Parmak ucunda yürünen gecelerin yalnızlığı,
Kapı önlerinde beklenen çaresizlik.
Bir kaç serserinin gazabına uğramanın korkusu,
Belirtisiz saatlerin kumu.
Böyledir gece acı tatli fazlasıyla mütevazi.Sallanan çam ağaçlarının perdedeki gölgesi,
Barut dumanlarının yoğun kokusu,
Ince bi deredeki çakılların sesi.
Böyledir gece yaşanmamışların huzuru.Bacaların ucundaki dumanın griliği,
Öten horozların daldırmadığı uyku,
Yıldızlarının sayılamayışı.
Böyledir gece hüzün dolu.Kalemin ucunun görünmeyişi,
Yarasaların gözleri,
Esen rüzgârın tüyler ürpertişi.
Böyledir gece yalnızların evi.Rüya gördürmeyen yastığın dokusu,
Hayalleri engelleyen sokak lambası.
Kafiyesizliğin en ulu zirvesi,
Kâr taneleri arasında mum ışığı.
Böyledir gece düşüncelerin battaniyesi.Henüz sütten kesilmemiş bi köpeğin çocukçasına ağlayışı,
Yapraksız dallarda kuşların ölmesi,
Kedilerin merdiven altına sığınışı.
Böyledir gece sokak hayvanlarının işkencesi...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Içimin Rüzgarlı Yağmuru🥀
PuisiAşık olmayı değil de diş ağrısı gibi olan aşık olmanın verdiği acının tatlılığını sevmeyi deneyin... Nazınız kime geçiyorsa değil nazınızın değerini bilmeyenlere ağlayın...