. Bakmak doğru olmaz sonuçta. Odadan çıktım ve hemen yanındaki odaya girmeye çalıştım ama kilitliydi. Bir ara bunu sormayı aklımın bir köşesine not ettim. Tekrar kendi odama döndüm ve dolaplara baktım. Bu harikala içleri doluydu. Banyodan sonra temiz kıyafetler giyebilirdim. Ama bunlar fazla kısaydı. Mini şortlar , kısacık etekler , saten gecelikler... Hadi ama ben ömrü hayatımda böyle şeyler giymedim. Yani bu kadar kısa. Benim tarzım belli. Jean ve bir tshort. Neyseki bir tayt buldum ve hemen elime geçirdim. Üstüne de bol bir tshort aldım. Çekmecelerdeki iç çamaşırlarıma baktım ve en düzgün olan siyah dantelli de karar kıldım. Tekrar Bartu'nun odasına girdim. Kıyafetlerimi onun yatağına bıraktım ve banyoya girdim. Küveti doldurdum ve içine bol miktarda duş jeli sıktım. Küçüklüğümden beri suyu severdim ve Bartu'nun da geç geleceğini düşünürsek banyoda biraz oyalanabilirdim. Suyu da doldurduktan sonra kendimi küvete bıraktım. Immm su harikaydı. Yaklaşık bir saat sonra -ki artık tenim buruşmuştu- küvetten çıktım. Bartu'nun olduğunu düşündüğüm bornozu üzerime geçirdim ve çıktım. Açıkçası karşımda kaslarını sergileyen üstsüz bir Bartu beklemiyordum. Kafasını bana çevirdiğinde onunda böyle bir şey beklemediği gözlerindeki şaşkınlıktan belli oluyordu. Sesli bir şekilde yutkundu ve beni incelemeye başladı. Aşağıdan başlayarak yukarıya doğru çıktı ve göğüslerimde fazla oyalandı. Hala oraya baktığını görünce kafamı eğdim ve baktım. Ahhh bornoz göğüslerimi tam kapatmamıştı. Hemen elimle düzelttim ve yataktaki kıyafetleri alarak odanan çıkmaya hazırlandım. Ama Bartu beni kolumdan yakaladı. Gözerine baktığımda yine koyulaşmıştı. Bu beni korkuttu.

"Gidebilir miyim?"

"Gitme bu gece burda kal" diye fısıldadı.Beni elimden tuttu ve yatağa yatırdı. Üstüme ağırlığını tam vermeden uzandı. Dudaklarıma baktığını görünce yerimde rahatsızca kıpırdandım. Ama bu Bartu'yu pek etkilemiş gibi görünmüyordu çünkü hala bakıyordu. Dudaklarını dudaklarıma sürttü ve konuştu.

"Çok güzelsin. Beni çok zorluyosun. Seni ne kadar istediğimi tahmin bile edemezsin."Hiçbir şey söylemedim. Çünkü ondan korkuyordum. Daha önce ki yaptıklarını tekrar yapabilirdi. Yavaşça beni öpmeye başladı. Ama bu o kadar masumdu ki... İstemsizce gözlerimi kapadım ve ona ayak uydurdum. Benden ayrıldı ve kendini yana attı. Belimden tutarak beni kendine çekti.

"Uyu güzelim."Onu başımla onayladım ve kendimi uykunun kollarına bıraktım. Ve karanlıga dalmam çok uzun sürmedi.